Hilâl KAPLAN
PKK ile sürdürülen mücadele sürerken, en milliyetçisinden en muhafazakârına kadar her kesimin benimsediği bir slogandı bu.
Gelinen noktada, halkın sinir uçlarını özetleyen bu deyişe aykırı bir iş yapılmadığı kesinleşti.
21 Mart 2013, son 30 yıl içinde bölünmekten en uzak olduğumuz gündü.
'Bölücü terör örgütü' PKK'nın lideri, yaptığı çağrıda 'Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz, ayrıştırmak isteyenlere inat birleşeceğiz' dedi.
PKK'nın, silahla 'alan hakimiyeti' elde edip, Suriye'de olduğu gibi Türkiye'de de fiilî bir durum oluşturma stratejisi, aslında 'Bağımsız Kürdistan' arzusuna bir geri dönüşü ima ediyordu. PKK, bu hususta başarı elde edememiş ve Şemdinli çıkarması hezimetle sonuçlanmış olsa da aynı yöntemi denemeye devam edeceğini ilan etmişti. Bu noktada, milyonlara 'hükmedebilen' Öcalan'ın PKK ile PYD gibi alt örgütlerinin yüzünü İran-Suriye ekseninden Türkiye'ye döndürmüş olmasından memnuniyet duymak gerekir.
Bölünmek bir yana Misakı Millî'ye referansla sınırlar ötesi bir birleşmeye atıf yapan Öcalan'ın çağrısındaki ikinci en önemli nokta 'yöntem olarak silahlı mücadele'nin sonunu ilan etmesiydi. Toplam iki sayfa tutan konuşma metninde Öcalan, tam üç kez silahın döneminin kapandığını duyurdu:
- Çağrımı bağrına basan gençler, mesajımı yüreğine katan yüce kadınlar, söylemlerimi baş-göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar... Bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor.
- 'Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun' noktasına geldik. Yok sayan, inkar eden, dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Türküne, Kürdüne, Lazına, Çerkezine bakmadan insandan, bu coğrafyanın bağrından akıyor.
- Ben, bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.
Peki neden hâlâ mutsuz olanlar var? Çünkü bugüne kadar PKK'nın sadece gölgesiyle karşılaşmışken, Nevruz günü suretiyle yüz yüze geldik. Devletin zulüm politikaları sebebiyle PKK'ya sarılmış milyonların olduğunu bilip, bilmiyormuş gibi yapıyorduk. Artık acı da olsa gerçeklerle yüzleşmeye başladık. Ki bu acı, evlât acısından daha yaralayıcı olmasa gerek...
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, verdiği bir mülakatta, '1984'ten 2010'a kadar geçen 26 yılda, 40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi' demiş ve eklemişti: 'Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş.'
26 yıl içinde 5 defa 'bitirilen' PKK, altıncı seferdir devam ediyordu. Yani, 'şahin'lerden sayılan Genelkurmay Başkanı bile, PKK meselesinin salt askerî yollarla çözülemeyeceğini itiraf ediyordu Ya da daha uzun yıllar, ölmeye ve öldürmeye devam edilebileceğini belirtiyordu. Tabii otuz yılı aşkın bir şiddet döngüsünün Türkiye'nin siyasî ve sosyolojik yapısını nasıl değiştirebileceğini kestirmek mümkün değildir.
Ancak şu an için net olan bir şey var. Evleri yakılmış, ataları asılmış ya da sürülmüş, önceki nesli ya faili meçhullere ya da Diyarbekir işkencehanesine kurban vermiş, fare yemekten copla tecavüze kadar yaşamadığı kalmamış, köylülerine dışkı yedirilmiş, dili nerdeyse bir asırdır yasaklanmış Kürtler bu vatana, devlete ve bayrağa aidiyetle bağlanmak istiyor. Sistemin entegre edemediği Kürtlerin lideri Öcalan, onları buna çağırıyor ve davetine icabet ediliyor.
Hâlâ 'Şehitler ölmez, Vatan bölünmez' diye inanıyorsak, bu imkânı değerlendirmek gerekir.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019