Fehmi KORU
Önce bir itirafta bulunayım da en baştan yazımı okumaya değer bulup bulmayacağınıza kendiniz karar verin: Şu İdlib işinden ben hiçbir şey anlamıyorum.
Cahilliğimi itiraf ettim işte.
Ben anlamıyorum da uluslararası ilişkiler uzmanları, hayatları Suriye konusunda araştırmalarla geçmiş bilim insanları, devlet yetkililerine bir santim uzakta bulunan kanaat önderleri ve gündelik yorumcular çok mu anlıyor?
Hayır, anlamıyorlar. Zaten onların yazılarını okuyup değerlendirmelerine kulak verdikten sonra yukarıdaki itirafta bulundum.
Onların anlamadığına ben anlıyorum desem ukalalık olacak…
Türkiye Tahran’da Rusya ve İran’la birlikte
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la onun Rus lider Vladimir Putin ve İranlı lider Hasan Rouhani ile buluşacağı zirve için Tahran’a giden bir gazetecinin ‘‘Türkiye Tahran’daki zirvede insanlığın sözcüsü oldu’’ başlıklı yazısını büyük bir merakla okudum dün.
Şu satırlar o yazıdan: ‘‘Bu zirve bir kez daha tüm dünyaya Suriye’nin geleceği konusunda Türkiye’nin kilit bir ülke olduğunu gösterdi.’’
Umutlandım. Aferin bize.
Ancak aynı yazıda karşıma çıkan ve zirveyi özetleyen şu satırlar kafamı karıştırdı:
‘‘Zirveden sonra yapılan açıklamalarda Moskova ve Putin’in Şam rejimi ile ilgili ’bilindik’ rezervlerini koruduğu görülüyor. / Her iki ülkenin İdlib konusundaki tutumu genel olarak, Suriye’de ABD’ye karşı nüfuz alanını genişletme üzerine kurulu.’’
Dün gazetelerde daha başlığıyla dikkatimi çeken yazılardan biri de uzun yıllar AK Parti saflarında milletvekilliği yapmış bir yazara aitti. ‘‘Tahran’da Astana süreci yara aldı! Kriz kapıda!’’ diyordu yazının başlığı…
Tahran’da Türkiye, Rusya ve İran’la birlikte İdlib sorununa çare arıyor; oysa yazara göre, görünürde ABD ile Türkiye yan yana düşüyor; Türkiye ile ABD İdlib’de askeri operasyona karşı çıkma konusunda ortaklaşmış durumda. ‘‘Her iki ülkenin gerekçeleri ve çıkarları farklı tabii’’ de diyor yazar.
Şöyle bir planı varmış ABD’nin:
‘‘ABD, İdlib’de Şam rejiminin kimyasal silah kullandığını iddia ederek müdahalede bulunacak. Bu hazırlanmış bir senaryo. Öbür yanda Suriye’nin kuzeyinde kendi askeri-siyasi himayesine aldığı bölgede PKK’ya bir özerk devlet kurdurtacak. Nitekim İdlib kriziyle paralel olarak PKK kendi özerk yönetimini ilan etti. Pek tabii bu ilan ABD’nin onayıyla oldu. Başka türlüsü mümkün mü?’’
Eğer böyle bir şer plan varsa, Türkiye için, görünürde de olsa, nasıl olur da ‘‘ABD ile yan yana düşüyor’’ denilebilir?
Rusya ise Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate almıyormuş.
Üç liderin buluşmak ve İdlib sorununu görüşmek için Tahran’a hareket ettikleri sabah, Suriye hava kuvvetlerine ait uçaklar, Rus jetleri himayesinde, İdlib üzerine bombalar yağdırmıştı.
Tahran dönüşü…
Liderler Tahran’dan ayrıldıktan sonra Suriye-Rus işbirliğini yansıtan hava saldırıları artarak devam etti.
Tam bu noktada, dün, dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘‘Bazı ülkeler İdlib’de kendi ajandasına göre hareket ediyor’’ açıklamasını yaptığı duyuldu.
Kafam daha da karıştı: Bazı ülkeler? Hangileri bunlar?
Daha doğru soru şu: Her ülke kendi ajandasına göre hareket etmez mi zaten?
Peki biz farklı bir şey mi bekliyorduk? Biz kendi ajandamıza göre hareket etmiyor muyuz yoksa? İdlib düşerse 2 milyondan fazla mülteci kapımıza dayanır, içlerinde teröristler de bulunabilir, sınırlarımızda bir düşman devlet kurulabilir endişelerimiz bizim ajandamızı oluşturmuyor mu?
Kafamda bu sorularla yazımı yazmaya oturmuştum ki, bir uluslararası politika hocasının -bir profesör- yazısı imdadıma yetişti.
Yazı şu paragrafla sona eriyor:
‘‘Elbette daha Suriye’de barış ve istikrarın temini için katedilmesi gereken uzun bir yol var. Yine de Tahran toplantısı, İdlib’deki insani krizin hafifletilmesi ve Suriye’deki ihtilafların Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşılması için yeni adımların atılması yönünde olumlu bir aşama olmuştur.’’

Aynı olumlu hava Tahran’dan dönüş yolunda kendisine refakat eden medya mensuplarıyla sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diline de yansımış. Alınan ‘ateşkes’ kararının bağlayıcılığı üzerinde durduktan sonra, Putin’le ayrılmadan Hemen önce bir kez daha görüştüğünü ve bu konuda ondan söz aldığını söylüyor Cumhurbaşkanı. ‘‘İnşallah inanıyorum ki sözlerinde duracaklardır’’ da diyor.
Öyleyse AA’nın verdiği bilgilerle yazılıp gece yarısı servise konulmuş şu habere ne diyeceğiz:
‘‘Tahran Zirvesi’nde Türkiye’nin ateşkes önerisini kabul etmeyen Rusya dün de İdlib’in güney kesimlerini savaş uçaklarıyla vurmaya devam etti.’’
İdlib’ten göç başlamış habere göre. Şimdilik Afrin’e doğru…
En başta söylediğim gibi bu konuda benim kafam karışık, bu yazıyla sizin zihninizi de karıştırdımsa özür dilerim.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025