Hilâl KAPLAN
Sınır ötesi operasyonları sanki kendisi gidiyormuş gibi şehvetle savunan isimlere çok kulak asmamak gerek. "Kuzey Irak'ı BBG evine döndürdük" diye gerinen eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ı hatırlarsınız. Kendisi, tam bir fiyaskoyla sonuçlanan son Kandil operasyonundan iki yıl sonra Mehmet Ali Birand'a şöyle diyecekti: "Kandil hemen hududumuzun ötesinde değil, Hakkâriden kuş uçuşu 100 km. Çok kötü bir arazi. Bütün TSK'yı göndersek yine temizleyemeyiz. Arazi çok kötü, çok uzun mesafe." Ancak bu itiraf, Kandil operasyonunda hayatını kaybeden gençlerimizi geri getirmedi. Aynı Çukurca'da kaybettiğimiz gençlerimizi de getirmeyeceği gibi...
Şu anda herkes "Hep PKK mı öldürecek, biraz da biz..." gibi intikamcı bir ruh hali içinde. PKK ilk saldırılarına başladığında "Hep devlet mi öldürecek, biraz da biz..." diyenlerle benzer bir ruh hali bu ne yazık ki... Cana kıyan veya canına kıyılan "biz"in içinde iki grup da yok hâlbuki, onlar şimdi ya rahat evlerinde veya iş yerlerinde bu satırları okuyor.
PKK içindeki bir grup Öcalan'la görüşülerek sürdürülecek bir barış sürecinden kendilerine hayır gelmeyeceğini, daha önce bir sözüyle "bağımsız Kürdistan" hayalinden örgütü vazgeçiren Öcalan'ın uygun gördüğü takdirde demokratik özerklik projesini -yani PKK'nın bölgeye tahakküm planını- de 'satabileceğini' düşünüp düğmeye bastı. Bu kararın altında Suriye'deki süreçten azami 'faydalanma' amacının da yattığını düşünenlerdenim. Sebepler ne olursa olsun, PKK "Devrimci halk savaşına gerek kalmamıştır" diyen 'önderlik'lerini hükümsüzleştirerek iç savaşa varması hedeflenen süreci başlatmıştır.
Hükümet, bu dönemde 1993'teki 33 er olayından sonra bölgeyi bombardımana tutan devlet zihniyetinden farkını gösterdi. Nerdeyse 50 asker ve polis hayatını kaybetmesine rağmen Ramazan'ın sonuna kadar sözün önünü açmak isteyenlere mühlet verdi. Karşılığı daha fazla saldırı, daha fazla can oldu. Artık PKK da devlet de güçlerinin sınırını birbirlerine göstermek için uğraşacaklar. Ancak bu 'güç gösterisi' esnasında pek çok insan daha ölecek; barış ülkedeki en nefret edilen kelime haline gelecek; Zeytinburnu'ndaki vahim linç olayları başka yerlere de sıçrayacak, vb. Üstelik korkarım şiddet sadece dağla da sınırlı kalmayacak. Örneğin geçtiğimiz ay iki hafta içinde üç genç Öcalan'ın uğruna bedenlerini ateşe vermişti. Eğer devlet "topyekûn savaş" seçeneğini tercih edecekse, Öcalan için kendini yakanların başkalarına neler yapabileceğini de hesaba katmak gerekiyor...
Devlet, bugüne kadar savaş hususunda radikal kararlar almaktan hiç geri durmadı. Olan yine mazlum halkın evlâtlarına oldu. Ak Parti'nin savaşa dair radikal bir karar almayacağı kanaatindeyim. Örneğin Öcalan'ı tehdit, Kandil'i imha edip; tüm BDP'lileri de hapse tıkmak gibi vahim bir yola gitmeyecektir. Bu sadece daha büyük felaketlerin habercisi olabilir zaten.
Çözüm yolu olarak PKK'yla mücadelede inisiyatifi özel harekâta geçirmek ve bir yandan bireysel hakları tanımak görülüyorsa; PKK'nın varlığını marjinalleştirecek olan bireysel hakların tanınmaması için daha fazla kan dökeceğini tahmin etmek zor değil. Peki, Ak Parti kan dökülmesine rağmen demokratikleşme sürecine devam edebilir mi? Bugüne kadar olamadı. Demokratikleşme bir yana PKK saldırıları yüzünden Başbakan Erdoğan BDP'lilerle görüşmelerini bile erteledi. "Radikal" bir kararla, saldırılara rağmen demokratikleşmeyi hızlandırma seçeneği tercih edilebilir. Örneğin meclis bayramdan sonra demokratikleşmeyi merkeze alacak şekilde çalışmaya çağrılabilir. Bu durumda BDP de Meclis'e dönmek zorunda hissedecektir.
BDP'yi hedefe koymak neye yarar?
BDP'li siyasetçilerin mezkûr sürece hiçbir olumlu katkı sunmadığı görüşüne katılıyorum. Meclis'i boykot etmeleri, "Devlet şartlarımızı ya kabul edecek ya kabul edecek" tarzındaki dayatmacı tavırları gibi eleştiriyi hak eden pek çok yanlışları var. Ancak artık şu gerçeğin de farkına varılmalı: BDP'li siyasetçiler yalnızca kendilerini temsil etmiyorlar. Kendilerine oy veren milyonları da temsil ediyorlar. Eğer o milyonlarla bir arada yaşamak isteniyorsa, "Katil sizsiniz" söyleminin bir aradalığımıza verdiği zarar da görülmeli. BDP'lileri hedefe koyan söylem sebebiyle hızını alamayıp - Ahmet Türk'ün uğradığı yumruklu saldırıda olduğu gibi- BDP'lilere, partinin batıdaki şubelerine veya seçmenlerine saldıracak pek çok 'hassas vatandaş'ın olduğunu unutmamak lazım. Üstelik böylesi hadiselerin yaşanması durumunda Batı'da yaşayan Kürtler güvende hissetmeyerek bölgeye dönmek zorunda hissedecek, toplumla aralarındaki duygusal mesafe daha açılacak. PKK'nın mevcut stratejisine birebir uyan bir senaryodan bahsediyoruz yani.
Bu stratejinin başarısız olması için "söz"ün Kürt meselesinin çözümünde fırsat olduğunu akıldan hiç çıkarmamak, öfkenin de aklı örtmesine izin vermemek gerekiyor. Zira öfke ve söz bir arada bulunamazlar. Söz anlatır, öfke dayatır. Söz izahla, öfke tehditle var olur. Birbirlerine öfke nazarıyla bakanlarsa bir arada yaşayamazlar. "Söz"ü ayakta tuttuğumuz ve birbirimize düşman gözüyle bakmamızı isteyenlere uymadığımız sürece gelecekten ümitvâr olabiliriz.
Allah, bu kanlı döngüden bir an önce çıkmamızı nasip etsin, rahmetini üzerimizden esirgemesin.
Not: Kitap çalışmamdan ötürü bir hafta müsaadenizi istiyorum.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019