Fehmi KORU
Donald Trump ile yardımcısı Mike Pence Türkiye’yi tehdit eden açıklamalarıyla ülkemizde gündemde ya, aynı ikili bir başka ülkede daha benzer endişelerle gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
ABD’de.
Trump ülkenin seçilmiş başkanı, Pence de yine ülkenin seçilmiş başkan yardımcısı… ABD anayasasına göre, ikisi de halk tarafından seçildiği için, başkana bir şey olduğu ve yeri boşaldığı takdirde yerini yardımcısı alıyor.
John F. Kennedy suikasta uğradığında Lyndon Johnson, Richard Nixon istifa ettiğinde de Gerald Ford onların yardımcıları olarak boşalan başkanlık koltuğuna oturmuşlardı.
Amerika şimdi “Trump hakkındaki devlet soruşturması Kongre tarafından görevden alınması ile sonuçlanırsa onun yerini Pence alacak; acaba Pence’in başkan olmasındansa Trump’ı yerinde mi tutsak?” sorusunu ciddi ciddi tartışıyor.
Hangisi daha kötü, Trump mı yoksa Pence mi? Al birini vur ötekine hesabı…
Dünyanın en güçlü ülkesi sayılan Amerika’nın geldiği yere bakın.

Tartışmayı başlatan henüz piyasaya çıkmamış, raflarda yerini bu ayın sonunda alacak olan bir kitap: Michael D’Antonio ile Peter Eisner‘in kaleme aldıkları ‘The Shadow President: The Truth About Mike Pence’ (Gölge Başkan: Mike Pence Hakkında Gerçek)…
D’Antonio daha önce ‘The Truth About Trump’ (Trump Hakkında Gerçek) başlıklı bir kitapla Trump‘ın başkanlığının neden ülke için tehlikeli olduğunu etraflı bir biçimde anlatmıştı; şimdi sıra onun gitmesiyle önü açılacak Pence‘le ilgili kitapta…
Donald Trump gidiyor mu?
Robert Mueller‘in ABD başkanının Rusya ve Putin ile kabul edilemez ilişkiler içerisinde bulunduğu ve bu sebeple Moskova tarafından seçimde yardım gördüğü iddialarıyla ilgili devlet soruşturmasını tamamlamak üzere.
Devlet soruşturmasını yürüten özel savcının “Başkan görevden alınmalı” tavsiyesini yapması üzerine, anayasaya göre, Kongre, başkanın yerinden alınması sürecini başlatmak zorunda.
Beklenen Mueller‘in o tavsiyeyi yapması.
Mueller‘in raporunu açıklayacağı önümüzdeki günlerde beklenen bir başka gelişme daha var: Bob Woodward‘un Trump ve kadrosunu mercek altına aldığı kitabı çıkacak…
Yönetime en keskin darbeyi indirecek ayrıntılar içereceği şimdiden konuşulan o kitap da Eylül ayı ortalarında (11 Eylül) kitapçı raflarında yerini alacak.
Kitapla başkan devrilir mi? Devrilir.
Bob Woodward 1970’lerde Nixon‘un başkanlıktan istifasını getiren Watergate skandalını ortaya çıkaran iki Washington Post gazetesi muhabirinden biriydi (diğeri Carl Bernstein). İkili, Beyaz Saray’ın gizlemeye çalıştığı, Nixon‘un yalanlarla başından def etme yolunu seçtiği skandalı gün gün işleyerek büyük bir gazetecilik olayına imza atmışlardı.
Woodward o günden beri Beyaz Saray’a kim gelmişse daha çok onun ve ekibinin yanlışları üzerinde duran kitaplar yazıyor. Hışmını üzerine çekmek istemeyen başkanlar, en ideal çareyi, kendisine istediği bilgi ve belgeleri sağlayarak onun işini kolaylaştırmada buluyorlar.

Clinton, Bush ve Obama bunu yaptılar. Trump ve ekibi ise Beyaz Saray’ın kapılarını Woodward‘a sımsıkı kapamış durumda. ‘Fear: Trump in The White House’ (Korku: Trump Beyaz Saray’da) adını taşıyan kıpkırmızı kapaklı kitabın yayıncısı, “Woodward’un Trump Beyaz Sarayı içerisinde yaşanan korkunç hayatı sergileyeceğini” duyurmuş bulunuyor.
Mueller raporu, Woodward kitabı beklenen etkiyi gösterir ve Kongre Trump‘ın Beyaz Sarayı boşaltmasıyla sonuçlanacak süreci başlatırsa…
Hangisi daha kötü, Trump mı, Pence mi?
New York Times‘ın (NYT) yazarı Frank Bruni daha önce Trump’la ilgili kitap yazmış olan ‘Pence’ kitabının yazarı D’Antonio‘ya bu soruyu yöneltmiş. Aldığı cevaba göre, Trump direnmez, kavgaya girişmez, zaten canı da sıkılıyor, bunu fırsat bilir ve ayrılır…
Ayrılırsa Trump, onun boşalttığı yeri Pence dolduracak.
Sorun da burada. D’Antonio‘ya -ve Bruni‘ye- göre Pence başkan olunca ABD’nin teokratik bir devlet görüntüsüne bürünmesi kaçınılmaz. Kısa sürmüş Indiana Valiliği döneminde, Pence, o eyaleti tarihinin en Hıristiyan yönetimine kavuşturmuştu. Tam bir kaba softa ham yobaz örneği Pence.
Kitaptan bir bölüm:
“Pence kendisini ve yoldaşı Hıristiyan savaşçıları baskı altında bir grup olarak görüyor. Onun gelecekle ilgili umudu, seçilmiş bir millet olarak, muhafazakar Evanjeliklerin sonunda düşmanlarını yenmelerini ve bir Hıristiyan milleti yaratmalarını sağlayan bir lidere sahip olacaklarıdır.”
Evanjelik… Hıristiyan Milleti… Düşmanlar…
Kulağa hiç hoş gelmiyor.
Frank Bruni‘nin henüz çıkmamış kitapla ilgili NYT yazısı arkasından bir tartışmayı getirdi. Gazeteye görüşlerini aktaran okurlardan bazısı “Trump hiç değilse bilinen bir şer, aman Pence olmasın” görüşünü açıklarken, Indiana eyaletinden yazan biri, “Trump iyi ki onu yanına aldı da biz burada kurtulduk” demekte…
Tepkiler genellikle “Al birini vur ötekine” cinsinden…
Pence şimdi Türkiye’yi hedefine koymuş görünüyor, papaz Brunson burada yargılanmaya devam ettiği müddetçe de tehditlerini artıracak gibi. Hani birileri “Pis kokular geliyor, sanki papazın gönderilmesi istenmiyor gibi” diyorlar ya, Pence‘in karakterine uygun bir tez bu.
Bilin istedim.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025