Fehmi KORU
Belli bir yaşın üstündeki herkes gibi ben de bir seçmenim ve kendimi bildim bileli hemen her seçimde oyumu kullandım.
Geride kalan seçimlere o gözle baktığımda, genellikle aynı veya birbirine yakın partilere oy attığımı görüyorum. Tek tük istisnalar yerel seçimlerde yaşandı; bir-iki kez genel seçimde bir partiye yerel seçimde ise farklı partinin adayına oy kullandığım da oldu.
Sanıyorum seçmenler arasında ciddiye alınması gereken bir bölüm de benim gibidir: Oturdukları ilçe ve ilçenin bağlı olduğu ilde en iyi hizmeti kimin -hangi partinin değil- vereceğine inanıyorlarsa, kendilerine zor da gelse oylarını tercih ettikleri parti dışından birine verebilirler.
Anketleri ‘‘Adaya göre oy veririm’’ diye cevaplayanların sayısı hiç de az değil.
Partiler aday belirlerken ittifak kurdukları partilerin görüşlerine önem veriyorlar, ama adaya bakarak oy kullanacağını açıklayan o çok sayıdaki seçmenin ne düşüneceğine fazla dikkat eder görünmüyorlar.
Parti seçmenleri arasında geçişlilik
MHP seçmeni ile AK Parti seçmeni arasında ‘geçişlilik’ yaşanabildiği son referandumda ve seçimde görüldü. AK Parti sözcülerinin ağzı ‘milliyetçi’ söyleme yaklaştıkça, değişik sebeplerle AK Parti’ye oy vermekte olan ‘milliyetçi’ seçmen, iki partinin ittifak içinde bulunduğunu görünce oyunu MHP’den yana kullanmakta beis görmemeye başladı.
İttifak cephesinde MHP’nin oyları yükseliyor.
Acaba ittifak için AK Parti’yi zorlarken MHP lideri Devlet Bahçeli bu gelişmeyi öngörmüş müydü, bilmiyorum. Ancak, iki parti artık birbirinden kolayca kopamaz hale geldi. Bir ara iki partiye ‘‘Yerel seçimdir, doğru olan her partinin kendi yoluna gitmesidir’’ düşüncesi hakim hale gelir gibi olmuştu; ancak işte gördük, AK Parti ve MHP bu yerel seçime de yine ittifak içerisinde giriyorlar.
CHP ile İYİ Parti’nin durumu farklı. İki parti seçmeni arasında ‘geçişlilik’ pek yok. Yerel seçimde birinin seçmeninin diğerinin adayına oy vermesi sanıldığı kadar kolay olmaz.
Daha da önemlisi, İYİ Parti henüz kalıcı seçmen edindiği tam anlaşılamamış yeni bir siyasi oluşum; önümüzdeki yerel seçimde çıkaracağı belediye başkanı sayısı bu bakımdan önemli. İttifak pazarlıkları içerisinde aslan payını istemeleri biraz da bu yüzden…
Ne olursa olsun ve CHP de birileriyle ittifak etsin arzusu ile İYİ Parti’nin ittifak için ileri sürdüğü şartlar tam uyuşmuyor. CHP buna rağmen ittifakta ısrarlı, ancak Meral Akşener’in 24 Haziran seçiminde takındığı tavrı hatırlatan ‘‘Ankara adayını biz belirleyelim’’ ısrarıyla sonuç almak o kadar kolay değil.
Ne olacak?
Partilerin seçmenlerini mekanik davranan kişiler olarak gördüğü bir ortamda, iktidar ittifakının ‘‘Biz istediğimizi aday gösteririz, AK Partili ve MHP’liler gösterdiğimiz adaya oy verir’’ veya muhalefetin ‘‘Bizim seçmenler AK Parti ve MHP karşısındaki adaya oy vermek zorunda, kimi aday gösterirsek seçmenlerimiz ona oy verecektir’’ düşüncesine kapıldığı fark ediliyor.
Seçmenlerin önemli bir bölümü herhalde mekanik davranacaktır da.
Ancak galiba 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak seçimin kaderini ‘‘Önce adayları bir görelim’’düşüncesindeki sayıları hiç de az olmayan seçmenler belirleyecek…
Binali Yıldırım adı neden açıklanamıyor?
Hemen her yorumcu, AK Parti’nin aday göstereceğine kesin gözüyle bakılan Binali Yıldırım’ın adının bir türlü açıklanamamasını değişik sebeplere bağlıyor; hepsi de kişisel ve pazarlıkla ilgili sebepler bunların…
Protokoldeki yerini dert ediyormuş… Yok onu değil de, ilçe belediyelerine aday gösterilecek kişileri o belirlemek istiyormuş…
Sebep olarak ileri sürülenler böyle şeyler…
Olabilir de.
Peki ya sebep farklıysa?
Bakanlık, başbakanlık yapmış, halen TBMM başkanı sıfatının sahibi bir politikacının ‘‘Ya seçilemezsem?’’ tedirginliği yaşaması gerçek sebep olmasın? Tayyip Erdoğan ile Berat Albayrak’ın kendisiyle görüşmeleri bir pazarlık değil de Binali Yıldırım’ı kazanacağı konusunda ikna çalışması olamaz mı?
Unutmayalım: Binali Yıldırım bir önceki (2014) yerel seçimde İzmir’den belediye başkan adayı gösterilmiş ve seçimi kaybetmişti.
AK Parti İstanbul seçmenlerinin bir bölümü ya onu değil de başka bir partinin adayını tercih ederse?
CHP yönetimi İstanbul’da aday olarak kimi düşündüğünü şu ana kadar belli etmedi. Binali Yıldırım kime karşı yarışacağının belli olmasını bekliyor olabilir.
O da ‘‘Önce adayı görelim’’ diyorsa şaşırmam.
Benim de nihai kararımı adayların kimliği belirleyecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025