Fehmi KORU
Ne zaman yabancı bir medya grubundan gazetecilerle bir araya gelsem, ilk soruları şu oluyor: “Söylediklerinizi adınızı vererek yazabilecek miyiz?”
“Bu konuştuklarımız ‘off-the-record’ mu olacak, yoksa ‘on-the-record’ mu?”
Onlara “Ağzımdan çıkan her şeyi adımı da vererek kullanabilirsiniz” dediğimde hep aynı cümleyi işitiyorum: “Şimdiye kadar konuştuğumuz herkes ‘Söylediklerimi yazarken aman adımı vermeyin’ ricasında bulundu da…”
Yüzümün kızardığını hissettiğim anlar oluyor bu mükâlemenin geçtiği birkaç dakikalık süre.
Fazlaca itiraz ettiğimde, “Ama işte size de yazdırmıyorlar” diyen bile çıktı.
Ona da, “Kendi sitem var, orada görüşlerimi ve deneyimlerimi sırf beni okumak için bayağı bir zahmete katlanan kendime özel bir okur kitlesiyle paylaşabiliyorum” mukabelesinde bulununca, karşımdakinin gülme raddelerine geldiğini fark ettiğim oldu.
Genellikle “Meydanı genç arkadaşlara bıraktım” diyorum böyle durumlarda.
Diyorum da, Türkiye dışarıya böyle yansımamalı.
“Yok artık” dedirten iddia
Ülke adına daha beter bir iddiayla önceki gün karşılaştım.
Ekonomideki rahatsızlıkları konuşurken, birinin ağzından “Artık bankaların ve değişik kurumların, görevi ülke ekonomisini yakından izleyip müşterilerine güvenilir tespitlerde bulunan raporlar kaleme almak olan uzmanlarının yazdıklarına da güvenilmiyor” cümlesinin çıktığını işitince, yakışık almayabilecek daha kestirme bir itiraz nidasını içime gömüp “Yok artık, o kadar da değil” deyiverdim.
Cebinden çıkardığı akıllı telefona bir-iki talimatı sonrasında bir yabancı ajansın o gün geçtiği “Türkiye analistlerini susturan soğuk duş” haberi onun telefonundan bana da ulaşmış oldu. İçinde şöyle bir paragraf yer alıyor o haberin:
“İstanbul’daki kamu kuruluşlarından birinde çalışan bir analist, ‘Ne zaman biraz cesurca bir yorum yazacak olsam, amirlerim ve çalışma arkadaşlarım Mert Ülker’in başına geleni hatırlatıyorlar’ dedi ve adının kullanılmasını da istemedi.”
Mert Ülker bir yatırım kurumunda araştırma grubu şefiymiş ve bir spekülasyonu raporuna taşıdığı için yıllarca çalıştığı kurumdan kovulmuş…
Dikkat ettiyseniz bu konuyla ilgili haberde bile ‘adını vermek istemeyen biri’ ile karşılaşılıyor.
Amerikan medyası aslında son zamanlarda ad verilmeyen atıflar konusunda olağanüstü hassaslaştı; haberci ve yorumcularına kritik konularda kaynak saklamayı neredeyse yasaklamış bulunuyor pek çok gazete. “Kaynağınızın adını açık açık yazamıyorsanız, söylediklerini de haberinize taşımayın” uyarısında bulunuyor medya yöneticileri…
Galiba bu uyarı Türkiye için kaldırılmış durumda; çünkü Batı basınında çıkan Türkiye ile ilgili haberlerin hemen hepsinde en kritik cümleler o sözleri söyleyenin adı verilmeden, kimliği de açık edilmeden yer alıyor.
Hani ben burada ısrarla “OHAL kalkmalı, hak ve özgürlükler alanı genişletilmeli, demokrasi konusundaki ayıplar ortadan kaldırılmalı” türü akıllar veriyorum ve öyle yapılırsa ekonomik olanlar da dahil ciddi sıkıntıların çoğunun kendiliğinden ortadan kalkacağını da söylüyorum ya, onun bir sebebi de dışarıda beliren imaj bozulmasıdır.
İmaj bozulunca burada ne söylense, ne yapılsa vaktiyle ülkemize ilgi duymuş ve ilgisini Türkiye reklamı yaparak veya parasını ekonomimizde değerlendirerek göstermiş yabancıları ikna edemez oluyorsunuz.
İktidarın itibar ettiği yazarlar kaynak yerine geçiyor
Biri, geçen gün bana, “Gerçekleri muhalif bilinen yazarlardan çok, hükümet yanlısı olanların yazılarından öğreniyoruz” dedi.
Nihayet olumlu bir şey duymanın heyecanı yüzüme vurunca da derhal cümlesinin arkasını getirdi. Dediğine göre, hükümet yanlısı diye andığı yazarlar, hiç değilse bazısı, övgülerle dolu yazılarına son zamanlarda başkalarına atfederek eleştirileri de katmaya başlamışlar. Güya cevap veriyor gibi yaparak resmen eleştirileri sütunlarına taşıyorlarmış…
“Yazılarınızda ‘iktidarın itibar ettiği yazarlar’ diye andıklarınız” dedi muhatabım…
Allah Allah nasıl oldu da ben bu durumu kaçırmışım… Bundan sonra onları daha dikkatli okuyacağım kesin.
Yerlisi yabancısı bazı şeyleri benden, bizlerden daha iyi biliyor. Bazı konular yazılmıyor, konuşulmuyorsa, yalan-yanlış şeyler sirkülasyona sokuluyor, bu defa normal durumlarda inanılmayacak iddia ve ithamlar etrafta gerçek muamelesi görüyor.
Eskiden “Tirajı en yüksek gazete fısıltı gazetesidir” denirdi, şimdi sosyal medya devrede ve galiba tirajı ve reytingi en yüksek olan da o: Sosyal medya.
Kendine gazetelerde yer bulamayanlar için görüşlerini yaymaya yarayan az masraflı pek çok araç var.
Benim gibi kendi adıyla site kurma zahmetine katlanmak istemeyen var, onlar da olan sitelerde yazılarını yayınlatıyor, bunu kendine yakıştıramayanlar için ise Facebook ve Twitter bir tür gazete köşesi işlevi görüyor.
Geçen gün, bir dostum, “Senin sitene günde birkaç kez giriyorum” deyince şaşırdım. Derdimi iyi anlatamadığımı, yazımın birkaç defa okunmadan anlaşılmadığını düşündüğümü fark edince, dostum, sözünü açıklama ihtiyacı hissetti; “Yazına gelen yorumları da okumak için” diyerek…
Evet, işin en güzel tarafı da bu: Yalnız ben yazmış olmuyorum, yazımı okuyan da ânında olumlu-olumsuz görüşleriyle tartışma platformuna katılıyor; daha ne ister bir yazar?
Yabancı meslektaşlara bunları da aktarınca aralarından yüzüme tuhaf tuhaf bakanlar çıkıyor.
Anlamıyorum, neden acaba?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025