Fehmi KORU
Dünkü yazımın başlığındaki ‘Terörsüz Türkiye süreci’ en kritik dönemeçte…” tespitini bir süredir zihnimde taşıyorum. TBMM’de çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya gönderdiği üç kişinin adayı ziyareti etrafında cereyan eden tartışmalar bu görüşümü daha da pekiştirdi.
Belli ki, sürecin başarısı için elzem bir ziyaretmiş, katlanılan bir adım olarak planlanmış…
Adaya AK Parti’yi temsilen giden milletvekili Hüseyin Yayman’ın, o gün kendisine ulaşan gazeteciye heyetle birlikte olduğunu -hatta heyet içerisinde yer aldığını da- gizleyip berberde traş olduğunu söylediği halde, o sırada diğer iki milletvekiliyle ada yolculuğuna çıktığının sonradan ortaya çıkması bu anlama geliyor…
Sanıyorum, adaya temsilci gönderen partiler -AK Parti, MHP ve DEM Parti-, ziyaretin günü, saati, başlangıç ve bitiş saatleri bilinsin istememiş…
Partileri adına adaya giden vekillerin kimlikleri bile bilinsin istenmediyse şaşırmam. Komisyona katıldığı halde ziyarete üye göndermeye yanaşmayan partilerden CHP’nin lideri Özgür Özel, adaya gitmekte tereddüt gösterdikleri anlaşılınca, ziyarette bulunmalarını sağlayabilmek için, kendilerine ziyaretin bütünüyle ‘gizli’ kalacağına dair teminat verildiğini açıkladı.
Bunu sağlamak için de, İmralı’ya gidenlerin normal rotası terk edilerek araç olarak da nereden kalkıp nereye ineceğinin bilinmesi mümkün olmayan helikopter tercih edilmiş…
Herhalde Yayman gazeteciye söylediği doğru olmayan ifadenin aynı gün yalanlanacağını tahmin etmiyordu.
Ne olduysa olmuş, ziyaret günü, saati, seyahat aracı aynı gün fâş oluverdi…
Ziyaretten bir görüntünün olmaması da, katılanların hiç değilse bazısı tarafından ziyaretin gönülsüzce üstlenildiğine işaret ediyor…
Yola çıkmadan önce alınan prensip kararına uyulmuş; AK Partili ve MHPli vekiller fotoğraf vermek istememiş, DEM Partili vekil isteğini orada dile getirdiğinde de Öcalan ile fotoğraf çektirmesine itiraz edilmiş…
“Fotoğraf” deyip geçmemek gerekiyor…
Önceki -2013-2015 arasındaki- süreçten zihinlere çakılan en son görüntü, iktidarın önemli isimlerinin, İmralı’yı ikinci adres haline getirmiş BDP üyesi vekillerle Dolmabahçe’de görüşmelerini yansıtan fotoğraftı. Taraflar o fotoğrafta alınan mesafeden mutlu görünüyorlardı.
Sonradan ne olduğunu biliyoruz. Yalnızca süreç yolundan sapmadı, o fotoğrafta yer alanlardan bazısına cezaevi yolu da gözüktü.
Üç vekilin adada Öcalan’la soru-cevaplı görüşmeleri sırasında not alınıp alınmadığı, alındıysa notu kimin tuttuğu da bilinmiyor. Tek bilinen, tutanak varsa, bunun ilk yapılacak Komisyon toplantısında diğer üyelerle paylaşılacağı bilgisi…
İmralı’daki görüşmede tutanak tutulduysa -ben tutulduğu kanaatindeyim- ve Komisyona tam metin sunulursa -kuşkum var-, aynı metin kamuoyu ile de paylaşılacak mı?
Kuşkum, ‘tutanak’ konusundaki geçmiş deneyimlere dayanıyor.
Devletin ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi için PKK ile ‘gizli’ görüşmeleri epey önceye -hatta 2013-2015 öncesine- dayanıyor. O süreci başlatan ilk görüşmeler 2009 yılında Norveç’te gerçekleşmişti. O görüşmelerden birinin tutanağının çok daha sonra medyaya haber olmasıyla birlikte neler yaşandığını anlatmama gerek yok.
Siyasi tarihimize ‘Oslo Tutanakları’ olarak geçen olaya konu görüşmede, devletin istihbarat biriminin iki en üst düzey yöneticisi ve başbakanlık müsteşarı ile KCK’lı, PKK’lı ve Kongra-Gel’li birer kişi olmak üzere üç örgüt temsilcisi bulunuyordu.
Bir başka tutanak olayı da, ilk sürecin başlangıcını teşkil eden 2013 yılında, adaya çıkan BDP’li üç üye -Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan- ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşmenin metniydi.
Milliyet’te Namık Durukan imzasıyla yayımlandı tutanak haberi.
“Tek taraflı çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak, TBMM onaylayacak” cümlesinin de içinde yer aldığı o tutanak metnine bakıldığında, Öcalan’ın son ziyarette heyete neler söylemiş olabileceğinin ipuçları alınabiliyor.
‘Son kare’, o tutanakta yer alan görüşüne göre, Öcalan tarafından şöyle ifade ediyor:
“Eski yaşam alışkanlıklarını topyekun bırakmak gerekir. Neden? Çünkü bu bir rejim değişikliği olacak. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten çok daha önemli; bu hepsinden daha derinlikli olacak. Başarılı olursak, yepyeni bir Cumhuriyete... Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamya’nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde…”
Aradan 10 küsur yıl geçtiğini göz önünde tutarsak, o günkü Öcalan ile bugünkü arasında görüş açısından elbette değişiklik meydana gelmiş olabilir.
Onu da ancak son ziyaretin tutanakları açıklanırsa öğrenebileceğiz.
Bekleyeceğiz.
Yazarlar
-
Fehmi KORUBir ziyaretin ardından düşündüklerim 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan ziyareti olmuş sayıyor mu? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSüreç nereye? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUİmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik? 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğluİmralı ziyareti, ‘çözüm süreci’ne sahiplik gerektiğini söylüyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAPO anıtı yontuluyor 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYCHP nereye koşuyor.... 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKimse boşuna refah beklemesin 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal ette skandal bitmiyor: Sığırlar da hep aynı şirketten alınmış! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBir sistem bu kadar yanlış yaparsa kürtler ve aleviler zor durumdadır 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanGizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025
21.11.2025
20.11.2025
18.11.2025
16.11.2025
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025