Hilâl KAPLAN
Haziran 2011 seçimlerinden önceki 'başörtülü milletvekili' tartışmalarını saymazsak, Başbakan Erdoğan'dan uzunca bir süredir başörtüsü meselesine ilişkin bir çift söz işitilmemişti. Gerçi Başbakan'ın başörtülü vekil hususundaki çekimser tutumunu ve bu amaçla kampanya düzenleyen başörtülü kadınları kınamasını hesaba katarsak, o süreçteki demeçleri de pek sadra şifa olacak cinsten değildi.
Ak Parti'nin iktidar olmasıyla beraber muhalefet safından iktidar safına hızlı bir geçiş yapan Müslüman kitlelerin çoğu da hikmeti hükümete inandıkları için, artık başörtüsü meselesini gündemleştirmek bile büyük çaba gerektiriyor. 28 Şubat sürecinde, gerektiğinde yüz binleri meydanlara toplayabilen bir sivil toplum varken, bugün, başörtüsü eylemlerine yüz kişinin gelmesini sağlayabilen büyük başarı elde etmiş sayılıyor. (Bu vesileyle, sekiz yıldır her hafta toplanarak basın açıklaması yapan Sakarya Başörtüsü Platformu'na selâm olsun.)
Ancak Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz haftalarda, CNN International'dan ünlü gazeteci Christiane Amanpour'a verdiği mülakatta Başbakan'ın ne düşündüğünü öğrenme imkânı bulduk. Amanpour, başörtüsü yasağından bahsederek, Başbakan'a kendi kızlarını Amerika'da okutmak zorunda kalması yüzünden ne hissettiğini soruyor. Sözün başörtüsü yasağına gelmesinden memnun olan Başbakan'ın yüzü birden aydınlanıyor ve oldukça memnun bir ifadeyle söze giriyor:
"Ben çok teşekkür ediyorum. Ufkumu açtınız. Ak Parti iktidara geldiğinde, ülkemizde başörtüsü yasağı devam ediyordu ve ben de bu yüzden kızlarımı yurt dışında okumaya göndermek zorunda kaldım. Amerika'da böyle bir sorun yok ama benim ülkemde var. Hâlâ bu sorunu çözemedik. Yeni yeni çözüyoruz, çözülüyor. Biz insanların özgür olmasını istiyoruz. Eğer bir insan üniversiteye başı kapalı gidemiyorsa ve başı kapalı olmayan gidebiliyorsa; bu net bir ayrımcılıktır. Biz ülkemizde herkesin her ne yapmak istiyorlarsa, ona ulaşmak için bütün fırsat ve imkânlara sahip olmalarını istiyoruz."
Bu satırlara yansıyan ve samimiyetinden şüphe etmediğim çok net bir çözüm isteği var. Lâkin bu istek, çözüm iradesine dönüşecek mi, bilmiyoruz. Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda yürütülen birtakım tartışmalara harcanan enerjinin boş yere sarfedildiğini düşünüyorum.
Örneğin devlet tiyatrolarının özelleştirileceği üzerine bir ay tartışıldı, dün Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, devlet tiyatrolarının kapatılmayacağını açıkladı.
Ya da kürtajın cinayet olduğundan hareketle yasaklanacağı ilan edildi. Fakat kürtaja ilişkin düşünülen değişiklik, büyük oranda rafa kaldırıldı.
Alevi açılımı bertaraf edildi. Üstelik bir cemevine "ucube" demek gibi çıkışlar yapıldı. Hâlbuki daha yapıcı ve yumuşatıcı bir üslup benimsenseydi, belki başörtüsü yasağı meselesinde de yol almak daha mümkün olabilirdi. (Kılıçdaroğlu'nun tamamen 'estektik' kaygılarla sembolik değeri olan bir camiye "ucube" diyerek yıkılması gerektiğini söylediğini farz edince, "ucube" sıfatının bazı Alevilerde yarattığı karşılığı anlamak o kadar güç olmaz sanırım.)
Bu tartışmalar vesilesiyle başörtüsü yasağının kaldırılmasını kolaylaştıracak asgarî toplumsal duyarlılığa da zarar verildiğini gözlemliyorum. Keşke Başbakan, yüzde 50 halk desteğiyle başa geldiği bir dönemde hak ve özgürlükler alanında daha etkin bir performans gösterebilseydi...
Geçen hafta medyada yer alan haberlere göre hükümetin anayasa taslağında yer alan ve kamu çalışanlarının başörtüsü de takmasına serbesti sağlayacak olan düzenlemeden CHP ile anlaşılamadığı için vazgeçildiğini öğreniyoruz. Ak Partililere sorsak, "Zaten olmayan bir yasaktan bahsediyoruz, o yüzden anayasada madde olmasına gerek yok" gibi retorik bir cevap alabiliriz sanırım. Eğer hâlen Meclis Anayasa Komisyonu'nda bu tartışma sürdürülüyorsa, bunun yeterli bir cevap olmadığını kayda geçirmek isterim.
Ezcümle, seçimler öncesinde mecliste başörtülü bir tane bile vekil yokken başörtüsü yasağının anayasayla tamamen çözüleceği iddiasının gerçekçi olmadığını dile getirmiş birisi olarak endişeliyim. O dönem Başbakan'ın kınamasından korkmamıştım ama bu meselenin yine başka bir bahara erteleneceğinden korkuyorum. Dileğim, hükümetin beni haksız çıkarmasıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019