Fehmi KORU
Medyadaki arkadaşlar…
15 Temmuz uğursuz darbe girişimi sonrasında büründüğünüz ‘vatan nöbetçiliği’ kisvesi iyi…
Daha önce en ünlü mensuplarınızın kapısına dayanarak tiraj artırıcı mülâkatlar koparmak için sıraya girdiğiFethullah Gülen’in kirli çamaşırlarını ortaya dökme gayretiniz de yerinde…
Maşallah hepinizin gazetecilik hevesiniz ‘itirafçılar’ sayesinde arttı; onlardan aparttıklarınızla güzel sayfalar ve programlar hazırlayabiliyorsunuz…
Ancak yine de yapılanlara bir sınır getirmeniz gerekmiyor mu?
Meselâ şöyle bir sınır: Vaktiyle sizlerin de yapmakta hiçbir mahzur görmediğiniz davranışlar içinde bulunmuş birileri ‘FETÖ’cü’ olarak suçlandığında, suçlama konusunu kendinizin de aynen yaptığınızı hatırlayıp, hiç değilse “Bunu büyütmeyelim” demek gibi…
Önce Altunizade’ye, sonra Pensilvanya’ya…
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) 1994 yılında kuruldu. Görevi, zaman zaman depreşen ‘Cemaat-karşıtlığı’kampanyalarını işlevsiz kılmak, bu amaçla gazetecilerle birebir ilişkiler kurarak ‘Cemaatçı’ bilinenlerin ‘gizli ajandası’ olmadığını gösterebilmekti.
Heyetler oluşturarak gazete yöneticilerini ziyaret etti GYV… Fethullah Gülen’den mülâkat talebinde bulunanlar için aracılık yaptı… En önemlisi, 1994’ten bugüne kadar, her yıl birkaç kez, Pensilvanya’ya gazeteci gezileri düzenledi.
Zaman gazetesinde başyazar ve Ankara temsilcisiydim GYV kurulduğunda; “Kurucu ol” talebinde bulunulup da olumsuz cevap veren Zaman kadrosundan herhalde bir tek ben vardım. Vakıf binasının nerede olduğunu bilmem. Birkaç iftarı dışında hiçbir etkinliğine katılmadım.
Bir şeyi biliyorum ama: Bir zamanlar çok muteberdi ve gazeteci milleti ikili ilişki kurmakta fazla bir sakınca görmedi.
Mesleki hayatını belli bir dönemden sonra ‘Fethullah Gülen ve Cemaati aleyhtarlığı’ üzerine kurmuş olanlar bile, 2000’li yıllarda, GYV’nin kapısından içeri girebildi, etkinliklerine katılabildi.
Kimi/kimleri kast ettiğimi önce kendileri, sonra da mesleğin kıdemlileri biliyor…
Sakın yanlış anlaşılmasın, kimseyi suçlamak gibi bir derdim yok. ‘Gazeteci’ dediğin elbette gözü-kulağı açık olacak… Önyargılarına yenilmeyecek… Davet edildiyse, “Ben aleyhinde yazmıştım, uzak durayım” demeyecek; gidecek, ne olduğunu ilk elden öğrenmeye çalışacak…
Bunları yaparken gerektiğinde nâzik davranacak, kendilerini açmalarını sağlamak için ne gerekirse yapacak da…
Futbolcular suçlanıyor, ama…
Peki bu konuyu neden açıyorum?
Futbolcular yüzünden…
Artık ‘FETÖ’ diye anılmayan başlayan yapının her alanda bir gözlemcisi, bir kolaylaştırıcısı olduğu öğrenildi ya, hani kendilerinden ‘imam’ diye söz edilen kişiler…
İşte onlardan biri, ‘futbol câmiası imamı’, belli bir dönemde ihtilâf yaşayıp kendilerinden kopmuş…
Şimdilerde, ekranlardan, vaktiyle içinde yer aldığı grubun iç yüzünü açıklamakla meşgul…
Ortalıkta futbolcuların toplu fotoğrafları dolaşıyor ve gazetelerde/ekranlarda o fotoğraflar üzerine yorumlar yayımlanıyor…
Ellerine iyi paralar geçmeye başlayınca maneviyat yönlerinin zayıflığını keşfetmiş olmalı sporcu kesimi; sonraları da, kendilerinden önceki nesilden bazı ağabeylerin öne düşmesiyle, Fethullah Gülen’i keşfetmişler… (Belki aralarından başka ‘hocaefendileri’ keşfedenler de çıkmıştır…)
Fotoğraflar öyle bir dönemde çekilmiş…
Sanıldığı gibi sadece Galatasaraylı futbolcular da yok, hemen her takımdan futbolcu, bir biçimde yolunu Altunizade’deki dershanenin 5. katına, daha maceraperestler ise Pensilvanya’ya düşürmüşler…
Oradan hareketle gazeteler üzerlerine gidiyor sporcuların…
Yukarıda bir ölçü yazmıştım; tekrarlayayım: “Vaktiyle sizlerin de yapmakta hiçbir mahzur görmediğiniz davranışlar içinde bulunmuş birileri, ‘FETÖ’cü’ olarak suçlandığında, suçlama eylemini kendinizin de yaptığınızı hatırlayıp, hiç değilse ‘Bunu büyütmeyelim’ demek gibi…”
Ha, ne dersiniz? Bu ölçüye uyuyor mu yapılanlar?
Bir başka örnek: BankAsya…
En son BankAsya olarak faaliyet gösteren, şimdi kapatılmış finans kuruluşu, Asya Finans adıyla 1996 yılında kuruldu.
Tam tarihi 24 Ekim 1996.
Kuruluş tarihi Refahyol diye anılan Refah Partisi’nin Doğru Yol Partisi ile koalisyon yaptığı döneme (28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997) denk düşüyor.
Açıldığı gün çekilmiş fotoğraflara bakıldığında her iki partinin en gözde isimlerinin kurdela kesiminde makas tuttuğu hemen fark ediliyor.
Gazetelere yansıyan bilgi doğruysa, cezaevlerine tıkılan bazı kişiler, ‘BankAsya’ ile ticari ilişki içerisinde bulunmakla suçlanıyorlar.
Kredi kartı bile bankanın, suç delili sayılıyormuş…
Hiç aklımdan çıkmayan bir olayı hatırlamamak elimde değil:
Cemaat diye bilinen yapının ‘alternatif’ veya ‘İslâmi’ sıfatları önüne konsa da resmen bankacılık alanına da girdiği bilinir olduktan sonra, komuta kademesinden haberler almasıyla ünlü önemli bir meslekdaş, bana,“Askerler çok rahatsız; dini bir grubun parayla bu denli içli-dışlı olmasını anlamıyor ve tehlikeli buluyorlar” demişti.
Askeri kesim sabırlıdır; o gün kızanlar çoktan emekli statüsü kazandılar, ama gördük, bugün artık o finans kuruluşu yok…
17-25 Aralık süreci sırasında, her an el konulacakmış görüntüsü vermeye başladığında, Pensilvanya, “Elinizde avucunuzda ne varsa satın, başka bankalardan kredi çekin, aleyhte haberler yüzünden kaçan tasarrufların yerini sizler alın” tavsiyesinde bulunmuş, sevenleri, tavsiyesini emir telâkki edip yerine getirmeye koşmuştu.
O günlerde, Zaman gazetesinin küçük ilânlar sayfasına yeni bir başlık eklenmişti: ‘BankAsya için satılıktır’başlığı…
“Yapmayın, etmeyin” diyen çıkmış mıydı? Hatırlamıyorum.
Ben, “Bankaya nasıl olsa el konulacak, şimdi evini, otomobilini satanlar evsiz ve otomobilsiz kalacak, başka bankalardan kredi alanlar vadesi geldiğinde çaresiz duruma düşecekler” uyarısında bulunmuştum.
Bankaya el konuldu ve birkaç yıl önce evi-otosu olanlar…
Galiba yalnız evden-otodan olmakla kalmadılar…
O çabaları ‘örgütsel’ göründüğü için…
Kapılarına polis dayanıyor, yolları cezaevlerine düşüyor…
Ülkemiz bu yüzden, “İçeridekileri afla dışarı çıkaralım da şimdilerde ‘FETÖ’cü’ diye içeri aldıklarımıza yer açılsın”noktasına geldi.
Ölçü, ‘kazanmaya çalışmak’ olmalı
Aslında bu konuda da bir ölçü gerekiyor.
Meselâ Başbakan Binali Yıldırım’ın ağzından çıkan şu ölçü biraz daha geliştirilmeli: “Bu örgütle irtibatı kendi isteğiyle, kendi azmiyle olanlar ile hasbelkader ilişki içinde olanları ayırmamız gerektiğini düşünüyorum.”
Şirketler için de şu ölçüyü benimsediklerini söylemiş Başbakan Yıldırım: “Kurumları değil, kişileri esas alacağız; cezalandırmayı kuruma değil kişiye yapacağız…”
“FETÖ’ye karşı mücadelede milat 17-25 Aralık” sözü de önemli Başbakanın…
Ölçü arayışı içerisine girilmiş besbelli; umarım daha sahici, kapsamı daha dar bir ölçü bulunabilir.
Kötü olduğunu yeni öğrendikleri bir konuda kişilerden mağdurlar yaratarak onları kendi aralarında dayanışmaya sevk etmek yerine, kötüyle arasına mesafe koymayı sağlayacak, insanları kazanmayı önemseyen bir ölçü…
Bulunacağına eminim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025