Hilâl KAPLAN
Türkiye'de hemen hemen ne zaman belli bir meseleye ilişkin tartışma ortamı oluşsa, internete bir ses kaydı 'düşüveriyor'. Sanki duruma ve argümana uygun olarak bir yerlerde bekletilip, sonra da münasip bulunduğunda karşımıza çıkarılıyorlar. Hiç de şaşırtıcı olmayan biçimde özel yetkili mahkemelerin yetkilerini ilgilendiren CMK 250. Maddeyi de değiştirmeyi içeren yargı paketinin yolda olduğu açıklanır açıklanmaz, Balyoz sanığı olduğu iddia edilen birisinin ses kaydı 'düştü' ve 'değişiklik olursa çoluk çocuk rövanşın alınacağını' hatırlatarak kamuoyunu uyardı; daha doğrusu korkuttu.
28 Şubat'ta halkı korkutmak için ses ve görüntü kayıtları ortaya çıkardı, 'Şeriat geldi gelecek' denilerek mevcut durum tahkim edilmeye devam edilirdi. Şimdi de halkı korkutarak yönlendirmeyi amaçladığı bariz olan ses kayıtları çıkıyor ve 'Darbe yapıldı yapılacak' denilerek mevcut durumda -ki bazıları buna 'statüko' da der- değişiklik yapılmasını teklif dahi etmek sakıncalı gösteriliyor.
Bugün gazetesinde Gülay Göktürk, mevzuya ilişkin yazdığı 'Nedir bu telaş' başlıklı yazısında CMK'daki değişiklik olduğu takdirde gerçekleşeceği iddia edilen felaket senaryosunun maddelerini sıralayıp onları şöyle çürütüyordu:
'CMK 250'yi değiştirmekle AK Parti kendi ayağına kurşun sıkmaktaymış... Ölümcül bir hatanın eşiğindeymişiz. Bu değişiklik olursa Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu 800 kişi tahliye olur olmaz ordu içinde hazırda beklemekte olan cuntanın başına geçer rövanşa kalkarmış. Nitekim söz konusu bantta da bunu açıkça söylemişler. Zaten ordudaki subayların yüzde 70'i darbe eğilimi taşıyormuş... CMK 250'ye sınır çekecek en küçük bir ayar, demokratikleşme sürecinin tersine dönmesi riskini taşımaktaymış. Sistem sivillerin tam kontrolü altında değilken yapılacak CMK 250 değişikliği, demokrasinin intihara teşebbüs etmesi olurmuş... Bu değişiklikle girilecek yol, dönüşü olmayan bir yolmuş.
Bütün bunları okuyan da sanır ki, Ergenekon ve Balyoz davaları düşüyor, mahkemeler tatil ediliyor, Silivri'nin kapıları açılıyor ve bütün sanıklar da görevlerine dönüyor.
Demokrasiyi CMK 250 mi ayakta tutuyor?
Bu ne telaş beyler? Alt tarafı bazı revizyonlar düşünülüyor CMK 250'de. Bazı yetkilerin daraltılması ve kötüye kullanımının engellenmesi söz konusu.
Siz yetkinin kötüye kullanımının sürmesinden yana mısınız? Savunma hakkıyla, yargı önünde eşitlik ilkesiyle, temel hak ve özgürlüklerle çelişen uygulamaların düzeltilmesi neden bu kadar rahatsız ediyor sizi?
Eğer 800 tutuklu serbest bırakılınca yeni bir darbe kaçınılmazsa; yani biz demokratik sistemimizi ancak bu 800 kişiyi içeride tutarak koruyabiliyorsak vay halimize! Darbe için her şey bu kadar uygunsa, ordunun da yüzde 70'i halen darbeciyse, cunta pususuna yatmış o subaylar "taze" 800 adam mı bulamıyorlar? Bu ülkenin hükümeti, güvenlik kuvvetleri, MİT'i, salıverilen tutukluların çıkar çıkmaz yeniden cuntalarının başına geçmesini seyredecek kadar acz içinde mi? Bu ülkede demokrasiyi CMK 250 mi ayakta tutuyor ki, bu maddede yapılacak en küçük bir ayar (dikkatinizi çekerim; en küçük bir ayar deniyor) demokratikleşme sürecini tersine döndürsün?
Gaflet içinde olmayalım ama...
Ses bantlarını dinlediğimiz generaller durum tahlilinde o kadar isabetli olsalardı bugün orada olmazlardı. O yüzden, "üç zamanda" eski günlerin geri geleceği umutlarını fazla ciddiye almak doğru mu bilemem.'
Ergenekon ve Balyoz gibi darbe davaları devam ederken Özel Yetkili Mahkemelerin varlığının- benzer süreçlerden geçen ülkelerde olduğu gibi- Türkiye için de hâlen bir gereklilik olduğu kanaatindeyim. Ancak sanık haklarını geliştiren ve yargıyı daha adil, şeffaf ve hızlı olmaya yönelten türden değişiklikler olacaksa, bunlara karşı halkı korkutup sindirmeye çalışarak ikna etmenin ve yargı süreçlerindeki aşırılıklar hepimizin malumuyken mevcudun korunmasını 'hayat-memat' meselesiymiş gibi savunmanın en başta kıymet verdiğimiz bu davalara da zararı olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca bırakın değişikliklere karşı çıkmayı, adaletin tesisine yönelik endişeleri olanların değişiklik paketinde Terörle Mücadele Kanunu'nun da, mezkûr aksaklıklara yol açan pek çok 'bam teli'ni barındıran bu OHAL yasasının da olup olmadığını sorması gerekir diye düşünüyorum.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019