Hilâl KAPLAN
Mazlumlar birleşip zalimin adını hâlâ doğru koyamasalar da zalim egemenler için düşmanın adı bir: Terörist. Amerika için düşman Müslümanlar değil, terörist. Rusya için düşman Müslümanlar değil, terörist. İsrail için düşman Müslümanlar değil, terörist. Türkiyeli Müslümanlar da egemeni sonsuzca haklı göstermeye yarayan bu terörist söyleminin bir benzerine maruz kaldılar aslında. Türkiyeli egemenler için de "düşman"ın adı uzun süre Müslümanlar olarak konmadı; düşmanın adı irticaydı...
Terörist kelimesi, zalim devletlerin "düşman"a kimyasal silah kullanmaktan yargısız infaza, işgalden bombalamaya kadar uygulayacakları her tür muameleyi meşrulaştırmaya yetiyor. Antonio Negri ve Michael Hardt'ın "İmparatorluk"u bu "yeni dünya düzeni"nin kodlarını sarih biçimde tahlil eden en başarılı kitap sanırım. Artık sınırları fethetmenin değil, sınırların içindekini kontrol etme ve denetlemenin ana amacı oluşturduğu post-kolonyal bir dünyada yaşıyoruz. Mezkûr zulüm düzeniyse kendi etik-siyasal ufkunu, kolonyalizmin tarihsel bagajını görünmez kılarak, istenilen her toplumsal kesimi kapsayacak biçimde üzerimize zorluyor. Böylelikle egemenler, mazlumlar üzerinde istedikleri gibi at koşturmalarına rağmen her daim ahlakî üstünlüğü sahiplenebilecekleri "kusursuz bir cinayet" düzeni oluşturmuş oluyorlar. Bu yüzden kimileri Üsame bin Ladin'in öldürülüşü üzerine "adalet yerini buldu" demekte, kimileriyse El Kaide'yi "en zararlı/ tehlikeli örgüt" olarak lanse etmekte beis görmüyor. Ancak çok şükür ki "hafıza-ı beşer nisyan ile malül" olsa da, hiçbirimiz 30 saniyelik hafızası olan süs balıkları değiliz.
Geçtiğimiz mayıs ayındaki Amerika gezimde dün "zafer sarhoşu" Amerikalıların bayram ettiği Beyaz Saray'ın önünde oturan bir barış eylemcisiyle tanışmıştım. Oldukça yaşlı Hristiyan bir kadın olan bu eylemcinin çadırının hemen her yanı aynı sloganla kaplıydı: "Live by the bomb, die by the bomb". Sanırım "Bombayla yaşayan, bombayla ölür" diye tercüme etmek yanlış olmaz. Yani "insanları bombalayıp kanlarına girersen, sonunda sen de o bombalara maruz kalıp ölürsün" mesajını veren bir slogandı. O teyzenin söylediğine göreyse dünya için en tehlikeli ve zararlı olan İsrail'di. Yani mazlumların da, mazlum edilen halkları görenlerin de bir hafızası hâlâ var çok şükür.
Karşımıza egemenler hangi parıltılı argümanlarla çıkarlarsa çıksınlar, bu Noam Chomsky'nin dediği gibi "uluslarası terör"ün en büyük karşılığının Amerika Birleşik Devletleri olduğu gerçeğini değiştirmiyor, değiştirmeyecek. Ve ABD, dünya nezdinde "en büyük terör devleti" olarak ikrar edilmeden, Müslümanların El Kaide'yi –Cumhurbaşkanımızın da adlandırdığı gibi- "dünyanın en büyük terör örgütü" olarak ikrar etmeleri imkânsız.
Üsame bin Ladin'e gelince... 11 Eylül'ü El Kaide'nin yaptığına bir saniye bile inanmadım. O devasa İkiz kulelerin öyle muntazam bir şekilde yıkılması bile buna delil olarak yeter kanaatimce. Ancak ne var ki üstlendiler... İstanbul'daki İngiliz konsolosluğuna, sinagoga ve bankaya yapılan bombalı saldırıyı üstlendikleri gibi... Ya da geçtiğimiz ay yıllarını Gazze mücadelesine adamış bir İtalyan aktivist olan Vittorio Arrigoni'nin kaçırılıp öldürülmesini üstlendikleri gibi... Amaçlarına ulaşmak için her türden tedhişi makbul gören bu eylemleri yapmamış olsalar bile üstlenmeleri ilkesel olarak sahiplenmeleri anlamına gelir. Sırf bu sebepten ötürü El Kaide'ye zerre sempati duymuyorum zira adaleti tesis etmek için "aşırıya gidenler"den oldukları kanaatindeyim. Ancak bu Müslümanlardan olduğunu söyleyen bir insanın ölümüne sevinmeyi, bunu adaletin tesisine katkı sunan "hayırlı bir iş" olarak görmeyi gerektirmiyor. Üsame bin Ladin'in dün öldürüldüğüne inanmıyorum ama yine de "ruhuna el-Fatiha" demekten başka bir tepki vermenin İslâm ahlâkına sığmayacağını düşünüyorum.
Girişte bahsettiğim post-kolonyal "İmparatorluk"la mücadelede safın başını Müslümanlar çekiyor. Bu yüzden Müslümanların söylemleri ve eylemleri sadece ümmeti Muhammed'i değil tüm dünya mazlumlarını ilgilendiriyor. Direnişin ufkunu fıkhı askıya almadan zalimlere karşı mücahede etmek olduğunu bilerek çizmek en büyük kaygımız olmalı diye düşünüyorum.
Mavi Marmara bu noktada hâlâ ders alabileceğimiz en güzel örnek olarak karşımızda duruyor. İsrail Devleti'nin azametli imajını yerle bir eden, amiyane tabirle façasını aşağı alan bu eylemcilerin hiçbirinin elinde silah yoktu. Terörist bir devlet, kurduğunu sandığı ahlakî üstünlüğünü eli silahsız ama göğsü imanlı, vicdan sahibi bir avuç insana kaybetti. Tabii ki sivil itaatsizlik Müslümanın tek ufku olamaz. Gereken yerde silahlı mücadele de meşrudur ancak zalimler zulümde her ne kadar sınır tanımasa da Müslümanların Allah'ın çizdiği sınırlara itaatinin esas olduğunu unutmadan...
Ezcümle, adalet hâlâ yerini bulmadı ama bulacak. Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah'ı var.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019