Hüseyin GÜLERCE

Hüseyin GÜLERCE
Hüseyin GÜLERCE
Star GAZETESİ Tüm Yazıları
Terör ve ağlamak üzerine…
12.10.2012
3050

 Şehit ailesinin evine taziyeye gidip; “Başınız sağ olsun, evladınızın şehadeti yüreğimizi dağladı.

 Hepimizi ağlattı. Ayrıca dağdaki teröristlerin öldürülmesi de bizi çok üzüyor. Bu gençleri alıp böyle dağa götürüyorlar, bunu da önlemek lazım. Onların ölümüne ağlamayana da insan denmez yani…” diye konuşabilir misiniz? Bugün Türkiye, neredeyse her gün verdiğimiz şehitler sebebiyle taziye evi gibidir. Canlı bombalar ile masum çocuklar, analar katlediliyor. Yollara döşenen bombalarla, mayınlarla Mehmetçik, polis şehit ediliyor. Hastanede görevli polis memuru ensesinden kalleşçe vuruluyor. İnsanlıktan çıkmış bir güruh okullara saldırıyor, öğretmen ve öğrencileri yakmaya çalışıyor. Kürt gençlerinin dağa çıkartılıp boş yere öldürülmesini, bu ortamı hazırlayanları, şer şebekelerini eleştirirsiniz, ama o gençler cinayet işlediğinde, artık ağlanacak olmaktan çıkmıştır. Hangi amaçla, hangi yürek güzelliği ile konuşursa konuşsun Diyarbakır emniyet müdürü yanlış yapmıştır.

    Her meselede usul ve üslup önemlidir. Yanlış yerde, yanlış zamanda ve yanlış anlaşılacak şekilde, üstelik konuşmamanız gerekirken konuşursanız, ağzınızdan bal damlasa bile yere düşünceye kadar bal olmaktan çıkar. Emniyet müdürünün, valinin, yüksek bürokratın konuşması, görevini layıkıyla yapmasıyla olur. Siyasi sorumluluk kimdeyse icraat adına onlar konuşur. Tamam, ben emniyet müdürünün iyi niyetini, yüreğinin sesini anlıyorum. Ama milletin yüreği yaralıyken, terör örgütünün saldırıları devam ederken, mücadele ettiğiniz adamlara da ağlamak gerektiğini, nasıl ifade ederseniz edin, yanlış anlaşılır. Sonra emniyet müdürünün konuşmasına gerek yok. Maalesef böyle usul ve üslup hataları belli görevlerdeki insanlarda zaman zaman oluyor.

    Kürt meselesi, bu ülkenin en önemli meselesidir. Maalesef çözümü zorlaştıran en önemli iki neden var. Birincisi PKK terörü, ikincisi de üslup hatalarıdır.

    PKK terörünün, Kürt davası ile zerrece alâkası olmadığını önce BDP’ye oy veren vatandaşlar görmeli. Türklerin makul büyük çoğunluğu Kürt vatandaşlarımızın çektiği acıları artık yüreğinde hissediyor. Ötekileştirme ve asimilasyon politikalarının, köylerin yakılmasından tutun, Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkencelere kadar bütün haksızlıklara isyan ediyoruz. Devam eden yargılamalardan daha iyi görülüyor ki; bunu yapanlar, devlet içindeki hukuk dışı Ergenekon türü yapılanmadır. Bu yapının milletle alakası yok. Bu yapı sadece Kürt vatandaşlarımıza zulmetmedi. Dinini yaşamak isteyenler, Aleviler de çok çekti. Darbe dönemlerinde bankalar soyuldu, halk fakirleşirken milletin sırtındaki layüs’el asalaklar semirdi. Bunda koskoca bir milletin ne kabahati var? Şimdi o makul çoğunluk yeni anayasa fırsatını değerlendirerek, eşit yurttaşlık temelinde, Kürt sorununu temelden çözmenin zeminini sağlamaya çalışıyor. BDP ne yapıyor? Referandumu boykot ederek demokratikleşmeyi engellemeye çalışanlar onlar… Parti kapatılmasının zorlaştırılmasına Meclis’te ‘hayır’ diyen onlar… Teröre destek veren, teröristle can ciğer kuzu sarması olanlar onlar…

    Benim, BDP’ye oy veren yurttaşlara bir sorum var: Kürt gençlerinin dağa çıkarılıp öldürülmesini sağlayan, ama kendilerinin tuzu kuru olan adamlar sizi rahatsız etmiyor mu? Avrupa’da bir eli yağda, bir eli balda olan adamlar, Kuzey Irak’ta büyük ihaleler alanlar için Kürt gençlerinin ölümleri ne ifade ediyor?

    Tamam devlet dağa çıkmanın önünü almalıdır. Ama bu katiller okul yakıyor, okuma salonuna molotof atıyor, dershaneleri bombalıyor. Kürt vicdanı buna tepki vermeli değil mi? Bu ürkeklik, bu sessizlik asıl gençleri dağa çıkartıyor. Dağa götürülen çocuğunun elinden tutamayan, onu ikna edemeyen bir halet-i ruhiye var şu anda. Kritik eşik burasıdır. Kürt vatandaşlarımız, terör örgütüne; “vermiyorum çocuğumu, alıp alıp ölüme götürüyorsunuz, buna hakkınız yok” diye gürlemedikçe dağa gidişin yolu kesilmez…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar