Elif ÇAKIR
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu’nu “Yargıtay’a” terfi ettiren kararnamesi haklı olarak kamuoyunun tepkisini çekti.
Tepkiler üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz evvelsi gün kurumu ve kendilerini savunmak için yaptığı açıklamada sarf etmiş bu sözü!
Şöyle demiş Mehmet Yılmaz:
“Annesinin üzerinden bir kişiye yapılan büyük haksızlık bu. 27 kişiyi değerlendirdik, hiçbir ayrıcalıklı bir ölçü kullanmadık. İsmi geçen kimseye ne özel davranıldı ne de konumundan dolayı ayrıcalık yapıldı ne de yasaya, yönetmeliğe aykırı bir durum söz konusu.”
Size bir şey söyleyeyim mi...
Bu “kararname” bu dönemin HSK’sının hanesine kara bir leke olarak çoktan geçti bile.
HSK bu durumu ansiklopediler yazsa izah edemez, bütün mevzuatları, yasaları, yönetmelikleri kendine dayanak yapsa arkasına yaslanmadan çöker gider, hangi argümanı tutmaya kalkışsa dökülür kalır.
Çünkü mesele yasa değil ahlak.
Ahlaken doğru değil.
Mesele etik...
Etik değil.
Mesele mevzuat değil vicdan.
HSK var ya HSK bir gecede Yargıtay’a terfi ettirdikleri “başkanın kızı” ile yargıdaki yozlaşmanın boyutunu gözler önüne serdiler, vahameti ortaya koydular.
Bu öyle bir ahlaki ayıp ki, ömürleri boyunca peşlerine takılacaktır.
Çünkü, her ne kadar sistem değişmiş olsa da, şu anda mevcut HSK kurulunun büyük bir çoğunluğu Yargıda Birlik Platformu üyelerinden oluşuyor.
Hani şu “etik sözleşme” imzalayan, yargıyı demokratikleştireceklerini, yargıyı kurumsallaştıracaklarını vaat eden, toplumun yargıya güvenlerini mutlak surette tesis edeceklerini vaat eden, bu ülkenin insanlarının artık güvenebilecekleri bir yargıları olacağını vaat eden Yargıda Birlik Platformu.
Tuhaf olan şu:
Anayasa Mahkemesi’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkında verdiği “ihlal var” kararını, Anayasa’da “Anayasa Mahkemesi’nin kararları bütün kurumları ve kişileri bağlar” diye kesin hükümle belirtildiği halde, “uygulamıyorum” diyerek meydan okuyan, yargıçları, mahkemeleri hakkında tek kelime etmeyen HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz’ın bu ayıplı durumun hararetli savunucusu olmasıdır.
Tuhaf olan şu:
2014 HSYK Seçimleri aday tanıtma programında Yargıda Birlik Platformu’nun başkanı olarak çıkıp “etik sözleşme” metnini okuyacaksın, sonra çıkıp bütün kamuoyu önünde mesela “Yargı makamının itibarını, gücünü, kendisine, aile fertlerinden birine veya başka bir kimseye özel çıkar sağlamak üzere kullanmayacaklarını taahhüt ederler” maddesinin altına imzanı atacaksın...
Sonra da çıkıp, “annesi üzerinden bir kişiye yapılan çok büyük haksızlık bu” diyeceksin...
Hadi diyelim ki, topluma “mevzuat, yasa, kanun” dediniz. Yani “işi kılıfına uydurduk” dediniz... Toplumun bir kısmı da inandı....
Peki, Mehmet Yılmaz’ın meslektaşları inanmışlar mıdır?
Yargı camiasını nasıl etkilemiştir bu durum? Ülkemizde zaten yargıç ve savcıların seçiminde siyasi etkenlerin olduğu, kayırmanın rol oynadığı, yine yargıç ya da savcıların atamalarında yer değişikliklerinde siyasi etkilerin olduğu kuşkusu hep vardı, bu dönemin HSK’sı “başkanın kızı” hamlesiyle bu kuşkuyu ete kemiğe büründürmüş oldu. Kuşku değil gerçek demiş oldu.
Öyle ki, Batı’da yargıçlar, mesela eşi aktif siyasetçi olan bir yargıç diyelim, mahkemelerin toplum nezdinde bağımsız görünümünü, imajını bozmamak için, aile üyelerinin davranışlarından kendisini ayrı tutmak, yargı bağımsızlığı ilkesine halel getirmemek amacıyla halkın gözünde bir siyasi adayı destekliyor gibi görünmemek adına, eşiyle siyasi toplantılara eşlik etmemek gibi, evinde bu tür siyasi toplantıların yapılmasına izin vermemek gibi ilkesel tutumlar alırken...
Biz de “başkanın kızı” bir gecede hem de Yargıtay’a tetkik hakim olarak atanabiliyor. Hiçbir uzmanlığı olmadığı halde hem de...
Sonra da çıkıp “yasal”, “anne üzerinden haksızlık” diyorlar...
Bir kez daha söyleyelim: Bayım mesele yasal olup olmadığı değil, mesele ahlaki olup olmadığı.
Mevzu siz hukuk tarihine nasıl geçeceksiniz?
Gelecek kuşaklar bu dönemi nasıl anlatacak?
Cumhurbaşkanı erken seçime gider mi?
Deniliyor ki:
AK Parti erken seçime gidecek. Hatta erken seçim olacak diyenler bir de tarih veriyorlar:
15 Temmuz 2018.
Erken seçim olacak tezlerinde o kadar iddialılar ki...
Neden “erken seçim olsun” dediğiniz de... Şöyle diyorlar:
AK Parti’nin kemikleşmiş oylarında bir erime var.
Afrin’de bir başarı elde edildi. Afrin’de kazanılan zafer AK Parti’ye sandıkta da zafer kazandırır.
Afrin zaferi sadece AK Parti tabanını motive etmez, toplumun büyük bir kesimini motive eder.
Vesaire vesaire...
Yani demeleri o ki:
Erken seçim olacak. Hem de kesin olacak.
Ben de diyorum ki...
Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkeyi erken seçime götürmez. Değil bir Afrin zaferi on Afrin zaferi olsa elinde...
Yine erken seçime gitmez.
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan “erken seçimlerin” bir felaket olduğunu düşünüyor.
Kendisine ne zaman “erken seçim var mı” sorusu sorulduysa çok sert tepki göstermiş.
Bakınız. İki örnek verelim.
AK Parti’nin ilk yılları. AK Parti 2004 yerel seçimlerden başarıyla çıkınca Erdoğan’a sorulmuş: “Erken seçim var mı?”
Cevap:
“Esas başarı, başarıyı hazmetmektir. Demokratik olgunluğu sergilemektir. Böyle ‘şu anda fırsatı yakaladım, şimdi bu fırsatı iyi değerlendireyim’ böyle küçük hesaplar peşinde olan bir AK Parti yok. Çünkü yapılan her harcamada tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu da bilmek durumundayız.” (Erdoğan: Özal gibi erken seçim yapmam, 29 Mart 2004, Hürriyet)
Yıl 2009. Yerel seçimler süreci. Yine bir “yerel seçim sonrası erken genel seçim olur mu” tartışması var kamuoyunda.
Erdoğan’a soruyorlar: 29 Mart sonrası erken seçim ihtimali var mı?
Cevap:
“Bu çirkin bir yaklaşım. Demokrasi, halkın verdiği yetkiyi, halkın o verdiği tarihten önce almamaktır. Eğer hükümet erken seçim kararı alacaksa, hükümeti acze düşmüşse, acze düştüğü için erken seçim kararı alır. Erken seçime gitmek ülkenin lehine değil aleyhinedir. Çok açık söylüyorum vatana ihanettir.” (14 Mart 2009, Erdoğan: Erken seçim vatana ihanettir, ntv.com.tr)
Şimdi söyleyin:
Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçime gider mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024