Hilâl KAPLAN
Amsterdam
Cumhuriyet'le beraber Osmanlı İmparatorluğu bakiyesine ve onun en büyük göstereni olan İslâm kültürüne mesafe almanın en etkili yollarından birisi Türk milliyetçiliğiyse, diğeri de Avrupalı bir ülke olduğumuz söyleminin güçlenmesiydi. Doğrudan Avrupalı tanımlamasında bulunmak milliyetçi kibre ağır gelirse "Batılı veya çağdaş" gibi kelimeler imdada yetişirdi.
Avrupalı olduğu kadar Ortadoğulu da bir ülke olan Türkiye, şimdiye kadar ne gerçek anlamda Avrupalı ne de Ortadoğulu olabildi. Merhum Turgut Özal'la başlayıp Ak Parti'yle devam eden değişim sürecindeyse hem Avrupalı hem de Ortadoğulu bir ülke olma yoluna girildiği söylenebilir. Ortadoğu'da muazzam ilgi duyulan ve bazen model kabul edilen, Avrupa için de gittikçe merakla ve biraz da şaşkınlıkla takip edilen bir ülke haline geliyoruz.
Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yıl dönümü münasebetiyle Hollanda'ya yaptığı resmî ziyaret çerçevesinde dün sabah, Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindeki resmî heyet, Dam Meydanı'ndaki Kraliyet Sarayı önünde Kraliçe Beatrix tarafından karşılandı. Şeref Kıtası tarafından önce İstiklâl marşımız ardından Hollanda millî marşı çalındı. Saray'da diğer hanedan üyelerinin de bulunduğu tebrikât töreni bittikten sonra Sayın Gül, Hayrünnisa Hanım'la beraber İkinci Dünya Savaşı'nda çekilen acıları temsil eden Ulusal Anıt'a çelenk koydular.
Türkiye-Hollanda bayraklarıyla bezeli Dam Meydanı'nın ortasında anıta doğru yürüyen Cumhurbaşkanımızı izlerken aklımda beliren ilk cümle de şuydu: "Avrupa ülkesi oluyoruz." Avrupalı değerlerin üstün olduğu ve bizim de yavaş yavaş o 'kutlu istikamet'e girdiğimiz gibi "oto-sömürgeci" bir yaklaşımı kast etmiyorum elbette. Sadece bugüne kadar göstermelik ve zoraki biçimde Avrupa'ya öykünüp, esasında Avrupa'ya da kapalı bir ülke olagelmişken, artık aynı zamanda coğrafî konumu gereği Avrupa'yla da yakın ilişkiler geliştiren ama kendini inkâr etmeyen bir özgüvenle bunu başarmaya çabalayan bir ülke haline geliyoruz.
Tören sonrası beraber yemek yediğimiz Hollanda Dışişleri Bakanlığı'ndaki üst düzey bir bürokrat da bu gözlemimi şöyle doğruladı: "Türkiye gerçekten dünyaya açılıyor. Mesela biz büyük bir ekonomik kriz yaşadığımızdan bütçe kesintilerine gittik ve birçok konsolosluğumuzu kapamak zorunda kaldık. Hâlbuki siz son dönemde, özellikle de Afrika'da yeni konsolosluklar açıyorsunuz."
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğini konuştuğumuz sıradaysa altı kez Türkiye'yi ziyaret etmiş olan tecrübeli bir Hollandalı gazeteci sözü alıyor ve "Avrupa şu anda kendi kriziyle baş etmeye uğraşıyor. Yunanistan'dan sonra İspanya ekonomisi de çökerse Avro etrafındaki birliğin bile sona ermesi gündeme gelebilir" diyor. Ben de yılan hikâyesine dönen üyelik sürecinin getirdiği bir bıkkınlık olduğundan bahsedip Türkiye'de de son yıllarda "AB'ye girmeye gerçekten ihtiyacımız var mı?" gibi bir sorunun daha çok tartışılmaya başlandığını söyleyince Evet" diyor; "Türkiye'nin üyeliği aslında Avrupa ekonomisini geliştirmek için bir fırsat olabilir ama başka bagajlar yüzünden bu fikrin önü tıkanıyor." 'Bagaj'dan kastıysa Türkiye'nin Müslüman çoğunluklu bir ülke oluşu elbette...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019