Hüseyin GÜLERCE
Geçtiğimiz cumartesi günü Yalova’da “akil insanlar” toplantısında bulunma fırsatım oldu. Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Hülya Koçyiğit kısa konuşmalar yaptıktan sonra katılanları dinlediler. Başkan Arıboğan, zaman zaman konuşulanlara cevaplar verdi.
Toplantıda gördüm ki, heyete hemen her yerde şu sorular sorulmuş: “PKK neden çekiliyor? Onlara ne verildi? Hangi pazarlıklar yapıldı?”
Gerçekten çözüm sürecinin bamteli, bu soruların ortaya koyduğu endişe ve kaygılardır. CHP ve MHP liderleri de zaten sürekli bu soruları gündemde tutuyorlar ve şunu söylüyorlar: “Barışı kim istemez? Ama bu sürecin ne olduğunu bilmiyoruz. Hangi sürece destek vereceğiz? Siz neyi görüştünüz, hangi ödünleri verdiniz veya vermediniz? Onu da kimse bilmiyor...”
Birincisi, AK Parti böyle bir pazarlık yapmaz. Her fırsatta üniter devleti savunan, federal yapıyı tehlikeli bulduğunu ilan eden bir parti, Türkiye’yi bölecek bir yolun önünü neden açsın? Neden yapsın? İşte deniyor ki; “Başkanlık sistemi için, Erdoğan’ın başkan olması için...” İyi de bunu nasıl gizleyecek? Nasıl fark ettirmeyecek? Velev ki, bir pazarlık yapıldı. PKK, terörle elde edemediğini, yeni dönemde Parlamento’da nasıl elde edecek? Muhalefetten bir kişi, çıksa bize izah etse, AK Parti, milletin gözünün içine baka baka PKK’nın talepleri olan yasa tekliflerini, anayasa değişikliği maddelerini Meclis’e getirebilir mi? Bir daha soruyorum: AK Parti bunu niye istesin? Evet, diyelim ki bir pazarlık oldu, sürecin bilinmeyenleri var, hepsi sıra geldiğinde Parlamento çatısı altında ortaya çıkmayacak mı? AK Parti milletvekilleri, muhalefet partileri, kamuoyu, koskoca bir toplum bir yanlış yapılırsa, sessiz mi kalacak? Evet, bir daha soralım; AK Parti herkesin gözü önünde, iddia olunan “pazarlık” maddelerini nasıl işleme koyacak? Nasıl yasalaştırmaya çalışacak? Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli bize bunu izah etsin? İşin bu tarafını hiç gündeme getirmedikleri için CHP ve MHP’nin, “süreci bilmiyoruz, ne verildi açıklanmıyor…” itirazlarını ben samimi bulmuyorum. Sadece çözüm sürecini engellemeye, halkın kafasını karıştırmaya yönelik bir strateji olarak bakıyorum. Doğrusu, “hele bir bekleyelim, sıra Meclis’e geldiğinde yanlış yaparlarsa tavrımızı ortaya koyarız” demeleri gerekirdi…
Yalova’daki toplantıda gördüğüm bir husus beni demokrasi adına yeniden umutlandırdı. Konuşmacıların neredeyse tamamı siyasi parti liderlerinin üslubundan şikâyetçi oldular ve bunun Ankara’ya iletilmesini talep ettiler: “Liderler, halkı birbirine düşürmeye yönelik konuşmalar yapıyorlar. Kavgada söylenmeyecek lafları söylüyorlar. Siyasetin dili bu olmamalıdır. Birbirleriyle alay edici, aşağılayıcı, rencide edici üslup yerine, kucaklayıcı, hoşgörülü bir dilin hâkim olması gerekir. Farklıların bir arada yaşaması savunuluyor, ama kutuplaşmayı ve gerilimi teşvik eden bir siyaset dili var… Balık baştan kokar. Siyasileri televizyonlarda dinleye dinleye geriliyoruz, huzursuz oluyoruz…” Söz alanlar sürekli bu minval üzerine konuşunca Başkan Arıboğan, nihayet dayanamadı ve şunları söyledi: “Her gittiğimiz yerde liderlerin üslubundan şikâyet var. Gördük ki, siyasetçiler, halkın gerisinde. Halk çok daha ileride...”
Evet, toplum, parti liderlerinin birbirlerine nasıl hakaret ettiklerini değil, nasıl tokalaştıklarını görmek istiyor. Birbirimize saygı temelinde sağlanmayacak çözümler kalıcı olamaz. Çözüme giden yol; demokratik terbiyeden ve demokratik olgunluktan geçiyor...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019