Elif ÇAKIR
Tırnak içinde “bazı” dediysem günlük dilimizde, geçiştirilecek, söylenmesi, zikredilmesi kayda değer olmayan ıvır zıvır konular için kullandığımız anlamında değil.
Bilakis olağanüstü derecede önemli kanun maddeleri sanki önemsizmiş gibi, ıvır zıvır şeylermiş gibi “ve bazı kanun maddeleri” denilerek Meclisten yıldırım hızıyla geçiriliyor. Hem de herkesin sağlık ve can derdinde olduğu, bütün dikkatlerin virüs üzerinde toplandığı böylesi bir dönemde.
Şehir Üniversitesi’ni kapatan düzenleme “bazı kanun maddeleri” başlığı altında kanunlaştı, Meclis’ten geçti.
Geçtiğimiz Cuma akşamı “bazı kanun maddeleri” başlığı altında Varlık Fonu’yla ilgili bir düzenleme Meclis’te getirildi. Birkaç güne kadar kanunlaşacak. Son derece önemli olduğu halde tartışılmadı, uzmanlarca incelenmedi, muhalefet partilerinin itirazlarına kulak verilmedi, iktidar nasıl istiyorsa Meclis’e öyle geldi, öylece de geçecek.
Bir ülkede iktidar partisi canının istediği gibi kanun yapabilir mi? Ülkemizin ciddi sorunlarından biri de bir süredir tartışılmadan, uzmanlarca incelenmeden yapılan ve yıldırım hızıyla çıkartılan partizanca kanunlardır.
***
CHP Ankara milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun 2020 Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tutanaklara geçen şu sözlerini okuyalım:
“Dün gece saat on ikiye doğru, on bir civarında aldığımız bir haberle bugün Komisyonun bu saatte toplanacağını öğrendik. Çok önemli maddeler var. Türkiye Varlık Fonu’nun çalışması gibi Türkiye’nin kurumsal değerinin neredeyse yarısına yakın bir şirketin ne kamu hukukuna ne özel hukuka hiçbir hukuka tabi olmadan çalışmasını sağlayan düzenlemeler var, ilave olarak sağlayan düzenlemeler var. Bunlarla ilgili maalesef yeterince konuşamayacağız, tartışamayacağız yine. Varlık Fonuyla ilgili 2018 denetimini dahi yapmamış, görevini yapmamış bir Plan ve Bütçe Komisyonunun Varlık Fonuyla ilgili bazı maddeleri gündeme getirmesini gerçekten anlayamıyorum. Böyle bir düzenleme olmaz, bunları tartışmadan, konuşmadan burada alelacele toplantılar yapıyoruz.” (15 Nisan)
200 sayfalık tutanakta muhalefet partilerinin milletvekillerinin böylesi itirazlarını, iktidar partisi milletvekillerinin ise bu haklı itirazlar karşısındaki suskunluklarını, yine iktidar mensubu oturum başkanının ise tek cümlesinin “teşekkürler anlaşıldı” olduğunu görebilirsiniz.
***
Hele hele Şehir Üniversitesi’nin kapatan maddenin görüşüldüğü komisyon tutanakları AK Partili komisyon üyesi milletvekilleri için bir utanç belgesi olduğunu söylemeliyim.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan T24’e verdiği mülakatta Meclis’in bu durumuna değiniyor ve Meclis’in adeta bir yasa çıkartma makinesine dönüştüğünü söylüyor:
“Demokrasilerde meselelerin iyi istişare edilmesi gerekir. Meclis sadece dar bir kadronun arzusunu yerine getirme makinesi değildir. Meclis adeta yasa çıkartma makinesine dönüştü. Böyle bir Meclis kabul edilemez, hiç kimse TBMM’yi kendi partisinin çıkarlarına göre kullanamaz.” (17 Nisan)
Aksini söylemek mümkün mü? İrdeleme, tartışma, muhasebe etme, ilkesel bir itirazda bulunma ihtiyacı hissetmeden ellerini sadece onay için kaldıran siyasetçiler makineleşmiş değil de nedirler? Maalesef Meclisimizin durumu budur. Muhalefet partilerinin haklı uyarıları, önerileri ciddiye alınmıyor, iktidar partisinin milletvekillerinin durumları ise ortada.
Ekonomist olmadığım için Varlık Fonu ile ilgili iktisadi yorumlar yapamam ancak Varlık Fonu’nun görünürde ülkemizin kalkınmasına, büyümesine katkı sağlayacak kamu varlıklarının değerini artırmak amacıyla kurulduğunu, ancak üzerinden 4 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen ülkemizin ekonomisinin gelişmesine elle tutulur, gözle görülük somut bir katkıda bulunmadığını, bir kamu kurumu olmasına rağmen Sayıştay denetiminden de muaf tutulduğunu biliyorum.
***
Konu önemli olduğu için iktisatçı Serkan Özcan’a sordum. Serkan Özcan, Merkez Bankası’nda uzman olarak çalıştı, BDDK’da başkanlık danışmanlığı yaptı, kamu ve özel bankalarda üst düzey görevlerde bulundu. Şimdi de Gelecek Partisinde Hazine ve Maliye Politikaları Kurulu Başkanı.
Sayın Özcan’a “Meclis’te görüşülmekte olan Varlık Fonu ile ilgili düzenleme ne anlama geliyor” diye sordum. Özetle şunları söyledi:
“Her şeyden önce bu hükümetin yaşanmakta olan kriz sürecini algılamakta yetersiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü tüm dünya virüsten kaynaklı krizi çözmek için küresel işbirliği ihtiyacını tartışırken bizimkiler içe kapanacak bir Türkiye öngörüsü ile daha fazla kamu kontrolü içeren bir iktisadi yapı tasavvur ediyorlar.”
İktidarın bilinçli bir şekilde içe kapanacak bir Türkiye ön görüsü ile hareket ettiğini söylüyorsunuz yanlış anlamadım değil mi, soruma verdiği yanıt şu oldu:
“Hayır anlamadınız. Bu öngörüyü yapıyorlar ama bu öngörü hatalı. Hatalı olduğu için de kamu kontrolünü artırıcı yönde davranıyorlar. Varlık Fonu ile ilgili yasa tam da bu yanlış öngörü sonucu getirilmiş bir tekliftir. Son yıllarda artan bir biçimde evrensel normlardan uzak politikalar izleyerek, ciddi zararlar yaratılmış olmasının üstüne şimdi de tüm kararları siyasal tercihle şekillenen şeffaflıktan uzak, denetim kapsamının dışında bir yapıyla ki bu yapıda Varlık Fonu’dur kamucu bir ekonomik sistemin alt yapısı hazırlanmaktadır.”
Yeni düzenleme ile dar kapsamdaki bazı şirketlere Varlık Fonu’nun iştirak etmesinin önünün açıldığını söyleyen Özcan şöyle devam etti:
“Diyor ki ben uygun bulduğum, zora girdiğini düşündüğüm, stratejik olduğunu düşündüğüm şirketlere yatırım yapacağım diyor. Soralım şimdi hangi sektörlerin stratejik olduğu bir şirketin hangi şartlar gerçekleştiğinde zora girmiş sayılabileceğine dair kriterlerimiz ne olacak? İşin bir de kamu finansmanı boyutu var. Birçok ülke milli gelirinin %10’undan fazlası ile parasal ve mali genişleme yaparken ve bu kaynağı hane halkına, şirketlere, çalışanlara dağıtırken, bizim ülkemiz de şeffaf olmayan bir yapı üzerinden siyasi olarak kullanılabilecek bir düzenlemeye gidilmesi akıl tutulmasıdır.”
Varlık Fonu dünyadaki benzerlerinden farklı bir yapıyla kurulduğunu ifade eden Özcan şöyle diyor:
“Genelde bütçe fazlası veren veya emtia ihracatçısı olan ülkelerin fazla fonlarını kullanmak için kurdukları yapılardır bunlar. Oysa Türkiye’de tam tersi oldu; ortada bütçe fazlası ya da emtia olmadığı için Varlık Fonu devlete ait şirketleri bünyesine alarak bütçe dışı bir nitelikte çalışıyor ve kamuya hazine dışında yeni yükümlülükler oluşturuyor. Ancak denetimden ve şeffaflıktan uzak olduğu için Ataşehir’de yapılan inşaat yatırımında da gördüğümüz üzere iktidara yakın a, b şirketlerinin finansal sorunlarının çözülmesinde bile kullanılabiliyor.”
“Asıl üzerinde durmamız gereken diğer konu sermaye piyasası ve ticaret kanununda Türkiye Varlık Fonu’na muafiyetler tanınarak hali hazırda bozulmuş olan ekonomik rekabet ortamının daha da kötüleştirilmesidir.”
Niye müzakere ve eleştiri imkanı verilmeden, niye Şehir Üniversitesi’ni kapatan düzenleme “bazı kanun maddeleri” başlığı altında Meclis’ten hızla geçirildi, anlaşılıyor değil mi?.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024