Ceren KENAR
30'lu yaşlarında bir genç Osmanlı münevveri İsviçre'de tatildeyken genç bir kadına âşık oldu.
Babası Çankırı'nın Kalfat köyünde doğmuş bir azimli bir tüccardı. İşlerini büyütmek için İstanbul'a taşınmış, mum ticaretinden zengin olmuştu. Çankırılı baba oğlunun Batı tarzında bir eğitim almasını istedi, henüz gençken Avrupa'ya seyahatlere gönderdi. Avrupa'da eğitim alan bu parlak genç, dönemin Avrupa siyaset felsefesinden etkilendi. 20 yaşında İstanbul'a döndü ve öğrencileri bu fikirler etrafında örgütlemeye girişti. Bu çabalardan Abdülhamit memnun olmayacaktı. Önce hapse, daha sonra Halep'e sürgüne yollandı. Beş sene sonra Avrupa'ya gitmesine izin çıkmıştı. Sorbonne'da eğitimini tamamlarken, İstanbul'daki gazetelere yazmaya devam edecekti.
Bu genç ile babası İsviçreli, annesi ise İngiliz olan Winifred Brun'un yolları İsviçre'de kesişti.
Genç adam, Winifred'e âşık oldu. Ancak gerekçesini söylemeyeceği bir sebeple gitmek zorundaydı. Bir köprünün üzerinde genç kadına evlilik teklif etti. Seneye aynı gün, aynı zamanda burada buluşalım. Ve evlenelim.
Romantik bir film sahnesini andıran bu teklif bir sene sonra gerçekleşti. Londra'da 1903 yılında evlendiler. Önce bir kız, daha sonra bir erkek çocukları oldu.
Ancak Winifred oğlunu doğurduktan hemen sonra, ateşli bir hastalık nedeniyle öldü.
Osman Wilfred Kemal hayata talihsiz başlayacaktı.
Doğumundan bir sene önce ise babasının ülkesinde bir ayaklanma sonucu, Sultan sürgüne yollanmıştı. Babası bundan dört sene sonra 1912 yılında İstanbul'a dönecekti.
Siyasi yaşamına Jön Türkler’e katılarak başlayan babası, Damat Ferit Hükümeti’nde önce Millî Eğitim ve sonra İçişleri Bakanı olacaktı. Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa tarafından başlatılan milliyetçi harekete karşıydı. İngilizler'e yakındı.
Bunun bedelini ise 1921 yılında linç edilerek ödeyecekti. İstanbul'da ikamet ettiği mekânların hepsi aynı anda basıldı. Polisiye filmleri andıran bir takip sonucu Ali Kemal yakalandı. Ve İzmit'te öldürüldü.
Bunlar yaşanırken Osman, İngiltere'de yaşıyordu. Öksüz kalmış bu çocuğa anneannesi bakıyordu. O dönem İngiltere'de artan yabancı düşmanlığı nedeniyle Osman Kemal'in ismini Wilfred Johnson olarak değiştirdi.
Wilfred'in torunu bir gün Londra Belediye Başkanı olacaktı. Önce büyük dedesi Ali Kemal gibi gazeteciliği seçen Johnson daha sonra siyasete atılacaktı.
Boris Johnson, belediye başkanlığı adaylığı sırasında Türk kökenlerinin ortaya çıkmasından gurur duyduğunu açıkladı. Hatta Londra gibi çok kültürlü bir şehri yönetmek için uygun bir aday olduğunun kanıtı olarak gösterdi.
Ancak bugün Boris Johnson çok farklı bir yerde.
İngiltere'nin AB'den çıkması yönündeki kampanyanın en büyük destekçilerinden biri.
Brexit kampanyasının en önemli ideolojik mühimmatı ise temelsiz bir Türkiye korkusu ve Türk düşmanlığı.
İngiltere'nin AB'den çıkmasını savunan gazetelerin manşetleri milyonlarca Türk'ün İngiltere'ye gideceğini, İngiltere'nin Türkler tarafından istila edileceğini iddia ediyor.
Boris Johnson, muhafazakâr partinin liderliğine oynarken göçmen karşıtlığı kartına oynuyor. Ve başarılı oluyor.
Çankırı'da başlayan bir hikâyenin sonu ibretlik bitiyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017