Hüseyin GÜLERCE
‘Hayır’cılar diyor ki; ‘evet’çiler, neye evet diyeceklerini bilmiyorlar. “Türkiye tek adama teslim edilecek”, “Padişahlarda bile olmayan yetkiler Cumhurbaşkanına verilecek”, "Cumhuriyet elden gidecek”, “Hatta eyalet sistemine bile geçilecek” diye durmadan kafa karıştırıcılık yapıyorlar. Bu, düpedüz bir algı operasyonu.
Bu iddialara “yok böyle bir şey” diyerek 18 maddelik değişiklik metninden cevap vermeniz nafile bir çaba, çünkü dinlemiyorlar bile…
İşin doğrusu ‘evet’ diyeceklerin büyük çoğunluğu, bu referandumda neye ‘evet’ diyeceklerini çok iyi biliyorlar.
15 Temmuz’da gördük ki bu ülkeye, milletimize ve devletimize yönelik bir saldırı var. Bu saldırı öncesinde planlı olarak peş peşe gelen zincirleme operasyonlar yapıldı. ‘Evet’ diyecek olan geniş kitle; bu operasyonların başlangıcı olan Gezi Olaylarındaki cephenin, şimdi de ‘hayır’cıların gövdesini oluşturduğunun farkında.
Gezi olayları, 17/25 Aralık siyasi darbesi, MİT TIR’ları ihaneti ile sürdürülen operasyonlara destek verenler ile bugün ‘hayır’ cephesini oluşturan kitlenin yapısında küçük farklar olabilir ama zihniyet aynı: 1. Erdoğan nefreti ve düşmanlığı. 2. Türkiye, eski Türkiye olarak kalmalı, Parlamenter rejim, yine vesayet ağalarının manipülasyonlarına, tezgâhlarına, iktidar oyunlarına açık olmalı…
Gezi olaylarında hedef, “Erdoğan gitsin, AK Parti kalsın, sonra da AK Parti’yi bitiririz” hesabıydı. 17/25 Aralık siyasi darbesinde de aynı amaç vardı. Yolsuzluk algısı üzerinden Erdoğan’ın önünün kesilmesi, Cumhurbaşkanlığının önlenmesi, arkasından AK Parti’nin bitirilmesi, sistem partisi haline getirilmesi. Bir hafta sonraki MİT TIRları ihaneti de aynı hedefi güdüyordu. “Erdoğan ve AK Parti, Suriye’de İslamcı teröristlere silah yardımı yapıyor” jurnallemesi ile Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne götürülecekti. Hiç bitirilmeyen PKK terörü, 1128 Akademisyenin “Barış bildirisi” diye Türk devletini katliam yapmakla suçlayıp, askerimizi, polisimizi şehit eden PKK teröristlerine hamilik yapması da algı operasyonlarının parçasıydı.
Şimdi şu soruları soralım:
‘Hayır’ cephesinin içinde Gezicilere, 17/25 Aralık’a, MİT TIR’ları ihanetine destek verenler çoğunlukta mı değil mi?
‘Evet’ demeyelim de Gezi ruhunu çağıranların yanında mı duralım?
‘Evet’ demeyelim de hala 17/25 Aralık’ı bahane ederek “restorasyon” hükümeti” rüyaları görenlere fırsat mı verelim?
‘Evet’ demeyelim de Alman casusu damgası ile kaçan Can Dündar’ların Türkiye’yi jurnalleme ihanetlerine yeniden kapı mı arayalım?
Başka bir soru; Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını istemeyenler bugün ‘Hayır’ cephesinin içinde çoğunlukta mı, değil mi?
‘Evet’ demeyelim de “Yedi düvelin saldırdığı, istikbal ve istiklal mücadelesi verdiğimize inandığımız bir dönemde, Türkiye şimdi liderini buldu” diyerek yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçtiğimiz Sayın Erdoğan’ı yalnız mı bırakalım?
‘Evet’ demeyelim de sıçrama rampasındaki Türkiye’nin, elindeki/ayağındaki prangalardan kurtulması azim ve gayretine sahip çıkmayalım mı?
FETÖ’cüler, FETÖ’ye 15 Temmuz ihanetine rağmen hala destek verenler, kol kanat gerenler ‘hayır’ cephesinin önde gidenleri mi, değil mi?
‘Evet’ demeyelim de tarihimizin gördüğü en büyük millet düşmanı FETÖ’nün yanında mı duralım?
Avrupa’daki bölücüler, Kandil’deki hainler, onların siyasi görevlisi HDP, ‘hayır’ cephesinin önde gidenleri mi, değil mi?
‘Evet’ demeyelim de PKK’nın yanında mı görünelim?
Bizce meselenin özü bu. Neden ‘evet’ diyeceğimizi iliklerimize kadar biliyoruz. Heyecanla 16 Nisan’ı bekliyoruz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019