Hilâl KAPLAN
Kemâl Kılıçdaroğlu liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi, uzun süredir, belli ilkeler çerçevesinde siyaset yapmaktan uzak, savruk bir görüntü içerisindeydi. Çözüm süreci aşama kaydettikçe, bu savrulma da hızlanarak büyüyecek gibi görünüyor.
Sürecin ilk günlerinde, üstenci bir tavırla da olsa 'açılan kredi' sözünün arkasında duramayan Kılıçdaroğlu, Birgül Ayman Güler'in Türkler ve Kürtlerin eşit olamayacağını meclis kürsüsünden ilan edişinden bu yana MHP'yi bile kenarda bırakacak kadar bölücü-milliyetçi bir portre sergiliyor.
Habur sürecinin 'baş kahraman'larından Deniz Baykal'ın basına kapalı grup toplantısında kürsüden konuşmasının ardından sokaklara ineceğini açıklaması geldi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, yanına ulusalcı CHP'li vekillerin bir kısmını da alarak Ak Parti'yi PKK ile anayasa yapmakla suçladı. Ak Parti, kendi anayasa teklifi önerisinden ötesini savunmazken, İnce, CHP'nin kendi seçim beyannamesindeki önerilerden olan Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı bölücülük olarak tanımladı. Geçtiğimiz günlerdeyse, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin başkanlığında toplanan Parti Meclisi'ndeyse, İzmir milletvekili Oğuz Oyan, çözüm sürecine ilişkin Kılıçdaroğlu'nun 'kredi açıyoruz' sözlerini de geri almasını istemiş. Hüseyin Aygün veya Sezgin Tanrıkulu gibi CHP'yi 'yeni CHP' yapmaya geldiklerini söyleyen vekiller ise sessizliğe gömülmüş durumda...
Partinin fraksiyonlara ayrıldığını gören Kılıçdaroğlu da birleştirici olmak için 'dış düşman' gördüğü Ak Parti iktidarına yönelik, bölücü ve sert söylemlere başvuruyor.
Bunun iki önemli sebebi olduğu kanaatindeyim. İlki, Kılıçdaroğlu'nun, kendi tabanında, Başbakan Erdoğan'ın yol açtığı türden bir dönüşümü gerçekleştirecek güçte olmaması. 'Milliyetçi-muhafazakâr' diye adlandırılan bir parti tabanının, hem milliyetçiliği hem de statükoculuğu ayaklar altına alan bir noktaya gelmiş olması, bahsedilen dönüştürücü kuvvetin etkisi daha net ortaya koyuyor sanırım. Kılıçdaroğlu'nun, bırakın taban üzerinde, parti içerisinde bile bu türden bir dönüşümü husule getiremeyeceği için baştan havlu atması söz konusu. Gerçi Kasım 2009'da, Onur Öymen meclis kürsüsünden 'Gerekirse analar ağlar' diye haykırırken, alkış tutmuş bir liderin bu dönüşümü gerçekleştirmeye ne kadar niyeti vardır; bu da ayrı bir soru elbette.
İkinci önemli sebep ise, Başbakan Erdoğan ve hükümet yetkililerinin son iki ay içerisinde hak ve özgürlüklerle çözüme ilişkin söylemlerinde, çıtayı CHP'ye göre oldukça yükseğe çekmeleri karşısında, daha iyisini yapamayacağını bilmenin getirdiği bir çaresizliğin de etkisi olsa gerek. Yani, daha anayasal yurttaşlık çatısını bile etnisiteden bağımsız düşünemeyen bir CHP'nin, çözüme gerçekten nereye kadar katkısı olabilir ki? Ve katkı sunup öne çıkamayacak olan CHP ise, köstek olmaya çalışarak aktörleşmeye çalışıyor ne yazık ki. Mevzubahis olanın canlar olduğu gerçeğiyse pek de umurlarında değil gibi görünüyor.
Bugünlerde Kılıçdaroğlu, 'Asker yolu veya dağ yolu' gözleyen anaların acısına dindirmek için bu yola girdiklerini söyleyerek, süreç sayesinde hayatı esirgenecek her gencin ayrı kıymetli olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan'a, sızdırılan İmralı notlarınının içeriğini soruyor. Artık kendisinden sıkça duymaya alıştığımız 'Başbakan bunu açıklasın' kalıbı eşliğinde... Sürece zarar verme ihtimali bulunan en küçük emarenin üzerine atlanılması alışıldık olsa bile, bu sorunun anlamını hâlâ anlamış değilim: Başbakan, neyi açıklasın? Öcalan'ın yer yer paranoya ve büyüklük kompleksine varan cümleleri, neden Başbakan'ı ilgilendirsin? 'Ak Parti'ye iktidarı altın tepside sunduğunu' düşünen Öcalan'ın sözlerini neden Başbakan yorumlasın?
Bu küçük siyaset oyunları faydasız, CHP dönüşü olmayan bir yola girmiş görünüyor. Çözüm süreci ilerledikçe, CHP de çözülecek gibi görünüyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019