Hilâl KAPLAN
Kendisini devrimci olarak tanımlayan Orhan Alkaya'yı dinliyorum. "Barışa Çığlık" adı altında Esed rejimine güç katan organizasyonlarını anlatıyor. Ve Suriyeli olsaydı, sürgünde bir muhalif olacağını ama rejim karşıtı hareket ortaya çıktığı andan itibaren ülkesine geri dönüp Esed'in güçlerine katılarak "ülkesini savunacağını" ballandıra ballandıra anlatıyor. Bizim solun devrimciliği de bu kadar zaten. Kemalist düzen tüm söylem ve kurumlarıyla ayaktayken "anti-Kemalist" ayağına yatıp muhaliflik oynadılar. Ne zaman ki Ak Parti iktidarıyla Kemalist düzenin ilk defa zora girdiği hissedildi, hemen esas saflarına geri döndüler. Doğu Perinçek'in tabiriyle 'Arap Kemalizmi' olan Baas rejimi için "barış" kisvesi altında savaşmayı göze almalarına şaşmamak gerek.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan mültecilerin sayısının 100.000'i bulduğu anda Birleşmiş Milletler'in Suriye sınırı içinde "güvenli bölgeler oluşturmasının gerekli olduğu söylediği anda itibaren bir operasyondur gidiyor. Aydınlık, Vatan ve tabii ki operasyonel gazeteciliğin vazgeçilmezi Hürriyet eliyle mülteciler âdeta şeytanlaştırılıyor. Hâlbuki göçün başladığı son 1,5 yıl içinde Türkiye vatandaşlarıyla mülteciler arasında kayda geçmiş bir tane adlî suç vakası yok. Ancak sözde silahlı muhaliflere yönelikmiş gibi başlatılan operasyon, şimdiden mülteciler aleyhine döndü bile. Yine sözde Esed rejimine de muhaliflere de aynı mesafede olduklarını, amaçlarının barışın tesisi olduğunu ileri sürenler ellerinde Esed resimleri, ağızlarında "Kanımız, canımız Esed'e feda" sloganları Hatay sokaklarını kirletti bile...
Zaman gazetesinin haberine göre beş bin Suriyeli, her şeylerini terk edip sığındıkları Hatay'dan şimdi de başka illere gönderiliyorlar. O haberden, mülteci bir ailenin fotoğrafı:
"Beşar Esed'in katliamından kaçarak Hatay'a sığınan Humuslu iki aile de taşınma endişesi taşıyan göçmenlerden. Antakya'da müstakil bir evde yaşayan aileler, ayda 650 lira kira ödüyor. 17 kişiyle aynı evde kalan ilk ailenin babası Abdunnasır, henüz çalışma izni alamadığı için işe giremiyor. Damadı Bilal de savaşta bombalanan evlerinin enkazında kaldığı için ayaklarını kullanamıyor. Aslında Suriye'yi terk etmek istememişler. Ama evlerine isabet eden bir bomba, onları yuvasız bırakmış. Humus'ta bir akrabalarının yanına taşınmışlar. Orası da Esed ordusunun hedefi olunca şehir dışındaki bir başka akrabalarına misafir olmuşlar. Ancak savaş oraya da sıçramış, mecburen düşmüşler yollara. Türkiye'ye yasal yollarla gelen ailenin en büyük korkusu, gurbette ikinci bir göç yaşamak. Şu an yaşadıkları ortamdan başka bir şehre gönderilmek istemeyen ailenin tek isteği, bir an önce savaşın bitmesi ve memleketlerine dönmek."
"Gül yanlış kokarsa, tuz yakaya takılır" deyip tekrar göç etmek zorunda bırakılan binlerce Suriyeli mülteciyi düşünmenin yükü altında ezilerek sözü "böyle bir sol da mümkün" dedirten Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Genel Başkanı Doğan Tarkan'a bırakmak istiyorum. Mültecileri bir insanlık sorunu olarak değil, sorun olarak gören pek misafirperver ulusolcularımız için gelsin:
"Suriye'de Esad/Baas rejimine karşı direnenler sadece Sünni Müslümanlar değil. Bu bir gerçek. Rejim de sadece Alevilerden oluşmuyor, ancak rejimin önde gelen tüm unsurlarının Alevi, muhalefetin ise ağırlığının Sünni olduğu da bir gerçek. Ne var ki, Türkiye'de Alevileri, Suriye'deki ayaklanmaya karşı "Ayaklananlar Sünnidir" diyerek kışkırtmak ağır bir hatadır. Yanlış olması bir yana, yanlış kapıları açmakta, açılmasına yardımcı olmaktadır.
Emperyalist savaşa karşı çıkmak konusunda anlaştığımız ulusalcı sosyalistler, Esad rejiminin ve ona karşı ayaklanan halk hareketinin karakterinde anlaşamadığımız için yanlış yerde durmakta, Suriye halkına karşı düşmanlık geliştirmektedirler. Bugünün doğru tutumu ve görevi Esad/Baas diktatörlüğüne karşı mücadele eden halkın yanında yer almaktır. Halkın kendi örgütlerinin, yerel komitelerin güçlenmesi için çalışmaktır.
Devrimci marksistler bunu yapmakta ve yapmaya devam edecekler.
Suriye'den Türkiye'ye sığınan 80 bin göçmenin ise başımızın üzerinde yerleri vardır. Onlara uzanan eller, ırkçılığın elleridir."
Metnin tamamı için: http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?Yazar=Do%F0an%20Tarkan&KartNo=57365
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019