Hilâl KAPLAN
Ak Parti kongresine ilişkin söylenecek çok söz var şüphesiz. Lâkin kanaatimce dile getirilecek ilk söz, Ak Parti'nin bir Türkiye partisi olmaktan çok bölgenin lider siyasî güçlerinden birisi olduğu gerçeğinin bir kez daha sarih biçimde ortaya çıkmasıdır. Başbakan Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu'nun liderlerinden birisidir.
Kongreyi izlerken sözlerine dikkat kesilinmesi gereken diğer üç lider kuşkusuz Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve Hamas lideri Halid Meşal'di. Bu üç ismin aynı platformda yan yana gelmesi bile Ortadoğu'da, Başbakan Erdoğan ve hükümetinin kurulmasına katkı sunduğu yeni bir bölgesel denklem olduğuna işaret etmeye yeterlidir. Ortadoğu coğrafyasında Kürtler, Araplar ve Türkler arasında tarihî bir buluşma gerçekleşiyor ve bu biraraya gelişin ana eksenini İslâm kardeşliği oluşturuyor. Gönül isterdi ki davet edilen Maliki de seyahat programını bahane ederek uzatılan eli geri çevirmeseydi ve ümmetin kadim halklarından birisi daha bu tablonun içinde temsil edilebilseydi... Zamanla bunun da gerçekleşebileceği ümidini taşıyarak devam edelim.
Mursi'yi dinlerken, Mısır'a ilk gittiğimde tecrübe ettiğim hisleri bir kez daha yaşadım. O günlerde Yeni Şafak'ta yine şöyle yazmıştım:
'Ümmet', özellikle modern dönemlerde fazlasıyla tartışılır hale geldi. Ümmetin kendisinden veya dertlerinden çok ümmet kavramının işlevselliği veya gerçekliği tartışmanın merkezine oturtuldu. 'Hayali bir cemaat olarak ümmet' diye burun kıvıranlara veya 'İslâmî bir hiper gerçeklik olarak ümmet' diye teori parçalayanlara rağmen Müslüman olanlar için, iradesini Allah'ın iradesine teslim edenler için 'bir ümmet' hep oldu. Çünkü cetvelle sınır çizen efendilerin Müslümanların elinden alamadığı yegâne değerlerden birisi ümmete olan inançtı. Ümmet inancı ve davası, bir Müslümanın yabancı bir ülkede karşılaştığı ve hiç tanımadığı birisinin Müslüman olduğunu öğrenmesiyle beraber hissettiği o 'fazla'da hep var oldu.
Kahire Üniversitesi'ndeki toplantılar sırasında dinlediğim konuşmalar boyunca sıklıkla oturduğum salona baktım. Tunus'tan, Libya'dan, Cezayir'den ve diğer pek çok İslâm ülkesinden gelen kardeşlerimle aynı salonda, benzer hissiyatlarla, aynı dertlerin üzerine eğiliyorduk. Artık surda bir gedik açılmıştı... Ümmetin birliği önündeki yapay sınırların koruyucusu olan diktatörler yıkıldıkça da kahpe rüzgarın nereden estiğinin önemi gittikçe azalacaktı. Mısır'dan bana kalan en önemli his ve belki de 'bilgi' buydu sanırım.'
Ak Parti kongresini takip ederken de, yıllardır ümmet bilincinden ulus-devlet bilincine indirgenmeye çalışılan bir ülkedeki Müslümanların, meşru siyaset yollarını zorlayarak açtıkları yolun sadece 11 yıl sonra bizi getirdiği noktaya bakarak şükrettim.
Mursi, Arap Baharı sürecinin hâlen devam ettiğinden ve Türkiye'nin bu husustaki desteğinin öneminden bahsediyordu. Barzani, silahlı yollardan hak arayışı döneminin artık sonuna gelindiğini, kardeşliğimizi tekrar inşa etmenin gerekli olduğunu dile getiriyordu. Ve Meşal... Bir hitabet dili olan Arapçanın tüm güzellikleriyle beraber salona ve gönüllerimize seslendi. Başbakan Erdoğan nezdinde Türkiyeli kardeşlerine yönelik çok önemli sözler sarf etti.
Ak Parti'yle beraber kendi baharımızı yaşadığımızı, Arap Baharı'nın da yeni başladığını duyurdu. Ki 'Arap Baharı tamamen Arap malıdır, Batının veya başkalarının bize sadaka olarak verdiği bir lütuf değildir' diyerek hiçbir hadiseyi Siyonistlerden ve Amerika'dan bağımsız yorumlayamayanlara selam göndermiş oldu.
Yüz yılı aşkın süredir birbirleriyle konuşma imkânı ellerinden alınmış, kaynakları gasp edilmiş, dilleri yozlaştırılmış, sesleri ya katledilerek ya sürülerek veya hapsedilerek bastırılmış, siyasî temsil alanından kovulmuş Mezopotamya'nın çocukları dün aynı çatı altında hasbihal etti. Hasan el Benna'dan Said Nursi'ye, Şeyh Said'den Şeyh Ahmed Yasin'e İslâm dünyasının büyüklerinin duaları sanırım kabul olmaya başlıyor.
Hamas lideri Meşal'in Başbakan Erdoğan'a samimi hitabını hatırlayarak bitirelim: 'Ey kardeşim Erdoğan, Allah'a şükret sana çok şey verdi ve sen buna layıksın. Dua et ki şanını daha da yüceltsin. Sen sadece bir Türk lider değilsin artık İslam aleminde de bir lidersin.'
Biz de Allah'a şükredelim sevgili okur; bir ümmet vardı, bir ümmet gene var oluyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019