Hilâl KAPLAN
İstanbul'un üçüncü bir köprüye ihtiyacı vardı ve açılışı yapıldı. Hayırlı olsun.
Karşı çıkanların bile argümanlarına baktığınızda iki yaka arasındaki nüfus eşitsizliğinden ya da halkın toplu taşımaya yeterince yüklenmediğinden bahsedildiğini görüyorsunuz. Hükümet veya Büyükşehir Belediyesi, nüfus eşitsizliğini dengelemek için bir zorunlu iskan politikasına ve/veya araç başı insan sayısını alt sınıra bağlamak gibi otoriter uygulamalara yönelemeyeceğine göre, üçüncü köprünün bir ihtiyaç olduğunu sanırım kabullenmek zorundayız.
Köprü için, bugün yaşadığımız pek çok meseleyle yoğun sembolik bağları olan bir dönemin padişahının, Yavuz Sultan Selim'in ismi tercih edilmiş.
Örneğin Safevî kontrolündeki Diyarbekir, Mardin, Siirt, Bitlis gibi illerimiz, onun devrinde, İdrisi Bitlisî'nin arabuluculuğu sayesinde, hiç harp olmadan Osmanlı'ya katılmıştı. Nasıl ki Alparslan, Anadolu'ya Kürtlerle ittifak ederek yürüdüyse, Yavuz'un da Ortadoğu coğrafyasına Kürtlerle ittifak ederek yürüdüğü söylenir. Yani isim tercihini, çözüm sürecine bir gönderme olarak okumak mümkün.
Ayrıca bugün büyük trajedilerin yaşandığı Halep, Hama, Humus, Şam ve hatta Lübnan, Yavuz devrinde harp olmadan Osmanlı'ya katılmıştı. Memlüklülerin temsil ettiği hilafet, Yavuz döneminde Kahire'nin fethiyle Osmanlı'ya geçmiş, Abbasi halifeliğinin sonu getirilmişti. Yani aynı zamanda, hem Suriye ile hem de Arap Uyanışı'ndan etkilenen diğer coğrafyalarla yakından ilgisi olan bir dönüm noktasını da simgeler Yavuz...
En önemlisi ise şüphesiz, Safevi Devleti'nin başı Şah İsmail'in yenilgiye uğratıldığı 'İran seferi'dir. Çaldıran'da karşı karşıya gelen iki ordu Türk ve Müslüman ağırlıklı olsa da, Sünni-Şii farklılığının siyasal alana yansıdığı en önemli tarihî hadiselerden birisi bu harptir. Harbe giden yıllar içinde, önce âdeta bir soğuk savaş dönemi yaşanmış, iki devlet adamı da birbirine karşı bilenmişti. Bu dönemde, Yavuz'un isyan çıkartmış veya çıkartma ihtimali olan, Şah taraftarı 40.000 Kızılbaş'ı araştırtıp idam ettiği iddia edilir.
Ancak bu tezi, belgelerle çürüten tarihçi çoktur. Örneğin Alevi olduğu bilinen Mustafa Akdağ şöyle der:
'Yavuz Selim'in o zaman, Kızılbaş mezhepli 40 bin kişi öldürttüğü hakkında tarihlere geçmiş bir rivayet vardır… Ancak, biz bunu pek şişirilmiş bir sayı bulmaktayız. Çünkü, bu padişah devrine ait pek çok mahkeme defterleri hâlâ elimizdedir. Bunlar üzerinde yaptığımız araştırmalarda, bu çapta kitle idamlarına rastlayamadık. Eğer öyle kanlı bir olay geçseydi, bu defterlerde yer alması zorunlu idi.' (Türkiye'nin İktisadî ve İçtimaî Tarihi, 2, Tekin Yay., 1979, s. 154)
Ya da Bacque-Grammont şöyle der:
'Göründüğü kadarıyla, bu 'büyücü avı', özellikle olaylara bulaşan tımar sahiplerini yerlerinden atmak ve bilinen elebaşıları öldürmekten ibaret kaldı. 1513 ya da 1514'te olan 40.000 sapkının kırılması efsanesinin destekleyen hiçbir kanıt yok elimizde; sayılar karşısında doğulu baş dönmesiyle alabildiğine damgalı görünüyor bu.' (Bkz. Ed.: Robert Mantran, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, I, Cem Yay. 1995, s. 173)
Lâkin cemevlerinden zorunlu din dersine kadar hiçbir talebi karşılanmamış olan, kamuda iş bulmakta ve özellikle yükselmekte gittikçe daha da zorlanan, son iki yıl içerisinde Adıyaman, Aydın, Erzincan, İzmir ve İstanbul'daki bazı evleri faili meçhul kişilerce işaretlenen Alevi kesimden vatandaşların kolektif hafızasında acıyla özdeşleştirilen bir padişahın isminin seçilmesi şart mıdır? Suriye meselesi üzerinden toplumda Alevi-Sünni farklılığının bir gerilime doğru yönlendirilmesi çabaları açıkça ortadayken, bu isim tercihinin zamanlaması isabetli olmuş mudur? İran ile Türkiye arasındaki soğuk rüzgârlar her gün biraz daha sert eserken, bu tercihle doğru bir mesaj mı verilmiştir?
Yavuz'un Alevilerin önemli bir kısmının zihninde olduğu gibi zalim değil, hakkaniyetli bir padişah olduğunu düşünebilirsiniz. 'Neden Sabiha Gökçen Havaalanı'na verilenden daha çok, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne tepki veriliyor?' diye sorabilirsiniz. Üstelik bence haklı da olabilirsiniz. Ama meselenin haklı-haksız ikileminin oldukça ötesinde olduğunu da görebilmeliyiz. Çünkü bu soruların ardında yüzlerce yılın sembolik yükünün ve son yüzyılın siyasî-sosyolojik ağırlığının şekillendirdiği bir algı yatıyor. Netice, bizi bir kısırdöngüye mahkûm kılmaktan öte gitmeyecektir.
'Peki, sen ne öneriyorsun?' diye soranları duyar gibiyim. Temeli İstanbul'un fethinin 560. yıldönümünde atılan köprüye, o kutlu şehri fetheden ordulara ismini veren, Anadolu'nun gönül erlerinden Hacı Bektaşi Veli'nin ismi verilse mesela, güzel olmaz mıydı? Hem Alevi- Sünni kardeşliğini simgeleyen bir isim olurdu hem de her yere yönetici-lider-siyasetçi ismi verme alışkanlığımızı da biraz olsun kırmış olurdu.
Hülasa, üçüncü köprüye benim de hayırla andığım bir padişah olan Yavuz Sultan Selim'in ismini vermek, Yavuz'a bir şey katmamıştır ama toplumsal barışımızdan bir tuğla eksiltmiştir diye düşünüyorum.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019