Fehmi KORU
Seçime gidiyoruz, ama herkesin aklı Filistin’de yaşananlarda. Hükümetin ve onu oluşturan partinin yetkililerin konuya yaklaşımı da ilgiyle takip ediliyor.
Dünyada en sert sözler bizim devlet adamlarımız tarafından sarf ediliyor, buna karşılık konuya ilişkin kapsamlı bir araştırma yapılmasını isteyen muhalefetin verdiği önerge iktidar partileri (AK Parti ve MHP) tarafından reddediliyor.
Acaba neden?
Bu soruyu zihnimde taşıyarak başladığım bu sabahki okuma maratonumda, Taha Akyol’un yazısında karşılaştığım şu iki cümle merakımı gıdıkladı:
‘‘Türkiye’de bütün hükümetler, Erdoğan dâhil, Amerika’daki Yahudi lobileriyle iyi ilişkilere sahip olmuştu. / Netanyahu militarizmi barbarca kan döktüğü gibi Türkiye ile ilişkileri de bozuyor. Amerikalı ‘küçük Hitler’le (Trump) birbirlerini buldular!’’
Neymiş? Ülkemizdeki bütün hükümetler ABD’deki Yahudi lobileriyle iyi ilişkilere sahip olmuş; Netanyahu yaptığıyla ülkesinin Türkiye ile ilişkisini de bozuyormuş…
Önemli bir tespit.
Merakıma cevap teşkil edecek bilgiler için yerli kaynaklara da başvurabilirdim, ama ben farklı davrandım ve İsrail’in bir araştırmacısının 2004 tarihli kitabına el attım.
Ofra Bengio, kitabın yazarı, Moshe Dayan Center’da çalışan bir kadın araştırmacı [Bilginiz olsun diye kayda geçiriyorum: Araştırmasını Dayan Center’da Süleyman Demirel’in adını taşıyan bir programdan maddi destek alarak yapmış.]. Bn Bengio Türkiye’ye de gelmiş, sadece arşivlerde çalışarak değil, Türkiye-İsrail ilişkilerinde rol oynamış önemli isimlerle de konuşarak kapsamlı bir kitap kaleme almış… 250 sayfalık, belgelere ve ilk elden mülakatlara dayalı bir kitap bu.
Askerler ve siviller
Konuştuğu kişiler arasında 1980 darbesinden sonra dışişleri bakanlığı koltuğunda otururken İsrail ile ilişkileri ikinci kâtip düzeyine indirme kararının sorumlusu İlter Türkmen ve ilişkileri imzalanan anlaşmalarla en üst düzeye çıkaran 28 Şubat kadrosundan Çevik Bir de var.
Bn Bengio, kitabının birkaç yerinde, dışişleri kadrolarının İsrail’e hep soğuk davranarak siyasileri etkilediğini, buna karşılık askerlerin hep İsrail’den yana tavır alarak ilişkileri sıcak tutmayı başardığını belirtiyor.
Özellikle Bağdat Paktı yüzünden İsrail’e mesafeli davranan Adnan Menderes’in, Irak’da Baas darbesi gerçekleşip durum değişince farklı politikalar izleme arayışına girmesine dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun şiddetle itiraz ettiğini kitaptan öğreniyoruz.
İsrailli diplomatlar bu kanaattelermiş.


Vaktiyle İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesinde okumuş olan İsrail’in o zamanki başbakanı David Ben-GurionTürkiye’yi ‘dost’ edinmeyi kafasına koymuş. Menderes ABD ile iyi ilişkileri önemsiyordu ya, araya Amerikalıları sokmuş Ben-Gurion. Havanın yumuşadığını anlayınca da gizlice Ankara’ya gelip Menderes’le görüşmüş.
Bağdat’taki darbeden sadece iki ay sonra oluyor bu buluşma.
Ondan önce de Ankara’ya gizlice gelen önemli isimler olmuş. Bengio Hanım üç isim sayıyor: O sırada dışişleri bakanı olan (sonradan başbakan) Golda Meir, onun danışmanı Reuven Shiloah ve Roma büyükelçisi Eliyahu Sasson.
Sasson daha önce görevli olduğu Ankara’da siyasilerle tanışmış. Önce Menderes’le 1957 sonlarında Paris’te buluşmuş Sasson, bir ay sonra da Roma’da Genelkurmay başkanı İbrahim Feyzi Mengüç ile görüşmüş. 1958 bahar aylarında Meir de gizlice Ankara’ya gelmiş ve Zorlu ile görüşmüş. Bir teknede olmuş görüşme. 2 Ağustos’ta da Zürih’te buluşmuş Meir-Zorlu; yine gizlice.
‘‘Aradan 40 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen, Türk tarafı o günlerde iki ülke arasında varılmış olan mutabakat konusunda sessizliğini sürdürüyor’’ diyor yazar. Bizim gazeteler o günlerde konuya ilişkin pek haber yapmamışlar. ‘‘Bir anlaşma vardı, ama ondan yalnızca asker-sivil 10 kişi haberdardı’’ şeklindeki tek açıklama dönemin (1964-1966) askeri istihbarat başkanı Sezai Orkunt’tan gelmiş.
İran’daki devrim sonrasında (1979) ortaya saçılan CIA belgelerine göre, 1958’de İsrail, İran ve Türkiye arasında istihbarat değişimi amaçlı bir örgütlenme oluşturulmuş.
Adı da ‘Trident’ imiş…
Görüştüler de ne oldu?
Zorlu İsrailliler ile gizlice buluşup görüşüyor, Menderes gizli ilişkiler sürdürmede sakınca görmüyor da İsrail’in gözüne giriyorlar mı?
Kitaptan aktarayım (s. 48):
‘‘İsrailli yetkililerin izlenimine göre, Menderes’in İsrail’e daha yakın olma girişimlerini Zorlu engellemekteymiş. Ankara’daki maslahatgüzar Moshe Sasson’a göre, Menderes ilişkiyi bir üst düzeye çıkarma sözü vermiş, ama konunun esas sahibi olan Zorlu bazı görüşmeleri engellemekteymiş; mesela Moshe’nin Roma büyükelçisi olan babası Eliyahu Ankara’ya gelecekmiş, Zorlu karşı çıkmış.’’
Belli ki, ikili (Menderes-Zorlu) iyi diplomat-kötü diplomat oyunu oynamışlar İsrail’e karşı…
‘‘Sonuçta söz de vermelerine rağmen ayak sürümeleri yüzünden Arapları kızdırmamak için ilişkiler daha ileri gitmedi’’ diyor Ofra Bengio.
İsraillileri kızdırmış Menderes-Zorlu ikilisi…
Onların askeri darbe (27 Mayıs) ile devrilmesi ardından yerlerini alan kadrolar farklı davranmışlar. Ofra Hanım, ‘‘Gizli kalması şartıyla Cemal Gürsel ilişkileri pek çok yönden güçlendirdi’’ tespitinde bulunuyor. Ancak askerlerin başbakan yaptığı İsmet İnönü ilişkileri normalleştirmeye söz vermiş, ama sözünü tutmamış, ‘‘Hem de İsrail devleti kurulduğunda onu ilk tanıyanlardan Türkiye’nin başında o bulunuyordu’’ da diyor. İnönü İsrail’e iki kişi göndermiş, kendisi de Paris’ta Levi Eshkol ile -tabii gizlice- görüşmüş, ama sonunda o da ayak sürümüş işte.
Ofra Hanım ‘‘Zaten çok geçmeden yerinden oldu’’ diyor İsmet İnönü için…
Kitapta başka dönemlerle ilgili de göz açıcı bilgiler var, ama sizi bugün için daha fazla yormayayım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025