Hilâl KAPLAN
17-25 Aralık’ta, Gezi sürecindeki kalabalıkların yapamadığı işi bitirmek, kolluk kuvvetleriyle Başbakan Erdoğan'ın kapısına dayanmak ve onu ‘dönemin Başbakanı’ haline getirmek istediler. Bunun yanısıra, bir Gülenci gazetecinin o günlerde yazdığı gibi Ak Parti’ye yakın tüm cemaatlar, sivil toplum kuruluşları ve medya da bitirilecekti. Başarılı olan her darbe sonrasında olduğu gibi ülke bir açık cezaevine dönüştürülecekti. 14 Aralık’ta tutuklanan gazeteci olmamasına rağmen basın özgürlüğü diye çığıran gazeteciler de şimdilerde hapse atılmamızın ne kadar doğru olduğunu ballandıra ballandıra anlatacaklardı.
Bu işin siyasî boyutu ve toplumun zekâsını küçümsemeyen herkes 17-25 Aralık’ın bir darbe girişimi olduğunu görüyor. Bu yüzden ‘temiz toplum’ diye çıktıklarını iddia ettikleri yolda ellerinde ne kadar çamur varsa fırlattılar. Türkiye’yi terör listesine sokmaktan, MİT mensuplarını jandarmaya tartaklatmaya, İHH şubesini El Kaide üssü ilan etmekten Dışişleri Bakanı ve MİT Müsteşarı’nın da olduğu mahrem bir konuşmayı ifşa etmeye kadar her şeyi denediler.
Şimdi de hiçbir şey olmamış gibi, 17 Aralık dosyasının bir kısmını oluşturan bakanlara dair suçlamaların Yüce Divan’a taşınması gerektiği söyleniyor. Yüce Divan ne? Bir kısmı Kemalist, diğer kısmı Gülenist vesayet döneminde atanmış hakimlerden oluşan, twitter ve HSYK Kanunu’ndaki jet hızı kararlarından hatırlayacağınız Anayasa Mahkemesi’nden başkası değil. Ha bir de tabii, geçtiğimiz sene “gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız” diyerek Başbakan Erdoğan’a cübbesinden aldığı güçle siyasî ayar vermeye kalkan mahkeme başkanını unutmayalım. Gerçekten çok yüce, tam bağımsız ve çok tarafsız bir divan bu...
Bu meselenin siyasî boyutu. Bir de hukukî açıdan bakalım. Yüce Divan’a, yani Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi istenen bakanları da içeren dosya hukukî açıdan incelendi. Savcı Ekrem Aydıner, şu gerekçeyle kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verdi: “Bu soruşturmaya esas teşkil eden deliller yasadışı yöntemlerle, yasaların zorlanması ve etrafından dolanılması yoluyla elde edilmiştir; mahkemede kullanılamaz.” Yani savcı, hukuktaki en bilinen kurallardan birisi olan usûlün esastan önce gelmesine, mukaddem oluşuna vurgu yapmıştı. Bu gerekçeye karşı çıkabilen, her şeyin hukuk sınırları içerisinde yapıldığını iddia edebilen var mı?
Türkiye dışındaki tek bir odaktan yönlendirilmiş, tam da dershane tartışmasını takip eden günlerde, kendi polisini ve nöbetçi hakimini ayarlamak suretiyle, seçimlere üç ay kala, amirlerden gizlenecek ve UYAP’a girilmeyecek kadar ketum yürütülen ama kamuoyu algısını yönetmek için ayrıntıları anında basına sızdırılarak yapılan operasyonların hukuk usûlüne uygun olmadığını, “Hukuk’a Giriş” dersi öğrencileri bile anlatabilir sanırım.
Yürütmenin meşruiyetinin birincil şartı sandık, yargının meşruiyetinin birincil şartıysa bağımsızlığı ve tarafsızlığıdır. Demokrasinin bu iki asgari şartını tesis edemedikten sonra ‘Yüce Divan’da aklansınlar’ argümanı abestir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019