Fehmi KORU
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde önceki gün yapılan seçimde, muhalefetin adayı Tufan Erhürman, aralarında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da bulunduğu rakiplerine bayağı bir fark atarak seçilmeyi başardı.
Tatar’ın %35.7 oyuna karşılık oyların %62.8’ini alarak seçildi Erhürman.
Beklenmeyen bir sonuç bu.
Sürpriz sonuç Ankara Tatar’ın kazanmasını istemiş olduğu halde gerçekleşti.
Acaba AK Parti ile MHP, KKTC’deki seçimi unuttular mı veya ihmal mi ettiler; yoksa Kıbrıs seçimine her zamanki gibi özel ilgi gösterildiği halde mi bu sonuç alındı?
Sürprizin etkisi, seçim sonuçlarına ‘Cumhur İttifakı’ ortaklarının farklı tepki vermelerinde de kendini belli ediyor.
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimden kazanarak çıkan Erhürman’ı tebrik ederken, MHP lideri Devlet Bahçeli, Kıbrıs milletvekillerine, acilen toplanıp seçim sonucunu tanımadıklarını ilan etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Kıbrıs Meclisi adanın Türkiye’ye ilhakını istemeliymiş…
Bu talebi işittiğimde, içimden, “İmralı adasından sonra Kıbrıs adası da MHP liderinin arzusu istikametinde bir gelişmenin alanı olursa halimiz nice olur?” düşüncesi geçmedi değil.
Türkiye’den bir olumlu açıklama da Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi.
Yeni seçilen cumhurbaşkanı Ankara’nın bugüne kadar izlediği Kıbrıs politikasına yüzde yüz uyum sağlayabilecek bir kişilik değil. Ankara ile uyum anlayışı anavatandan gelen her talimatı yerine getirmeyi içermiyor.
İki devletli çözümü kalıcı olarak görmediğini, nihai hedefinin, Rumlar ile yürütülecek kapsamlı müzakereler sonunda adayı iki eşit halktan oluşan bir siyasi yapıya kavuşturmak olduğunu kampanya sırasında dillendirdi Erhürman.
Kıbrıs halkı, bu görüşünü bilerek ona oy verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakanlığı’nın olumlu açıklamaları, yakınlaşmak istediği ülkelerin her adımda Türkiye’nin karşısına çıkardığı ‘Kıbrıs sorunu’ ile ilgili politika değişikliğine gitme arzusuyla ilgili olabilir.
“Erhürman ile bu bir daha denensin” diye düşünülmesi muhtemel.
Türkiye’nin Batı ile hızla yakınlaştığı ve bunun ekonomisine de yansıdığı AK Parti’nin ilk iktidar döneminde, o zaman BM genel sekreteri olan Kofi Annan’ın çerçevesini belirlediği ‘barış planı’ oylamasında (2004), KKTC’den “Evet” oyu çıkması da benzer bir denemeydi.
Rumlar planı reddedince “Evet” tarafı haline dönüşen Türkiye, uluslararası ilişkilerinde kendisini daha iyi anlatabilmişti.
O dönem ile şimdi arasında bir önemli fark var: ‘Barış planı’ oylandığı dönemde, Kıbrıs’taki güçlü Rauf Denktaş’a ve politika değişikliğini benimsemeyen askerler dahil Türkiye’deki çevrelere rağmen, yeni AK Parti iktidarı tavrında ısrarcı olabilmişti. Şimdi ise, Ankara, bu seçimdeki tercihiyle farklı bir görüntüde.
Yalnızca Ersin Tatar kaybetmedi, AK Parti iktidarı veya Cumhur İttifakı da onunla birlikte Kıbrıs’ta kaybeden tarafta yer alıyor.
NASIL OLDU DA BÖYLE OLDU?
Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye ile iyi geçinmeye boşu boşuna razı olmuyor. Ankara ile iyi ilişkiler adanın pek çok yönden lehine. Özellikle de ekonomik yönden. Bu sebeple de, Ankara’nın tavrı Kıbrıslılarca dikkate alınıyor.
Yine de, Türkiye’den göçerek vatandaşlık almaya hak kazanmışların nüfus içerisinde bayağı ağırlık taşımaya başladığı Kıbrıs Türk halkı, seçimlerde Ankara’ya rağmen kararlar verebildiğini iki kez göstermişti.
Daha bağımsız kişiliklere sahip Mehmet Ali Talat (2005-2010) ve Mustafa Akıncı (2015-2020) öyle cumhurbaşkanı seçilebildi.
Kıbrıs’ta Tufan Erhürman’ın seçilmesi bir yönüyle bağımsız karar verebilme özelliğinin sonucu olmakla birlikte, bir yönüyle de Ankara’nın ilgi alanına giren konularda sonuç almada eski gücünün zayıfladığının da bir göstergesi sayılabilir.
Özellikle, tercih edilen aday ile sandıktan çıkmayı başaranın oyları arasında neredeyse bir misli fark bulunması böyle bir yorumu düşünülür kılıyor.
Sandık artık AK Parti’nin eskisi kadar dostu değil.
Bunu Türkiye’de yapılan son seçimlerde yaşayarak öğrendik zaten.
İlk örnek 2015’te yapılan 7 Haziran genel seçimiydi; AK Parti’nin oyu o seçimde %40.87’ye düşmüştü düşmesine ama, sonraki birkaç seçimde gidişi durdurabilmişti AK Parti. Esas tersine dönüş 2019 yerel seçiminde İstanbul’u Ekrem İmamoğlu’na kaybetmesiyle başladı.
2023 genel seçiminde oyu %35.62’ye düştü; bir yıl sonra yapılan yerel seçimde de birçoğu kendisine ait 14 büyükşehir belediye başkanlığını kaybetti AK Parti.
Şimdi de Kıbrıs’ta tercihi olan aday kazanamadı
İktidar için bu durum iyiye alamet değil.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBir Urfa ziyareti, bir dostluk hikayesi 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYeni dünya, yeni Türkiye 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciMerkez faiz indiremez… Neden? 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAYM ve Yargıtay ne diyor? 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’de Kalıcı Barış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Açık Mektup... 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünUyumlu mu, uyumsuz mu? 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUKıbrıs’ta kim kaybetti, kazanan kim? 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKıbrıs’tan Türkiye’ye mesaj 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’a “umut hakkı” neden tanınmalı? 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNeşe’nin kapsayıcılık sorunu… 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAdalet yoksa devlette çürüme kaçınılmazdır 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze’nin Z raporu: Daha yazılmadı! 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHapiste yedi ay sonra İmamoğlu… 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK… 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAraştırmalar ne diyor; toplum güçlü bir lider mi arıyor, yoksa adil bir kahraman mı? 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTekstilde kriz: Küresel ekonomide sınıf atlamanın mı, sınıfta kalmanın mı habercisi? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan2026’da enflasyon yüzde 30’un altına inerse başarı olur! 18.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.10.2025
16.10.2025
14.10.2025
10.10.2025
9.10.2025
5.10.2025
3.10.2025
2.10.2025
30.09.2025
28.09.2025