Hilâl KAPLAN
Son birkaç ay içinde Ak Parti'nin yaptıklarına ve kamuoyu önünde yapacağını taahhüt ettiklerine göz atalım:
Kürtçenin, okullarda seçmeli ders olarak okutulmasını sağladı.
Yeni anayasada, vatandaşlık tanımının kesinlikle etnisite merkezli olmayacağını açıkladı.
Milletvekili yemininden "laik cumhuriyet, Atatürk ilke ve inkılapları"ile"büyük Türk milleti"ifadelerinin çıkarılmasını savundu.
Tekke ve zaviyelerin yasaklanmasıdahil devrim kanunlarından geçerliliğini yitirmiş olan dört maddenin kaldırılacağını duyurdu.
Büyükşehir yasası ile yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yönünde önemli bir adım attı.
Başbakan Erdoğan, valilerin halk tarafından seçilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.
Anadilde savunma hakkının, yasalarla koruma altına alınmasını sağladı.
Üstelik Ak Parti hükümeti, bunlarıpartinin reformist yanını kaybettiği, devletçileştiği, Ankaralılaştığı iddia edilen bir dönemde yaptı.
Ve Başbakan Erdoğan, bu reformları "milliyetçi", "Türk-İslâm sentecisi", "MHP zihniyetinde" olmakla 'suçlandığı' bir süreçte hayata geçirdi.
Üstelik sadece CHP ve MHP'ye rağmen değil, BDP'ye rağmen de mücadele ederek gerçekleştirdi.
Örneğin Kürtçe seçmeli ders uygulamasının, dünyanın hiçbir yerinde "asimilasyon"tanımına girmesi mümkün değilken, PKK'nın talebiyle bu önemli açılım yaftalanmış oldu.
"T.C. Devleti'nin" okullarında anadilde eğitime geçilmediği bahanesiyle okullara hatta ana okullarına bile saldırıldı.
Hâlbuki Demokratik Toplum Kongresi'nin Silvan saldırısıyla aynı güne denk gelen özerklik ilanında dahi altyapı yetersizliği sebebiyle (öğretmen yetiştirmek, müfredat, vb.) hemen anadilde eğitime geçmenin mümkün olmayacağıbelirtiliyordu.
Dengir Mir Mehmet Fırat'ın ifade ettiği gibi PKK'nın Kürtçe seçmeli derse savaş açıp, halkıbu dersi seçmemesi yönünde tehdit etmediğini, bilakis teşvik ettiğini düşünelim.
O halde toplamda 21.000 öğrenci değil, yüzbinlerce öğrenci bu dersi seçecekti. Bu rakam da devleti hem anadilde eğitim talebinin toplumdaki karşılığına ikna olmaya, hem de daha çok öğretmen yetiştirme ve dolayısıyla daha çok Kürdoloji bölümü açıp öğrenci kontenjanını genişletmeye zorlayacaktı. Ama serde Ak Parti'nin baş düşman olarak benimsetilmesi çabası varken, Kürtlerin haklarının pek de önemi yoktu.
Yine örneğin, Büyükşehir Yasasıolarak bilinen süreçte, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi noktasında Ak Parti'yle hemfikir olan BDP de MHP ve CHP ile beraber bu yasaya karşı çıktı. MHP ve CHP'nin "İdari federasyon geliyor, bölünüyoruz" diye feryat ettiği bir vasatta BDP'ye de düşen muhalefet mi olmalıydı? Türkiye'nin değil de sadece bölgenin menfaatlerini düşünmüş olsalardı bile Van ve Mardin'in büyükşehir kapsamına alınıp güçlenmesine, yerel yönetimlerin özgürleşmesine hizmet eden bu yasaya destek verilmesi gerekirdi. Ama olmadı. Zira Ak Parti, yıkılması gereken bir hedef olarak gösterilmeye devam ediliyordu.
7 Şubat sürecinde, Oslo görüşmeleri sebebiyle bürokrasideki bir klik Oslo görüşmeleri sebebiyle Başbakan Erdoğan'ı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı hedef almıştı.Aradan bir yıl bile geçmemiş olmasına rağmen, Başbakan Erdoğan bir barış açılımı daha yapmaya hazırlanıyor. Bu fırsatın da heba edilmemesi noktasında, BDP'nin söylemleri ve fiilleri azami önem arz ediyor.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/HilalKaplan/milliyetci-basbakan-ve-bdp/35130
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019