Güngör Uras
1 Mayıs yeni adıyla “Emek ve Dayanışma Günü”. Bu günü işçiler “İşçi Bayramı”, çocuklar ”Bahar Bayramı” olarak kutlayacak.
/* */
İşçinin olabilmesi için öncelikle işverenin olması gerekiyor. (Kendi hesabına çalışmak çok önemli ama ne yazık ki ekonomilerin çarkı artık sadece kendi hesabına çalışanların çabasıyla dönemiyor). İşveren ya kamu olacak ya özel girişimci olacak.
SGK’nın belirlemelerine göre, Türkiye’de 1 milyon 853 bin iş yeri var. Bu iş yerlerinin 36 bini kamunun, 1 milyon 826 bini özel sektörün iş yeri.
Bu iş yerlerinde kayıtlı olarak (dikkat buyurunuz: kayıtlı olarak) çalışan 14 milyon 218 bin emekçinin 888 bini kamu işyerlerinde, 13 milyon 320 bini (yaklaşık % 93’ü) özel sektör işyerlerinde çalışıyor.
Kayıtlı olarak çalışan işçilerin 4 milyon 40 bini kadın (% 28.4’ü), 10 milyon 178 bini erkek.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 80 milyon nüfustan 2017 sonunda çalışmaya hazır kadın ve erkek sayısı 31 milyon 643 bin. Bunların 28 milyon 189 binine iş bulunabildi. 3 milyon 454 bini işsiz.
Çalışanların % 19.4’ü tarımda, % 19.1’i sanayide, % 7.4’ü inşaatta, % 54.1’i hizmetler kesiminde çalışıyor.
Sendikalı kaç çalışan var?
İşçi, emekçi, kayıtlı işçi, kayıt dışı işçi rakamları o kadar birbirinin içine girmiş durumda ki her konuda farklı rakamlar gündeme geliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Türkiye’de sendika hareketiyle ilgili olarak yıl başında yayımladığı rakamlara göre, toplam işçi sayısı 13 milyon 844 bin. Bunların 1 milyon 714 bini (% 12’si) sendikalı.
En büyük sendikalaşma metal iş kolunda. Türk Metal Sendikası’nın 203 bin, Çelik-İş Sendikası’nın 44 bin, Metal-İş Sendikası’nın 15 bin üyesi var. Sendikaların tepe kuruluşlarından Türk-İş’in üye sayısı 925 bin, Hak-İş’in 615 bin, DİSK’in 149 bin.
İşçi sendikaları yanında kamu çalışanlarının da sendikaları var. Sendikaya üye olabilecek 2.4 milyon kamu çalışanının 1.6 milyonu sendikalı. Sendikalaşma oranı % 69.
1 Mayıs ABD’den çıktı
1 Mayıs’ların işçi bayramı olması ABD’deki bir işçi hareketine dayanıyor.
1 Mayıs 1886’da Amerikan İşçi Sendikaları Konfederasyonu, işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmaları isteğiyle işçilere iş bıraktırdı. Bu eylem 4 Mayıs’ta kanlı çatışmalarla sona erdi. Fakat işçi sendikalarının bu eylemi sayesinde önce ABD’de daha sonra birçok ülkede işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmaları kabul gördü.
İşte bunun üzerine 1 Mayıs’lar işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve haksızlıklara karşı mücadele günü ilan edildi. Ne var ki ABD’de 1 Mayıs kutlamaları artık yapılmıyor. Her yıl eylülün ilk pazartesisi tatil. Böylece çalışanların sonbahara girerken uzun bir hafta sonu tatili yapmalarına imkân sağlanıyor. Bu tatilin adı “Labour Day - Çalışanlar Günü.”
Çalışma şartları giderek iyileşiyor
Başka ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de işçilerin-emekçilerin çalışma şartlarını iyileştirmeye dönük yasal düzenlemeler yapıldı.
İşçiler, emekçilerle ilgili tartışmalarda 2 farklı yaklaşım vardır. İşi olmayanlar “İş bulayım da nasıl olursa olsun” der. İş bulanlar, ekonomik ve sosyal imkânların sınırlı olmasından yakınır. “İşimi kaybedebilir miyim ?”endişesiyle yaşar.
İşçilerin, emekçilerin gelirlerinin artması, çalışma şartlarının, sosyal iyileşmesi ekonominin büyümesine bağlı.
Büyüme demek katma değer artışı demektir. Katma değerde emeğin payı % 50’ye yakın. Katma değer; (1) Doğanın payı kira, (2) Emeğin payı ücret, (3) Sermayenin payı faiz, (4) Girişimcinin payı kârın toplamıdır.
Emek çok çok önemli ama, çarkı döndüren, girişimci-işveren. Girişimci, Nasrettin Hoca’nın hikâyesindeki unu, şekeri, suyu bir araya getirerek helva yapan kişidir.
Günümüzde artık devlet girişimcilikten çıktı. İşçilerin, emekçilerin daha iyi şartlara kavuşabilmeleri, özel sektörün yatırımları, üretimi daha çok artırmasına, daha çok katma değer yaratacak üretim yapısı oluşturmasına bağlı.
Tüm üretenlerin “Emek ve Dayanışma Günü”nü kutlarım.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2018
8.02.2018
7.02.2018
6.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
2.02.2018
1.02.2018
31.07.2018
30.07.2018