Hilâl KAPLAN
Ergenekon'un son 'şahlanma' denemelerini yaptığı 2005-2008 dönemi, Danıştay cinayetinden Hrank Dink suikastine, Cumhuriyet mitinglerinden e-muhtıraya kadar uzanan geniş bir spektrumda ele alınabilecek olayları içeren karanlık yıllardır.
"Şemdinli olayları" diye bilinen ama esasında derin devletin 'olağan' operasyonlarından biri olarak görünen Şemdinli'deki Umut Kitabevi'nin bombalanması hadisesini iddianameleştirerek dava açan dönemin Van savcısı Ferhat Sarıkaya, Ak Parti döneminde derin güçlere karşı savaş açan ilk cesur savcıdır. Ergenekon davasından Balyoz davasına, 12 Eylül soruşturmasından Diyarbekir Cezaevi soruşturmasına kadar derin devletin pisliklerini ortaya çıkarmaya ahdetmiş takdire şayan savcıların ilkidir.
Hatırlayalım: 2006 yılında Şemdinli'deki Umut Kitabevi'ne yapılan ve bir kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı sonrası bir PKK itirafçısı ile iki asker halk tarafından "suç üstü" yakalanır. Soruşturmanın ucunu "gittiği yere kadar" süren savcı Sarıkaya, iddianamede Yaşar Büyükanıt'ın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurduğu iddialarına da delilleriyle beraber yer verir. Bombalamadan sorumlu olduğu iddia edilen askerlerden birisi hakkında "Tanırım, iyi çocuktur" diyerek medyayı yönlendirmeye kalkışan Büyükanıt'ın da iddianameye girmesiyle Sarıkaya'nın kellesi açıktan istenmeye başlanır.
TSK "yıpratılmaya çalışılıyoruz" minvalinde bir muhtıra yayınlar. Kemal Kerinçsiz gibi avukatlar Sarıkaya hakkında soruşturma açılması için başvururlar. Hükümet sözcüsü sıfatıyla Cemil Çiçek basının karşısına çıkar ve mahkeme Şemdinli iddianamesini kabul etmeden önce şöyle der:
"Bu bir iddianamedir. Mahkeme evrakı yeterli bulmadığı takdirde geri iade edebilir. Ben ve benim hükümetin silahlı kuvvetleri bu ülkenin en seçkin kurumu olarak kabul eder. Orada görev yapanlar saygın kişilerdir. TSK gelenekleri, ilkeleri olan mümtaz bir kuruluşumuzdur".
Ancak hükümetin bile aleyhte çabasına rağmen iddianame kabul edilir. Üstelik mahkeme suçlular hakkında 39 yıl hapis cezası verir. Tabii bu cezayı uygun gören mahkeme görevlilerinin hemen görev yerleri değiştirilir ve mahkeme askerî mahkemeye tevdi edilir.
Sarıkaya ise önce görevden alınır. Ardından "görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca -Fahri Kasırga'nın karşı oyu hariç- oy çokluğuyla meslekten ihraç edilir. Ülke içinde avukatlık yapmasının bile önü kesildiğinden hukuk diploması işlevsiz hale getirilir.
TSK ve yandaşları, HSYK ile hükümetin suç ortağı olduğu bu adaletsizliğin geç de olsa telafi edilmesi referandum sonrası Türkiye'sindeki görünür müspet gelişmelerden birisi oldu.
Haksız uygulamalara maruz bırakılan Hüseyin Altın ve özel yetkileri elinden alınan savcı Osman Şanal'ın da haklarının iade edildiği haberini sevinçle okudum. Ancak savcı Ferhat Sarıkaya'nın girişte belirttiğim sebeplerle yeri çok başka...
Derin devletin pisliği çok, göreve bence 'kaldığınız yer'den devam edin sayın savcım, hoş geldiniz!
Sayın Başbakan'a küçük bir hatırlatma
"Başörtülü vekil istiyoruz" inisiyatifinin kampanyası hiçbir zaman sadece kendisine ve partisine seslenmemişken "Gerilim siyasetinin tarafı olmayız" diyerek kampanyayı kınayan Sayın Başbakan'a 2007 yılında "Gerilim siyaseti yapıyorlar, neden eşi başörtüsüz bir cumhurbaşkanı adayı göstermiyorlar?" diye eleştirildiğini hatırlatmak isterim. Bu bağlamda, değişimin gerilimsiz olmayacağını en iyi bilen kişi yine Sayın Başbakan'dır sanıyorum. Ayrıca üye dağılımı 10'a 1 statükocuların lehineyken Ak Parti'yi kapatmayı göze alamayan Anayasa Mahkemesi'nin, referandum sonrası üye dağılımı 8'e 9 demokratların lehineyken partiyi kapatacağı gibi mağduriyet argümanlarının da eskisi gibi inandırıcı gelmediğini eklemek durumundayım.
Platformumuzda Ak Parti'ye oy vermeyi düşünen kadınlar da düşünmeyen kadınlar da var. Ancak sayın Başbakan'ın son açıklaması hepimizi eşit biçimde üzmüş ve yaralamıştır. Keşke Sayın Başbakan, 'sahil şeridi'nin ve milliyetçilerin onayını almak, onları kazanmak için harcadığı çabanın yüzde birini bizlerin derdini anlamaya ve bizleri kırmamaya harcamış olsaydı...
Not: Daha parti kapatmaya bile karşı duramayan birinin tutup da bana muhaliflik dersleri vermesi bende sadece "Yaşasın Tayyip Erdoğan!" diye haykırma ihtiyacı uyandırıyor. Ancak hakkaniyette daha ilk derste sınıfta kalmış birisine bu kadar ehemmiyet vermemek gerektiğine kani olup, yukarıdaki hatırlatmayı yapma gereği duydum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Her şey güzel olur tabii!
17.06.2019 - Mazlum Başbakanım
27.05.2019 - Sağa sola T.C. yazmakla olsaydı...
6.05.2019 - Kılıçdaroğlu’na YPG için ‘terörist’ dedirttik
1.05.2019 - Havalimanı canavarı, metrobüs sapığı ve diğerleri
29.04.2019 - Papa ve 1915
24.04.2019 - Mundar seçim!
16.04.2019 - Assange’a karakol, Dündar’a saraylar
15.04.2019 - Akdeniz’den geliyorlar
12.04.2019 - Belediyelerde yeni dönem: Koalisyon yönetimi
8.02.2019
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































muharrem
1994-2013 19 senede kürt sorununun geldiği nokta budur.bir milim ilerleme hem bizim tarafımızdan hemde kürtler tarafından olmamış. ne yazıkki ortadoğu ve insanları çözüm üretmiyor ne üretiyor derseniz işte örnek çevremizdeki ülkeler.
Ad Soyad Giriniz...
Cok ciddi bir catisma yasaniyor arkadaslar. Ahmet Altan cepheden bildiriyor. Ahmet Altanin daha once goge cikardiklarinin bugunku hali dusunulecek olursa bu catisma haberlerine cok da kulak asmayin derim. Vardir bir bildigi! Hatta bence siz demokrat dediklerine degil demokrat degil dediklerine demokrat diyin. Muhtemelen tutturma ihtimaliniz daha yuksek olur. Varsa bir ihtimal!