Cem SANCAR
Mahallenin bütün abileri Sıdıka'ya âşıktı. Sıdıka'nın mini mini etekleri vardı. O zamanmodaydı. Fazla güzeldi, bir artist kadar uzaktı bana. Ben anneanneme tutkundum. Sonradan çıktı Necla Abla!
Yenikapı, Küçük Langa, Samatya efsane bir yerdir hatıratımda. Çıtır ekmeğin içine kızarmış patlıcan, biber ve kuru köfte. Yenikapı Parkı'nda kaydıraklar, kayıktan salıncaklar. Yerler çakıl, düşersen dizlerin kanar.
Yenikapı Parkı kel bir parktı ama parktı. Kayalara vuran dalgaları seyretmek. Çakıl Gazinosu'nun önünden geçmek. Anneannemin âşık olduğu adamı, Zeki Müren'i afişlerde görmek.
Biraz daha boylandığımda, şimdiki metronun oralarda iki tane yazlık sinema. Kovboylara karşı daima Kızılderililerin yanında.
Sinemanın arkasında uçsuz bucaksız Langa Bostanları. Bostanların ortasında gördüğüm ilk havuz: Bostan kuyusu! Yanına yaklaşırsan seni içine çeker diye korkutulduğum...
Küçük Langalıyım anlayacağınız. Samatya daha bir ilerde. Necla Abla'nın semti!
Ahşap, yüksek tavanlı evlere misafirliğe giderdik oraya. Küçük bir oğlan vardı bir evde. Okuma yazma öğrenirken İngilizce de öğrensin diye Amerika'dan Walt Disneygöndermişler. Şımarık bir oğlan, elimi bile sürdürmedi mecmualara. Çok ağladım ama 'anane' sultanın kaş göz işaretiyle çaresiz çöktüm olduğum yere.
"Onlar gayrimüslim" dedi anneannem. "Akrabaları var dışarda." "Bizim niye yok anane? Olsa. Evdeki Kennedy rozeti gibi bir abim olsa. Bana dergi yollasa!" Günah derdi pirim. Gavurluk yapma!
Mazlum bir çocuktum. Sonradan öğrendim Marko Paşaları, Ses ve Hayat dergilerinikağıtçıya satıp Teksas, Tommiks almayı. Evdeki sandıklarda Adnan Menderes acısıyla saklanmış ne kadar basılı hazine varsa hepsini okutmayı! Öğrenince haşladılar ama olsun. Benim bir sandık çizgi romanım oldu. Hem de Türkçe!
Böyle böyle devşirdiler bizi de. Amerikan bağımsızlık savaşını sokarak beynimize.
Ne diyordum? Langa'ya dilini yutturan bir kızdı Sıdıka. Öyle güzeldi ki bir gün aşuregetirmiş kapıya, ben açtım, konuşamadım. O dereceydi yani! 'Ananem' bu kadar açıkgezerse cinayet işletir bu kız dediydi de.... İlle velakin benim için Necla Teyze gibisi yoktu. Minyon bir zarafetti, oydu!
Âşıktım ona. 'Ananeme' itiraf edince sonum oldu ne var ki! Bütün kadınlar dalga geçtiler. Bir de Necla Teyze'ye söylemezler mi? Utançtan yatağın altına gizlendim.
Necla Hanım Teyze beni öpüp koklayıp "Bana abla de!" deyince fakat, güller açtı yüzümde!
Demek karşılıksız değildi olaylar!
Bir bayram günü Samatya'ya, Necla Ablalara ziyarete gittik. O kocası olacak da koltukta öyle oturmakta. Gözlerini belertti ve dedi ki "Benim hanımı kaçıracakmışsın öyle diyorlar. Nasıl yapacaksın peki, kırarım senin çırpı bacaklarını!"
'Ananeme' baktım, kıkır tadında! Çoktan satmış beni. Kalmışım tek başıma. Üstünüzeafiyet pelteğim de oldukça. Peltek olmayı severdim ben aslında. Bıcır bıcır konuşunca bütün ablalar teyzeler sarılıp sıkarlardı "Canıım" diyerekten. Belki ondan bilmiyorum çok uzun sürdü peltekliğim. Anlarım yani şimdi r'leri söyleyemeyen talkshow'cuları. Ama ilkokul 1 numaralarını nasıl yapar zebella gibi adamlar, ona aklım ermez işte.
Biz dönelim büyük aşka. Zeki Bey öyle tangırdayınca, kadınlar da beni yalnız bırakınca... Dedim "Helopteğle kaçıvacam" Sen içeğde uyuğken kapıp götüğecem!" "Nereye kaçıracaksın? Bari bu evde yaşayın!" "Tamam" dedim "o da olur." "Peki" dedi Zeki Bey, "Ben nerede yatacağım? Yazık değil mi bana?"
"Balkonda" diye yapıştırdım cevabı, "Yemeğini de veririz sana orda!"
"Hadi len" dedi. Koskoca bir adamdı. "Öyle diyorsun ama bize geldiğinde hep banasarılıyor Necla abla. N'aber?"
O oldu giremedim bir daha Necla Abla'nın evine. Yasaklamıştı Zeki kazuleti... Kocaman Zeki Bey'e rakip olmak şişirmişti lakin göğsümü. Aşkımı oraya gömdüm.
Onu diyorum, Samatya'nın en zarif kadınıydı Necla Abla. Sıdıka eline su dökemezdi bir kere.
Mini etek filan hikaye...
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019