Hilâl KAPLAN
'Çözüm süreci için üç aşamalı bir plandan söz edilebilir. Geri çekilme, bu planın birinci aşamasınıoluşturuyor; çekilme sorunsuz tamamlanırsa ikinci aşamaya sonbaharda geçilmesi planlanıyor.'
Bu sözlerin sahibi BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş. Tarih 15 Nisan 2013. Kaynak Reuters.
'Bizimle İmralıarasında BDP heyetinin gidiş gelişleri oldu. Mektuplar gidip geldi. Bunların üzerine biz bir sonuca ulaştık. Süreç üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşama ateşkes ve güçlerimizin geri çekilmesidir. İkici aşama ise Türk devleti ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesidir. Üçüncü aşama normalleşme ve özgürleşme sürecidir. (...) Bu bilinsin ki bu geri çekilmeyi tamamlarsak ikinci aşama başlayacak.'
Bu sözlerin sahibi de Murat Karayılan. Tarih 29 Nisan 2013. Kaynak PKK'nın yayın organı olarak bilinen ANF. (Alıntılar Kurtuluş Tayiz'in 'Çözümün hangi aşamasındayız' yazısından)
Ne var ki Haziran ayından itibaren sürecin ilk aşamasının bittiği, ikinci aşamaya geçilmesi gerektiğini gerek siyasî gerek silahlı kanattan duymaya başladık. Sizce çözüm sürecinde Nisan ve Mayıs ayından farklı olarak Haziran'da ne gerçekleşmişti?
Evet, doğru bildiniz: Gezi olayları.
Haziran boyunca süren kalkışma vesilesiyle hükümet üzerinde ulusal ve uluslararası alanda 'istifa-diktatör' ekseninde kurulan büyük baskı, PKK'nın da hükümete olan bakışını sarstı.
Özal, Ecevit, Erbakan gibi liderlerin yerleşik devlet yapısına 'meydan okumalarına' ve dolayısıyla çeşitli yöntemlerle 'iplerinin çekilmesine' sebep olan barış arayışının gelip Ak Parti hükümetini de vurduğunu düşündüler. Sürecin tersine dönebileceği ve altlarındaki halının çekilebileceği ihtimaliyle'tedbir alarak' çekilmeyi yavaşlattılar. Ancak süreci bitiren taraf olmamak adına da sorumlu davranarak Gezi'ye destek vermediler.
Gezi, Erdoğan'ın 'kellesini almaya' yetmeyince, çekilmeler devam etti. Yalnız PKK ve bileşenlerinin eline de hükümeti reforma zorlamaya yönelik bir fırsat geçmişti. Bunu da kullanmaya devam ediyorlar. 'İlk aşama bitti'söylemiyle tarih dayatmaları böyle okumak mümkün. Lakin son kertede, Öcalan'ın son görüşmede Demirtaş ve Kışanak'a ilettiği 'Büyük resme bakın, detaylara takılmayın' çağrısı önemini koruyor.
Ne var ki, dağdan ovaya inerek siyaset yapmak istediklerini söyleyen KCK'lılar, hâlâ ovanın değil, dağın diliyle konuşmaya, hükümete 'son tarih'ler dayatarak sürecin çıkmaza girdiği algısını güçlendirmeye devam ediyorlar.
Buna ek olarak mevcut durumda kamuoyunu iknaya uğraşan iki taraf var:
Ulusalcılar ve güvenlikçiler, ısrarla 'Bu PKK'yla barış olmaz' tezini işliyor;
Tırnak içi demokratlar da 'Bu AKP'yle barış olmaz' tezini...
Çözümü savunan ve sayıları ne yazık ki 'taraf' sayılamayacak kadar az olanlar da bir tarafın 'PKK'lı militan' diğer tarafın 'AKP'li yandaş' diye etiketlemesine maruz kalarak ısrarla çözümü savunuyor.
Ancak PKK ve çevresini etki altına olabilecek taraf, kuşkusuz ulusalcı/güvenlikçi olanlar değil; daha fazla demokrasi istediklerini iddia ederek CHP ve MHP'yi değil, sadece Ak Parti'yi hedefine koyan liberal çevreler. Demirtaş,Birgün'e verdiği röportajda bu oyuna gelmeyeceklerini şöyle vurguluyor:
'Ulusalcı,Kemalist, AKP karşıtı olan bazı liberaller de, daha doğrusu bu kesimlerin bazılarında 'Bunlardan bir şey çıkmaz kardeşim, Erdoğan adım atmıyor, Kürt hareketi de bunu görsün artık' diye bir düşünce var. Bunu söyleyenler de Kürtleri düşündüğü için değil, AKP'ye karşı güçlü bir cephe daha açılsın, Kürtler AKP'ye karşı savaşsın, kendileri de AKP'nin yıprandığını görsün, istiyorlar.'
Aynı cümleleri kurduğumuz için yandaş ilan edildiğimizden, bunları Demirtaş'ın ağzından, üstelik Birgün gazetesinde okumak büyük keyif doğrusu...
Ülkenin BDP hariç iki muhalefet partisi var. Ve bu iki partinin lideri de Irak Kürdistanı'nı by pass etmek istedikleri için Kerkük'e ayak bile basamadılar. Oyu %50 çizgisini koruyan iktidar partisi ise sadece Barzani'yi onur konuğu olarak ağırlamakla kalmadı; aynı zamanda hem Öcalan'ımuhatap kabul ederek süreci kamuoyuna açık bir çerçevede başlattı hem de süreçten çok önce 63 maddelik reform paketini açıkladı.
Eylül'de açıklanacak demokratikleşme paketi, öngörüldüğü gibi Topluma Katılım Yasası'nı içerirse, büyük rahatlama olacağınısöyleyebiliriz.
Süreç ilerliyor; siyasetin alanı açılmaya devam ettikçe de endişeye mahal yok.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019