Fehmi KORU
Ankara’nın merkezindeki patlamalar zihinleri karıştırdı. Yetkililer olayı ‘olağan şüpheli’ PKK’ya mal eden erken açıklamalar yapmak yerine iyice emin olmayı yeğledi. Doğru davranış tarzı zaten buydu da, devlet görevlilerinin şu sıralarda biraz daha tedbirli davrandıkları görülüyor.
Keşke aynı türden ihtiyatı PKK da gösterse...
Ülkemiz son zamanlarda nazarları üstüne çekiyor; kem gözleri uzakta tutmak için, eğiliminize göre, tahtaya dokunabilir ya da bildiğiniz duaları okuyabilirsiniz. Türkiye’nin durumu kötü niyetlilerin hışmını davet ettiğinden, donanmayı Akdeniz’e çıkarmak, savaş uçaklarına daha sık sorti attırmak gerekiyor...
Bu işin bir yönü. İşin terörü azdıranlara dönük bir yönü daha var ki, özellikle PKK adına hareket edenlerin şapkalarını önlerine koyup üzerinde düşünmelerini gerektiriyor. Onların eliyle terörü azdıranlar PKK için hayırlı bir son düşünmüyorlar çünkü...
Türkiye’nin bugün geldiği noktada önündeki en büyük engel ‘Kürt sorunu’... Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, etnik kökeni farklı Müslüman unsurların bu özellikleri fazla vurgulanmazsa ‘milli birlik ve beraberlik’ kolayca sağlanır diye düşünülmüştü. Bugünün şartları farklı özelliklerin ‘kimlik’ olarak tanımlanmasını ve mevcut sistem içerisine entegre edilmesini gerektiriyor.
80 küsur yıllık Cumhuriyet bunu gerçekleştirmekte biraz zorlanıyor.
Zorluğun üstesinden gelineceğinin işaretleri çoktandır alınıyor. Daha önce direnilen pek çok ileri adım atıldı; diğerleri için de hazırlıklar yapıldığını biliyoruz. Bir süre sonra, ‘kimlik’ eksenli sorun ya kalmayacak, ya da kalsa bile ortadan kaldırılması imkânsız olmaktan çıkacak...
Durum bu ‘Kürt sorunu’nda...
Ne ki, PKK, temsil ettiğini ileri sürdüğü sorunun çözümünün bir parçası olmaktan hızla uzaklaşıp farklı bir ‘terörist örgüt’ haline dönüşüyor. PKK kendini değiştirmese bile kamuoyunda PKK’ya dönük algılama değişiyor; sonuç yine aynı kapıya çıkıyor. Onun bunun taşeronu gözüyle bakılan veya kanın gözleri körleştirdiği uslanmaz bir örgüt görüntüsü zihinlere yerleşirse, PKK, bu gelişmeden fena halde zararlı çıkar...
Özellikle de, devletle yürüttüğü ‘Oslo görüşmeleri’ kamuoyunun bilgisi dahiline girdikten sonra... O görüşmelerde devletin çok daha ileri adımları cesaretle göz önünde tuttuğu anlaşıldı. PKK’ya hâlâ sempatiyle bakan var mıdır, bilemem, ancak görüşmelerin öğrenilmesi sonrasında da durmayan terör en fazla sempatizanları dehşete düşürmüş olmalı.
Acaba görüşmeleri internete sızdıran ile ‘Kürt sorunu’ çözümü yolunda atılan adımları bombalarla berhava etmeyi tavsiye eden (belki de devreye girip PKK adına eylemler düzenleyen) aynı odak mıdır? Bu sorunun cevabını, görüşme sürecini terk edip teröre sığınan örgüt verebilir.
Eğer sorunun cevabı kesin bir “Evet” veya hafif mütereddit “Muhtemelen öyle” ise, o odak, umursadığını hiç sanmadığım PKK’nın kaderine küseceği bir sonu hazırlıyor demektir.
Niye umursasın ki?
Ankara’nın merkezi Kızılay’ı kana bulamak marifet değil; esas marifet, bir hamle sonrasını görebilmektir.
Umarım, Ankara’da yaşanan sıradan bir eylemdir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025