Hilâl KAPLAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın hakları noktasındaki mücadelesi, ısrarla görmezden geliniyor. "Kadını eve kapatmak istiyor" ile "Üç çocuk diyor" sığlığı dışına çıkamayan yorumlar bu körleşmenin ürünü. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın ya bazı açıklamaları bağlamından kopartılıp abartılarak yer buluyor ya da kendisinin ön ayak olduğu alanlarda halihazırda erişilen başarılara tek cümle dahi değinilmiyor.
Türkiye'nin dönem başkanlığını yaptığı G20 toplantısı kapsamında, yine Türkiye'nin himayesinde başlatılan Kadın20 (W20) projesi bunların başında geliyor.
Gelişmiş ülkeleri bir araya getiren G20 toplantısı çerçevesinde, bu ülkelerdeki aktif kadın örgütlerini aynı şemsiye altında buluşturan ve birlikte kadınların iş yaşamındaki rolleri başta olmak üzere sorunlarına eğilen bu girişim çok kıymetli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın W20'nin açılış toplantısında yaptığı konuşma da kadının toplumdaki yerine dair kendisinin tespitlerini içermesi ve ufkunu göstermesi bakımından oldukça önemliydi.
"Kadını dışlayan, kadınla erkek arasında adaleti gözetmeyen her anlayış, insanlığın yarısına sırtını dönmüş demektir" diyen Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının sadece bir kısmını paylaşmak istiyorum.
"Kadının çalışma hayatında hak ettiği yeri alamadığı, işgücüne aktif biçimde katılamadığı, üretimde ve yönetimde söz sahibi olamadığı ekonomilerde sürdürülebilir ve kapsamlı büyüme hedefine ulaşılamayacağı açıktır. Bugün G-20 ülkelerinde kadının işgücüne katılımı yüzde 58 iken, erkeklerin katılımı yüzde 86 seviyesindedir. Görüldüğü gibi arada önemli bir fark bulunuyor.
Kadınların işgücüne katılması, ihtiyacımız olan büyümeyi elde etmede en önemli imkânımızdır.
Dünya genelinde 2025'e kadar kadın ve erkeklerin işgücüne katılımları arasındaki farkı yüzde 25 azaltma hedefini benimsedik. G-20 Dönem Başkanı olarak, Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nde yer alan hedeflerin hayata geçirilmesine yönelik çeşitli çalışmalara öncülük ettik.
Kadın-20'nin kurulması ve bugün gerçekleştirmekte olduğumuz zirve, bu gayretlerimizin bir örneğini teşkil ediyor. Mesela Türkiye'de kadının işgücüne katılım oranı 2004'te yüzde 23.3 iken, bu oran bugün yüzde 32.3 seviyesine yükseldi.
Bugün artık üniversiteden yeni mezun olan kız ve erkek evlatlarımızın işgücüne katılım oranları hemen hemen aynı seviyededir. 2004'te yüzde 4.9 olan kadın girişimci oranı, 2015 Haziran ayı itibariyle yüzde 8 seviyesine ulaştı. Meclisimizde kadınlar 2002'de 24 milletvekili ile temsil edilirken, bu sayı bugün, 4 katın üzerinde bir artışla, 98'e ulaştı.
Elbette bu rakamları hiçbir zaman yeterli görmedik ve görmeyeceğiz.
Kadınların her alanda daha ileri düzeyde temsilini sağlamaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın haklarına verdiği önem, sadece 'muhafazakâr' mahallenin değil, Türkiye'deki ana akım perspektifin de fersah fersah üzerinde...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Her şey güzel olur tabii!
17.06.2019 - Mazlum Başbakanım
27.05.2019 - Sağa sola T.C. yazmakla olsaydı...
6.05.2019 - Kılıçdaroğlu’na YPG için ‘terörist’ dedirttik
1.05.2019 - Havalimanı canavarı, metrobüs sapığı ve diğerleri
29.04.2019 - Papa ve 1915
24.04.2019 - Mundar seçim!
16.04.2019 - Assange’a karakol, Dündar’a saraylar
15.04.2019 - Akdeniz’den geliyorlar
12.04.2019 - Belediyelerde yeni dönem: Koalisyon yönetimi
8.02.2019
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
akman
arıf bey şevi aşiratine bağlı lütfen düzeltelin.çakırbet van
van-şevi
ARIF BEY ŞEMSİKİ DEĞİL ŞEVLİ AYRICA ŞEVLİ DE ŞİKAK AŞİRETİNİN BİR KOLU BUNU BİLİN O SENE CERCEVESİNDE ŞEMSİKİLER VANDA DAHİ DEĞİLDİ AMA ŞEVLİ VEYA ŞEWİ AŞİRETİ COK İYİ BİLİNMEKTEDİR