Hilâl KAPLAN
Kurban Bayramı'nın ilk günü, basının süreçle ilgili sorduğu sorulardan birisine cevap verirken Başbakan Erdoğan şunları söylemişti:
'İmralı ile arasının açılıp açılmamasından çok BDP, verdiği mesajlarla Adalet Bakanlığımız'la arasını açmamaya gayret etsin. Eğer verdiği mesajlar, bu dozda gidecek olursa, bu sefer Adalet Bakanlığı ile arasını açar, böyle bir görüşmenin ipleri kopar. Bunu bir defa çok açık, net söylemek zorundayım çünkü böyle sınırı aşan ve tahrik kokan mesajlara hükümet olarak biz de 'evet' diyemeyiz.'
Başbakan'ın, bayramın ilk günü bu sertlikte bir uyarı yapmasının sebebi, BDP Eş Başkanı Demirtaş'ın kendisini 'korkak' diye nitelemesi, diğer Eşbaşkan Kışanak'ın da yine kendisine yönelik 'Sözün sustuğu yerde neyin konuştuğunu sen benden daha iyi biliyorsun. Onu ben söylemeyeyim' tehdidi değildi.
Başbakan, bunlardan daha önce, Adalet Bakanlığı'nın süreçteki rolünü küçümseyen hatta yok sayan, bu kurumla şimdiye kadar hiçbir nitelikli diyaloğun gerçekleşmediğini iddia eden BDP'yi bu tonda uyarma ihtiyacı hissetmişti. Peki BDP adına Kışanak nasıl bir 'cevap' verdi dersiniz:
'Asıl Başbakan üslubuna dikkat etsin, siyasetine dikkat etsin. Sabah akşam yatıp kalksın Öcalan'a dua etsin ki, ipler kopmasın. Şu anda yapacağı en akıllı iş budur.'
Bir kısım medya Başbakan Erdoğan'ın üslubuyla uğraşmaktan vakit bulamadığı için BDP'lilerin bu ve benzeri üstenci, kibirli ve siyasî nezaketten uzak sözleri üzerinde pek durulmuyor sanırım.
Ardından, geçtiğimiz hafta, nedense pek de dikkat çekmeyen bir gelişme oldu. Haberden okuyalım:
Öcalan: 'Benimle fazla ilgilenmeyin'
'Abdullah Öcalan, Kürt sorununun çözümü perspektifinde Türk hükümetiyle yürüttüğü görüşmelerin hassas niteliğinden ötürü Avrupa'ya 'benim durumumla fazla ilgilenmeyin' mesajı gönderdi.
Öcalan bu mesajı, kendisini İmralı'da ziyaret etme yetkisine sahip yegane uluslararası organ konumundaki Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) yetkililerine iletti. NTV'den Kayhan Karaca'nın haberine göre CPT yetkilileri, bugün Strasbourg'da düzenledikleri bir basın toplantısında 'Kürt sorununun çözümü perspektifinde başlatılan süreç ve Abdullah Öcalan'dan gelen talebin' kendilerini 'bu konuda geri planda kalmaya mecbur kıldığını' söylediler.
Öcalan'ı bugüne kadar İmralı Yüksek Güvenlikli F-Tipi Cezaevi'nde dört kez ziyaret eden CPT üyesi Jean-Pierre Restellini, 'Abdullah Öcalan, kendisi bana 'Lütfen siz CPT olarak benim durumumla pek ilgilenmeyin, ben kendi durumumu Adalet Bakanlığı ile kendim konuşmayı tercih ederim' dedi' ifadelerini kullandı.'
Böylelikle Öcalan, çözüm sürecinde yabancı kuruluşların her türden hâkemliğini resmen saf dışı bırakmakla kalmadı. Aynı zamanda BDP Eş Başkanları'nın inisiyatifsizlik ve müzakere yetkisinden yoksun olmakla suçladığı Adalet Bakanlığı'nın süreç açısından önemini ve kendisiyle güven eksenli bir ilişki tesis edebildiklerini tekrar ortaya koymuş oldu.
Başbakan Erdoğan, 10 bakan ve milletvekilleriyle hafta sonu Diyarbekir'de olacak. Üstelik Kürt tarihi açısından önemi malum olan KDP lideri Mesud Barzani ile de burada biraraya gelecek. Türkler ve Kürtler, Malazgirt'ten Millî Mücadele'ye bir tarihi beraber yazdılar. Doksan yıl boyunca bu tarihe hiç yakışmayacak zulümler işlenmiş olsa da su tekrar akıp yolunu buluyor.
Süreç hem Öcalan'dan hem de Barzani'den tam destek almışken, siyasal Kürt hareketi tabanını çözüm aleyhine angaje etmek oldukça zor. BDP ve KCK da bu tarihî dönemeçte tehdit etmekten çok 'Önderlik' dedikleri Öcalan'ın 21 Mart çağrısını hatırlayıp, ona göre siyaset yapmaya başlarsa, daha hızlı yol alınacağı kesin…
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019