Hilâl KAPLAN
Tam dört yıl önce bugünlerde şöyle yazmıştım:
"Papa Francesco'nun geçtiğimiz sene Türkiye'ye yaptığı ziyaretin esas amacı birlik çağrısında bulunmaktı. Hatta Papa, Ortodoks Kilisesi'ni kurduğuna inanılan Aziz Andreas'ı anma yortusuna katılmış ve Doğu ile Batı kiliselerinin birleşmesi amacına matuf ortak bir deklarasyonu Fener Rum Patriği Bartholomeos'la birlikte imzalayıp açıklamışlardı.
Papa Francesco'nun, büyük çoğunluğunu Doğu Kilisesi'ne bağlı Ortodoksların oluşturduğu Ermeni halkına Vatikan'dan seslenerek, 1915'i 'soykırım' olarak nitelemesini bu bağlamdan kopararak okuyamayız. Üstelik şunu da bilmeliyiz ki Papa, bu cüretkâr açıklamadabulunuyorsa, bunu diğer Batı/ Hıristiyan ülkelerden tamamen bağımsız ve habersiz yapmıyordur. Hatta başlangıcı Papa'nın yapmasının daha uygun olduğu bile düşünülmüş olabilir."
Bu yazının üzerinden geçen dört yıl içinde 1915 olaylarına dair devlet organları tarafından 'Ermeni soykırımı' olarak kabul eden ülkelerin listesi kronolojik olarak şöyle: Lüksemburg, Bulgaristan, Avusturya, Brezilya, Bolivya, Paraguay, Almanya, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, İtalya ve Fransa. Uluslararası hukuktaki soykırım tanımının kabulünü 1948'den alırsak, o gündenbu yana son beş sene, 1915'in soykırım olarak tanınırlık görmesinde en 'verimli' geçen dönem olmuş.
Yine Papa ve Fener Rum Patriği tarafından 'Kiliseler arası birlik' mesajının verildiği o toplantıdan üç yıl sonra, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ninRusya'dan bağımsızlık talebini kabul etmişti. Rus Patriği, bunun "OrtodoksHıristiyanlığın birliğini bozmaya yönelik küresel bir oyun" olduğunu iddia ederek Fener Rum Patrikhanesi ile ilişkilerini kesmişti.
Bizim basın altın kaplamalı aracı bile olan Papa'nın, Ankara'da ne kadar mütevazı bir araca bindiğini yazmakla çok meşgül olduğundan bunlara pek değinen olmadı. 24 Nisan'ın yıldönümü gelmişken hatırlatmak istedim.
***
ÇOK ÖNEMLİ ŞEYLERİ ISKALAMAYALIM
CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun öyle demeçlerine rastlıyorum ki birileri kendisine 31 Mart'ın belediye seçimi olduğunu, Cumhurbaşkanı seçmediğimizi hatırlatsa mı diye düşünüyorum.
Örneğin sayımın devam ettiği günlerde, "Uluslararası meseleler hepimizin canını sıkıyor. S-400 meselesi, ABD ile yaşananlar geride kalmış gibi sadece İstanbul'u konuşuyoruz. Çok daha önemli şeyleri ıskalıyoruz" demişti.
Sürece karşı duyduğu sabırsızlığı böyle ifade etmiş deyip geçebilirdim. Ancak mazbatayı aldığı gün, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bile Erdoğan'ı kutlamayan, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu hesabının Türkçe cümlelerle İmamoğlu için tebrik mesajı yayınlamasını ve ABD medyasının orantısız coşkusunu hatırlıyorum ve ben de acaba "çok önemli şeyleri mi ıskalıyoruz?" diye düşünüyorum.
Ya da Rum Haber Ajansı KİPE'nin sorularını yanıtlayan İmamoğlu'nun, Kıbrıs davamız hakkında sorulan soruya, "Keşke savaş olmasaydı, keşke insanlar bunları yaşamasaydı. Nihayetinde, haklar korunarak mantıklı bir şekilde barış sağlanmalıdır" dediğini görüyorum. Kıbrıs Harekâtı, zulme uğrayan Kıbrıs Türkleri için 'nefs-i müdafaa' kabilinden bir müdahaleyken bu savaş tanımı nerden çıktı, bilemiyorum.
Aklıma Avrupa Parlamentosu Türkiye raportürüyken her konuda Türkiye karşıtı, PKK savunucusu olan Kati Piri'nin İmamoğlu için yayınladığı tebrik mesajı geliyor ve ben de acaba "çok önemli şeyleri mi ıskalıyoruz?" diye düşünüyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019