Hüseyin GÜLERCE
Ben İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’ne 1968’de girdim. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda (biz daima Çapa dedik) okudum.
Aslında yurt sayılabilecek Çapa, meğerse Mücadele Birliği’nin ve Dev-Genç’in en kuvvetli olduğu yermiş. Mücadele Birliği o yıllarda ülkücülerle birlikte sağın en öndeki gençlik kuruluşuydu. “Antikomünist, antikapitalist, anti Siyonist, milli değerlere bağlı ve İslam’a saygılı olmak” esastı. 1969’da Çapa’da fikrî münakaşalar derinleşir ve yaygınlaşırken bir yarış başladı. Hemşehrilik bağlarından hareketle Mücadeleciler de, “komünistler” de bire bir ilgilenerek insan kazanmaya çabalıyordu. Bu arada Mücadeleciler bizim ekiple hususen ilgilendiler. Benimle birlikte Fizik-Matematik’te okuyan biri Çorumlu, diğeri Diyarbakırlı iki arkadaş bana adam adama markaj uyguladı. Biri hayatında sinemaya gitmemiş, sinemaya geldi. Diğeri hayatında topa tekme vurmamış, kendi aramızdaki maçlarda kaleye geçti. Hep “mesele” anlattılar. Ama bir gün olsun “sen de namaz kıl” demediler. (Ama bir kez cumaya gidince, Keşan adeta karıştı. Çevremizde, “Tüh tüh çocuğun beynini yıkamışlar, hem de fizikte okuyor.” lafları edildi. Rahmetli anneme gelip, “Üzülme Müzeyyen Hanım, geçici bir şey bu, yine düzelir.” dediler…) 3 Şubat 1970’te Mücadele Birliği’nin haftalık yayın organı Yeniden Milli Mücadele Mecmuası çıktı. İlk sayısından 1976 yılına kadar yazar kadrosunda yer aldım. Sarı basın kartım oldu, 1977’de günlük Bayrak gazetesinde birinci sayfadan yayımlanan “Günün İçinden” başlıklı yazıları yazdım. (Öğretmenliğimin yanında gazeteciliğim buralardan geliyor.)
Çapa’daki fikrî münakaşalar önce yumruklu kavgaya, sonra sopalı kavgaya, daha sonra da silahlı çatışmalara dönüştü. Bu dönemde kim haklıydı kim haksızdı tartışmasının bugün için bir anlamı yok. Mücadeleciler, Çapa ve Ankara Yüksek Öğretmen hariç kavgalara girmedi. O dönemde sağda farklı gruplar vardı. Ülkücüler hemen her fakülte ve yurtta, Mücadeleciler Çapa’da kavganın ortasındaydı. Sayıları çok az olan Nurcu arkadaşlar ve yine MTBB’deki arkadaşlar kavgalardan uzak durdular. Zaten bütün Mücadeleciler, bütün ülkücüler de kavganın içinde değildi.
Habertürk’te geçen hafta Balçiçek İlter’in programında anlatmaya çalıştığım şuydu. Biz o dönem vesayetçi derin yapı tarafından vuruşturulan bir gençliktik. Biz, kavga ettirildik. Halkın çocukları ideolojik kutuplaşma ile vuruşturuldu. 12 Mart darbesi için kaos ortamı oluşturuldu. Aynı şey 12 Eylül öncesinde, yeni bir kuşak için tekrarlandı…
Çapa’da mescidimiz bombalandı. Kantinde otururken üstümüzdeki koridora dinamit atıldı, silahlı saldırı oldu. Yani gençlik olarak karanlık, kanlı bir fitnenin içine itilmiştik. Yoksa öyle namazdan çıkıp komünist dövmeye falan gitmedik. Bizim mümin gençler olarak yanlışımız şuydu: Bir yandan namaz kılıyor, bir yandan da kendimiz gibi gariban halk çocuklarıyla kavga ediyor, üzerinde “Allah için vur” yazılı sopalarla dine, vatana hizmet ettiğimizi zannediyorduk. Din bu değildi. İslam’ın özü sevgi, merhamet, hoşgörüydü. Kafaya vurmak değil, gönülleri fethetmek dinin özüydü. (Fırsat oldu, Salman Kaya ile birkaç ay önce helalleştik. Aynı duygularla bütün Çapalılarla helalleşmek isterdim…)
Bugün geldiğim noktada insanlardan bir insan, düz bir Müslüman’ım. Nurcu değilim, İslamcı değilim, şucu bucu değilim. Kimseyi ötekileştirmiyorum, herkesin konumuna saygıyı önemsiyorum. İnsan geldim, insan gitmeye çalışıyorum… [email protected]
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019