Hasan GÜRKAN
Kendi tarihsel canavarını yaratan insan, şimdi o canavarın zavallı bir nefretle çizdiği resimde, bir figür olmaktan öteye gidemiyor. Toplumsal trafikte düzeni sağlamakla görevli bütün “izm”li teoriler, hayatı şematize ederek tek boyutlu bir resme indirgerken, ortalama insanın güvenlik endişeleri, resimde dayatılan role oturduğunda son buluyor.
Ruh bedenden ayrılıyor. Ruhsuz beden figürleşip, en temel ihtiyaçlarında doymak bilmez iştahlara mahkûm ediliyor. Bu öyle bir iştah ki, her seferinde daha fazla tüketebilmek, için insanı insanlık dışı metotları öğrenmek, uygulamak durumunda bırakıyor.
İnsan kendine yabancılaşıyor. Düşünme, sorgulama cesaretini henüz kaybetmemiş ise, bu noktada kendine dayatılan role ne kadar yabancı olduğunu fark ediyor. Diğerlerinin probleminin bittiği yerde, fark edenin problemi başlıyor. Ruh üşüyor, ince kelebek kanatları titriyor. Resim paramparça olurken “müesses nizam” iflas ediyor.
Beden korumasız, barınaksız. Ne paradoks! Öz varlığı ile bütünleşebilmek için, güvenliğin tehlikesinden kaçarken, sokağa koşarak tam da bir kaosun ortasında, ideolojilerin balkonunda buluyor kendini.
Geçmişin psikolojik labirentlerine kilitlenmiş hayatında, kurtuluş için en büyük engelin kendi içinde olduğunu hissediyor insan. Kendine karşı, kendisi ile savaş başlıyor. Doğru ile yanlış, su ve ateşin kimyasında değil. Neyi alıp neyi atacaksın! Ağacın gökyüzüne doğru özgürce uzanabilmesi için bilgiyle, tecrübeyle ve zamanında budanması gibi incelik isteyen bir eylem bu.
İnsan varlığının kabulü, korunması adına, sokakta bir başka kaynaktan yardım umarak, kendine en büyük kötülüğü yapıyor. Sonunda başkası dediğimiz, kendinin zannettiği paradigmalarının ağındaki dramı yaşamıyor mu? Nietzsche diyelim, Kirkegaard diyelim, Sartre diyelim, hangisi olursa olsun bütün araştırmacı felsefe ustalarını kazıyın, altlarından üşüyen bir çocuk çıkacaktır.
Öz varlığım, hayat pınarları kurumuş, çatlamış toprak üzerinde olmayanı görmeyen kör gözlerin öznesine devrilirken, tuvalin içine doğru kedisi için belirlenmiş resme doğru tekrar çekiliyor.
Herkes kendi trajedisini yaşıyor. Mutluluk dedikleri işportaya düşmüş bir meta. Hayat anlık hazlar, acılar, sevinçler, üşümeler örgüsünden başka bir şey değil.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- AHMET ARİF İLE KÜRT OTEL KAPICISI
14.08.2022 - ZİNCİRE VURULMUŞ BİR DİLİN USTASI Dirêj MEHMED - MEHMED UZUN
9.08.2022 - UÇURUM BALADI
8.08.2022 - KOPENHAG’LI BİR GÖÇMENİN, AMSTERDAMLI BİR GÖÇMENDEN, MOSKOVA’LI BİR GÖÇMENİ DİNLEDİĞİ
11.07.2022 - ARKADAŞIM,DOSTUM,YOLDAŞIM AYDIN ENGİN
3.04.2022 - PİAF TADINDA BİR ROMANS
19.03.2022 - “BİRİ” HAKKINDA
7.03.2022 - HEM NASIL YORGUNUM
31.01.2022 - UÇURUM BALADI
1.11.2021 - HOŞÇA KAL KIZIL BAYRAĞIMIZ BİZİM
4.10.2021
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Ali KALAN
Hıdır bey çok isabetli bir tespit yapmışsınız tebrikler.