Elif ÇAKIR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın FETÖ konusunda başlarına gelen felaketi ve sebeplerini meşhur ‘yağmurdan kaçarken doluya tutulma’ atasözüyle anlattığını okuyunca...
Son üç yıldır yaşadıklarımız gözümün önüne geldi ve gayri ihtiyarı olarak ve doğrusunu söylemek gerekirse çokça da ürpererek, yazımın başlığındaki sözler bir temenni olarak dökülüverdi ağzımdan.
Malumunuz Türkiye, 17 -25 Aralık kalkışmasıyla Fethullahçı yapının ‘dini cemaat görünümlü’ illegal bir çete olduğu, 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla da, devlete illegal yöntemlerle sızmakla kalmayan aynı zamanda eli kanlı bir terör örgütü olduğu gerçeğiyle tanıştı.
Aralık 2013 tarihinden bu yana da AK Parti hükümeti bir yandan ‘kandırıldık’ diyerek başlarına gelenleri bir yandan da ‘bu yapının nasıl melanet bir yapı olduğunu anlatmaya çalışıyor.
***
Ve AK Parti FETÖ’nün nasıl bela, nasıl alçak bir terör örgütü olduğunu anlatmak için ağzını her açtığında, bugüne kadar erken dönemde FETÖ mağduriyeti yaşamış olanlardan “İyi de FETÖ denilen bela sizin döneminizde güçlendi” itirazları yükseldi.
AK Partili yetkililerden maalesef bu itiraza aklı başında, kendi durumlarını izah edebilen, elle tutulur, somut bir açıklama gelmedi.
Hürriyet’ten Murat Yetkin’in evvelsi gün yazdığı gibi “Sonunda bir AK Parti yetkilisi çıktı” ve AK Parti olarak iyi niyetle “Türkiye’de vesayeti bitirelim” derken başlarına gelenin ne olduğunu gayet anlaşılır bir şekilde anlatabildi.
Murat Yetkin’in aktardığına göre, Mahir Ünal Hürriyet Daily News gazetesinden Barçın İnal’ın sorularını yanıtlamış. Kamuoyunda yaygın bir algı olan ‘FETÖ sizin zamanınızda güçlendi” iddiasına Mahir Ünal’ın verdiği yanıt şöyle:
“Biz devletin demokratikleşmesi adına sivil topluma geniş bir alan açtık ve dolayısıyla, siyaset üzerindeki vesayet odaklarının temizlenmesi için mücadele verdik. Biz bu mücadeleyi sivil toplumla verdik. Sivil toplum örgütü görünümündeki bu yapı, demokratikleşme ve vesayet sürecine destek verirken devletin içindeki yapılanmasını hızlandırdı.”
“Çünkü düşünün, 367 garabeti ile karşı karşıya kalan, kapatma davasıyla karşı karşıya kalan, darbe tehdidiyle karşı karşıya kalan, Genelkurmay’dan, yargıdan tehdit üstüne tehdit alan bir hükümet ne yapacak; sivil alanı daha çok güçlendirmeye çalışacak... Ama siz sivil alanı güçlendirmeye çalışırken yağmurdan kaçarken doluya tutuluyorsunuz. Çünkü sivil alanda yapılanmış legal görünümlü illegal bir örgüt bu devletin içine giriyor.” (Murat Yetkin, Hürriyet, 17 Temmuz 2017)
Mahir Ünal’a katılmamak mümkün değil.
Ancak, keşke başından bu yana bunu geçiştirmek yerine samimiyetle anlatabilselerdi. Sonuçta AK Parti, milletle arasında iyi bir bağ kuran, ülkeye kazandırdıklarından dolayı da zaten toplum nezdinde fazlasıyla kredisi olan bir hükümet.
Ki bunun zararı değil faydası olurdu. Hala geç kalmış değil.
Ancak...
Bütün bunlar AK Parti hükümetinin önüne bir gerçeği daha koymuş oldu.
O gerçekte şudur...
Devleti demokratikleştirmek için, devlet içindeki odaklardan, çeteleşmiş yapılardan kurtulmak bugün iyi niyetle yapılan ittifaklar, yarın bambaşka sorunların yaşanmasına sebebiyet veriyormuş!
Alınması gereken ders işte budur.
***
Sonuçta, sorunsuz bir şekilde devletin ve kurumlarının demokratikleştirilmesi mümkün ve bu da sadece ve sadece devlet kurumlarında ‘liyakat, ehliyet’ kriterini esas almasıyla mümkündür.
Bir diğer gerçek ise şudur: Geçmiş geçmişte kaldı. FETÖ belasının muhatabı sadece AK Parti hükümeti değil. FETÖ Türkiye Cumhuriyeti devletinin başına sarılmış bir beladır.
Bunun daha çok sorumlusu, bu ülkenin dindarlarına, kurumlarının kapılarını ‘kamusal alan’ gerekçesiyle kapatan devlet anlayışı ve o anlayışın antidemokratik uygulamalarını katmerleştirerek uygulayan statükocu zihniyetin temsilcileridir.
FETÖ’cüler yüzlerine geçirdikleri “dindar görünümlü cemaat” maskesiyle devlet kurumlarına AK Parti döneminde daha fazla sızabildiyse, buna sebep, geçmişte devlet kurumlarının “dindarlara” kapılarını kapatmasıdır. 28 Şubat’ta dindarlara yapılan kıyımdır.
O yüzden bu ülkenin ana muhalefet partisi CHP’ye de görev düşüyor: CHP ikide bir AK Parti’ye FETÖ suçlaması yapmak yerine, meseleye kafa yormalı ve “ ülkeyi bu beladan kurtarmak” için yapılması gerekenler kafa yorarak, çözüm masasına oturmalı ve elini taşın altına koyabilmedir.
Sonra yapacağı muhalefeti yapar. ‘Herkes için adalet’ diye yollara düşen CHP’ye, önce devlet, önce ülke, önce millet demek yakışır.
Velhasıl kelam...
Yağmurdan kaçtık, tamam... Doluya tutulduk anladık... Bugün doludan kaçarken, yarın eyvah hortuma yakalandık dememek için, bugün FETÖ, yarın METÖ, PETÖ pişmanlığı yaşamamak için devletin kurumsallaşması için kollar sıvanmalı ve hükümetin sloganı siyasette şeffaflık, bürokraside ehliyet liyakat olmalıdır.
249 can demokrasi şehidimizse, demokrasinin gereği yapılmalıdır. Eksiksizce. Hatta demokrasinin bazı gereklerini yerine getirmek bizi hoşnut etmese de...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024