Cem SANCAR
Şehrin her yanı şehit. Orası DEAŞ'ın, şurası DHKPC'nin, burası PKK. Katliamlar. Meydanlar, köprüler, caddeler, kışlalar FETÖ'nün cinayetleriyle dolu...
Gümüşsuyu'ndan Dolmabahçe'ye inen yokuş, Beleştepe denen yer İstanbul halkının baharda piknik yaptığı bir çayır. Eski yıllarda çok oturup kitap açtığım bir tepe. Gün batarken, gün doğarken bir başka cennet. Artık adı Şehitler Tepesi!
Yakınlarını, gencecik çocuklarını, eşlerini kaybedenlerin acısını anlamamız imkansız. Ellerinden tutsak, şahit olsak yeter.
Ülkemiz fırtına altında. Lafı gevelemenin vakti geçti, bu bir savaş. İster sert itirazların olsun, ister başka muhalefetin olsun fark etmez! Bunu idrak etmeli artık herkes.
Bu bir savaş. Bu savaşta entelektüelfikri argümanlar elbette mühim.
Amma ve lakin sağlam durmak da mühim. Psikolojik operasyonlara karşı iç bünyeyi tahkim etmeyi unutmamalı.
Adamlar ülkeyi bitirmek istiyor, mesele bu.
15 Temmuz'da karşı-devrim yenildi.
Gezegen biliyor bunu.
Bu olanlar, yenilgiyi kabul etmeyenlerin intihar saldırıları.
Arkadan vuruyorlar.
Sonları geldi.
Az kaldı...
Onların yapmak istediği en önemli şey, çünkü yüz yüze 15 Temmuz'da yapamayacaklarını öğrendiler: Depresyon ve panik yaratmak! Umutsuzluk, pesimizm ve ırkçı öfkeyi inşa etmek. Oradan bölmek, zayıflatmak.
Biz bu tuzağa düşmeyiz.
Sevdamız var, iman tahtamız var, irfanımız, toplu tarihimiz, bilge ecdadımız ve hamdolsun zekamız var.
Evet, var!
Yılgınlığı teşvik edecek durumlardan kaçınmalı, hırslarımızın at gözlüğünü çıkarmalıyız. Birbirimize destek olmalı, rüzgara karşı dikilmiş farklı şekil ve özlerde bin çeşit yüksek ağaç olarak yan yana durmalı, kol kola girmeli, kuvvet vermeliyiz.
Onu diyorum, eğer şimdi olmayacaksa ne zaman?
Bunları söylüyorum da ben kimim? Herkesten biriyim. Sıradan bir adamım. Cirmim kadar yer kaplarım. Televizyonlardan kaçarım. Bir tek radyo! O da mahremiyetine kurban olduğum için. Roman yazarım. Kitaplarım sessiz sedasız 2. baskıda. Üçüncü romanıma girecektim, durdum. Şimdi zamanı değil!
Şimdi kardeşlerin arasında aklıselimde ve teyakkuzda kalmalı. Kardeşler dediğim ülkesine sevdalı türlü mahmur kalpler. Sünni, Alevi, Melami, Mevlevi.
Laik, dindar, Türk, Kürt, Zaza umurumda değil, hepsiyle sırt sırta...
Son satırları yazarken, çıktım bir yürüyüş yaptım Ada'nın ıssız yollarında. İstanbul, her şeye rağmen karşıda ışıklarını yakmış, çağlar görmüş, çağlar görecek bir zümrüt kolye gibi uzanmıştı. Çam kozalakları topladım. Sobayı muhteşem tutuşturuyorlardı. Kediler vardı paçalarıma sürünen.
Kalbim sokaklardaki bayraklara doğru attı, bir Akşemseddin elimden tuttu-öyle her yerde söylenmez-gerçek birliği anlattı.
Sonra salaş bir kahvede, balıkçılar kooperatifinde çay içtim ahaliyle. Kalbi olan bir entelektüel, bir organik yumurtacı, tövbekar bir kulağı kesik, bir vakur tesisat ustası, göğsü geniş bir balıkçı ve nur yüzlü bir öğrenci ile siyaset konuştuk, ne konuşacaktık?
Mevzu belliydi. Ülke için seferberdik. Terör dışında hiçbir düşmanlık kabul edilemezdi. Herkesle barışabilirdik.
Masa, yerlilerin masasıydı. Hepimiz yerliydik. Bu iyiydi. Milli bu muydu peki?
Bilmiyorum. Anlımızda bir çifte vav, öyle tutmuşuz sanki birbirimizin ensesini! Gözlerimizde eşref-i mahlukatın ahde vefa ateşi.
Dönerken hava buzdu. Elektrikli motorun arkasında-ki yağmur yağmış koltuk ıslanmıştı-öyle üşümüş giderken Yeni Türkiye davasının, bu direniş destanının içinde olmak ne heyecan verici şey be Çekirge, diye geçirdim içimden. Belkemiğim ısındı.
Sonra haberlere bakarken içimdeki ihtiyar çıkıp şöyle dedi:
"Mezhep düşmanlığını bırak. Anadolu irfanında birleş. Elin cengaver, dilin Yunus, belin kavi olsun!"
Bu ülkeyi belki de acılar birleştirecekti...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019