Fehmi KORU
İnsanları ayakta ve hayatta tutan, diri ve verimli kılan, iyi insan ve iyi vatandaş yapan.. onların umutlarıdır; alın insandan umudu, onu hiçliğe, teröre veya intihara sevk edersiniz…
Hep bağırıp çağırarak.. hep tepesine vurarak.. hep aşağılayıp korkutarak.. insanların daha düzgün davranmasının sağlanacağını sanmak.. en büyük yanlışlıktır…
Dün, 7 yaşındaki Elif, torunum, annesine, “Bana bağırarak bir şey yaptıracağınızı mı sanıyorsunuz?” diye akıl veriyordu.
Sadece akıl da değil, istikamet de veriyordu.
Yeni bir yıl herkes için yeni fırsatlar, yeni imkânlar ve yeni ufuklar demek; ama hepsinden önemlisi, yeni umutlar demek…
“Hayır.. 1 Ocak’ın yılın diğer günlerinden bir farkı olmayacak.. yeni yıl da neymiş.. yılbaşı diye kutlama mı yapılırmış.. bunlar yanlış şeyler..” mi diyorsunuz?
Sahi böyle mi diyorsunuz?
Bunu diyerek insanların en değerli oyuncağını, umudunu, elinden alıyorsunuz..
Ne kadar fena.
…
Tarihin tekerleği
Tarih önüne gelen her şeyi öğüterek, zihnini açık tutanlara da evrensel gerçekleri öğreterek hep ileriye doğru ilerler…
Sapmalar, geriye doğru hamleler, tarihi durdurma çabaları görülmez mi?
Görülür elbette.
Adolf Hitler’in, Josef Stalin’in yapmaya çalıştıkları öylesine çabalardı.
Var olduğu tarihi dolu dolu hale getirmiş.. dünyamız için bir çok alanda öncü kurumlar oluşturmuş.. askerleriyle uzak iklimleri toprağına katmış.. haklarında bilgi sahibi olmadığı insanları teba yapmış.. Roma İmparatorluğu’nu yeniden canlandırma çabası…
Batılı her yönetici, iktidarda uzun süreli kalınca, kendisinde ‘imparator’ özellikleri görmeye başlar…
Hitler’de ve Stalin’de vardı o arayış; tarih bütün acımasızlığıyla hayallerini akamete uğrattı.
Churchill’de yok muydu sanıyorsunuz aynı beklenti; onda da vardı ve onu hizaya getiren de kendisinden oylarını esirgeyen İngiliz halkı oldu.
Tarih geriye doğru zamanı değerlendirir; ama esas belirleyiciliği ileriye doğru zaman üzerindedir tarihin… Durmaz tarih, hep hareket halindedir.
Durduğunu sanmanızı sağlayacak gelişmeler yaşanmaz mı?
Yaşanır..
Arkaik bir dili siyasetin gündemine taşıyan, günün kabulleri üzerine kendisinin tercihlerini dayatan, aldığı oyun kendisine her türlü hakkı kazandırdığına inanıp o yolda zorlamalarda bulunan tipler…
Her an her yerde çıkabilir.
Trump gibi…
ABD’de oy kullananların yarıya yakınının desteğiyle başkan seçilmeyi başardı Trump; Amerikan toplumunun yarıdan fazlası 2017’ye umutları yaralı olarak giriyor bu yüzden…
Oysa, biraz tarih okumuşlar, varolan zamanın, bütün zamanlar içerisinde bir katre kadar olduğunun, inişleri-çıkışları bulunsa bile tarihin geriye doğru işlemediğinin farkındadır.
Zaman, sabırlı olmanın, hiçbir şart ve durumda umudu yitirmemenin gerekliliğini hatırlatır insanoğluna.
Özellikle yeni bir yıla girilirken…
Örnek mi istiyorsunuz: Karşınızda bendeniz
Kendi hesabıma, 2016, buraya kadar anlattıklarımın canlı örneğini oluşturmamı sağlayan bir yıl oldu.
Bir yönüyle kaybettiğim, başka bir yönüyle kazandığım yıl…
1966 yılında imzamla çıkan ilk yazımın ve dolayısıyla yazarlık hayatımın 50. yıldönümü olan 2016 yılında, 35 yıl boyunca her gün karşısına çıkmaya alıştığım okurlarla aram kesildi.
Yıkıldım mı?
Aynı 2016 yılında, daha önce aklımdan geçse bile tereddütler yüzünden teşebbüs etmeyi düşünmediğim okurlarla doğrudan ilişkimi sağlayan bir işe soyundum, belki de yazı hayatımın en verimli dönemini yaşamaya başladım.
Sabahın köründe (her gün genellikle 05.00’da) kalkıyor.. Kısa bir gazetelere göz atma turundan sonra, görüşlerim ve duygularımı paylaştığım yazımı yazıp o anda sizlerle paylaşıyor, bu arada benzer veya farklı görüşlerinizi de öğrenebiliyorum.
Yalnız bu olsa hadi neyse..
Gün boyu haberleri izleyip en önemli ve en özellerini OCAK sitemizden ilgileneceklerin dikkatine sunmak…
Ve bunu en kısası 12 saat süren bir uğraş olarak her gün yapmak…
Büyük bir keyif…
Nedir beni her gün bu keyifle buluşmaya sevk eden?
Para mı?
Herhangi bir maddi menfaat beklentisi bu yaşımda bana bunu yaptıramazdı..
Şöhret olma hırsı mı?
Güldürmeyin beni..
Peki nedir beni böyle bir uğraşa sevk eden?
Cevabım şu: Umutlarım.. ve tarihle birlikte yürüdüğüm bilinci…
2016 yılının sizler için ne anlam taşıdığını bilemem elbette; ancak benim için taşıdığı anlamı bilmenizi istedim.
Hepimiz için, 2017’nin, umutlarımızın gerçekleştiği yıl olmasını dilerim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025