Fehmi KORU
Japonya’da yüzler gülüyordu.. S-400 ve F-35’te Trump anlayışlı çıktı.. Her şey süt liman olacak mı?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Japonya’nın Osaka kentinde yapılan G-20 Devlet Başkanları Zirvesi‘ne katıldı ve bu vesileyle katılımcı diğer devlet başkanlarıyla da ikili ve çoklu görüşmeler yapma fırsatı buldu.
ABD başkanı Donald Trump‘la görüşmesi özellikle önem taşıyordu. Karşılıklı şakalar eşliğinde geçtiği fotoğraflara da yansıyan görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın birkaç kez yaptığı “Çok olumlu geçti; S-400 ve F-35’ler konusunda Trump bize destek veriyor” açıklamaları yürekleri ferahlatmış olmalı.
Ferahlatmalı mı?
Ben biraz kuşkuluyum ve sergilenen iyimser hal yüzünden de bayağı kaygılıyım.
Konunun ABD sistemiyle ilgili bir boyutu var elbette. Türkiye’den farklı olarak, oradaki ‘başkanlık sistemi’ güçlü biçimde kendini belli eden ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesiyle takviye edilmiştir ve Kongre‘nin de başkanın tasarruflarını boşa çıkarma yetkisi vardır.
Üstelik Trump‘ın partisi 100 üyeli Senato’da çoğunluğa sahip olsa bile 435 üyeli Temsilciler Meclisi’nde çoğunluk rakip partide; Demokratlar’da…
Ülkeler arası ilişkiler ticaret kurallarına uymaz
ABD Kongresi Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemini almasına karşı çıkıyor ve parası büyük çapta ödenmiş olduğu halde F-35 uçaklarının Türkiye’ye teslimini de engelliyor.
Dahası, Kongre’de etkili üyeler, S-400’de ısrar edildiği takdirde Türkiye’ye başka yaptırımlar uygulanacağını da gizlemiyor.
Trump‘ın S-400 konusunda Barack Obama‘yı Türkiye’ye Patriot satmadığı için suçlaması, S-400 alımını bu engelle irtibatlaması, üstelik parası ödenmiş uçakların teslimine karşı çıkılmasını ticaret kurallarına aykırı bulması da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirildi.
Sarf edilen sözleri başka türlü yorumlamak da zor doğrusu.
Ben yine de tedbirli olmayı uygun görüyorum.
Her iki konuya Trump‘ın yaklaşımı tüccarca.
Bir mal almaya kalkmışsınız, satmaya yanaşmamışlar, onu bir başkasından alıyorsunuz; S-400 konusu ona göre böyle…
F-35‘e de benzer şekilde yaklaşıyor Trump: Müşteri parasını ödemiş, malın teslim zamanı geldiğinde başka bir konuyu bahane edip teslim etmeye yanaşmıyorsunuz, üstelik bununla da yetinmeyip müşteriye başka cezalar vermeye kalkıyorsunuz…
Ancak uluslararası ilişkiler Trump‘ın vermeye çalıştığı izlenimde olduğu gibi tüccarlar arasında olup bitmiyor. Bunu en iyi bilebilecek kişi de Trump‘ın kendisi. Başkanlığa geldikten sonra yaşadığı mahkemelerden dönen akamete uğramış seçim vaatlerine ek olarak, kesin karar olarak açıkladığı Suriye’den asker çekme niyeti de bölgeye çok sayıda yeni asker gönderme manevrasıyla boşa çıkmış oldu.
Osaka’daki sevdiğini ve takdir ettiğini söylediği Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ı haklı bulan tavrını ülkesine döndüğünde hayata geçirmesi elbette kendisinden beklenecektir.
Trump’ın gücü sınırlı
Sorun, onun bunu gerçekleştirebilecek güce sahip olup olmadığında.
Evet, böyle bir sorun da bulunuyor.
ABD’de gelecek yıl başkanlık seçimi var ve partisinin kendisini bir dönem için daha aday göstermesini bekliyor Trump. Bunun için Cumhuriyetçi Parti’nin dengelerini de göz ardı etmemesi gerekiyor. Türkiye’nin S-400 alımına ve F-35 uçakları teslimine Kongre’de karşı çıkanlar arasında partisinden politikacılar da var.
Neyse. Osaka’daki ikili ve çoklu buluşmaların iyi geçmesi, Trump‘ın karşısında oturan Türk heyetin üyelerini ‘Hollywood’ta bile kolay rastlanmayacak yakışıklılıkta’ bulması bu geziye damga vurmuş görünüyor. [Girişte görmüş olacağınız fotoğraftaki iki taraflı neşeli haller bile avunmak için yeterli.]
Belki arkası da gelir.
Zor olduğunu bilin de, sonrasında hayal kırıklığı yaşamayın…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025