İbrahim Kiras
Trump’ın yeni Gazze planının Filistinliler açısından tek bir olumlu tarafı var gibi görünüyor: Daha önce Gazze’nin bütün sakinlerini zorla başka ülkelere gönderip burayı bir lüks tatil merkezi yapmak için harekete geçen tüccar başkanın bu planın gerçekleştirilmesinin zorluğunu fark edip bu sefer Gazzelilerin yerlerinde kalmasını öneriyor olması.
Ancak buna rağmen plan hiçbir şekilde güven vermiyor ve hedeflenen nihai neticenin yine “Orta Doğu Rivierası” projesi olup olmadığından emin olunamıyor.
Zira çok yuvarlak ifadeler, kapsamı belirsiz birtakım taahhütler, kimliği meçhul aktörlere yüklenen sorumluluklar, şarta bağlı öngörüler, ucu açık beklentiler, ihtimallere dayalı öngörüler, soyut bir çerçeve var açıklanan 20 maddelik plan metninde. Ama yol haritası yok, zaman aralığı yok, hepsinden önemlisi “güvence” yok.
Söz gelimi, “Hamas planı kabul etmezse Netanyahu hükümeti Gazze’yi yakıp yıkmaya, insanları öldürmeye devam edecek ve ABD buna en güçlü desteği verecek” anlamına gelen bir madde var planda. İsrail tarafı bir süre sonra sözünde durmamaya karar verirse ne olacak sorusunun cevabı ise yok.
Aslında ortada adına “plan” denebilecek somut bir hazırlık yok. Temenniler var sadece. Büyük büyük laflar var. Güvencesiz vaatler bir de.
Kaldı ki Washington’da sekiz Müslüman ülkenin temsilcisiyle yapılan görüşmede sunulan metin ile Trump’ın Netanyahu ile görüşmesinden sonra açıklanan metin arasında da kayda değer farklar bulunuyor.
Tek başına bu bile söz konusu planın “tuzaklarla dolu” olduğunu düşündürtmeye yetecek bir detay.
“Gazze’de halka belediye hizmetlerini sunmaktan sorumlu teknokrat ve apolitik bir Filistin komitesi geçici yönetimi üstlenecek” denilen plana göre, “Bu komite, nitelikli Filistinliler ve uluslararası uzmanlardan oluşacak ve yeni bir uluslararası geçiş organı olan ‘Barış Kurulu’nun gözetim ve denetimi altında olacak.”
Bu kurula Trump başkanlık edecekmiş, üyeleri arasında eski İngiltere Başbakanı Tony Blair de bulunacakmış. Diğer üyeler henüz belli değilmiş.
İslam ülkelerine sunulan ilk planda bu “komite” yoktu. Netanyahu görüşmesinden sonra ihdas edildi. İlk metinde Arap ve Avrupalı ülkelerin katılımından söz ediliyordu, daha sonra ikinci metinde bu kaldırıldı.
Keza ilk metinde yer verilen Katar’ın “kolaylaştırıcı” (mediator) rolü ikinci metinde yer almıyor.
ABD, Gazze’ye derhal konuşlandırılacak geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) oluşturmak için Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışacak” deniliyor ama “derhal konuşlandırılacak” olan bu güç için bilahare “bölgede kontrolü ve istikrarı sağladıkça, İsrail ordusunun garantörler, ABD, İsrail ordusu ve ISF tarafından belirlenecek standartlara ve zaman çizelgelerine göre geri çekileceği” belirtiliyor.
Hiçbir netlik yok bu ifadelerde. Sözde “plan”ın hiçbir yerinde olmadığı gibi…
Trump’ın planında, “Gazze’nin yeniden inşası ilerlerken ve Filistin Yönetimi’nin reform programı eksiksiz uygulandığında, Filistin halkının arzusu olarak gördüğümüz kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma doğrultusunda güvenilir bir yol için koşullar nihayet oluşmuş olabilir” ifadeleri yer alıyor.
Yani iki devletli çözümü “belirsiz bir gelecekte oluşması muhtemel belirsiz şartlara bağlayarak” devreden çıkaran bir yaklaşım var karşımızda. İslam ülkelerinin bunu kabullenmesi mümkün mü?
Nitekim Trump’ın planını kabul ettikleri açıklanan sekiz ülkenin dışişleri bakanları tarafından önceki gün yayımlanan bildiride bu duruma ilişkin üstü kapalı bir itiraz veya bir anlamda ilgili maddeye şerh koyma yaklaşımı vardı.
Özellikle “Filistin devleti” konusunda planda yer alan müphem, soyut ve ihtimallere dayalı vaatlere karşılık dışişleri bakanları bildirisinde ateş planının “Gazze’nin yeniden inşası ve Batı Şeria ile entegrasyonunu kapsayan iki devletli çözüm temelinde adil bir barış yolu öngördüğü” ifade edildi. Oysa Beyaz Saray’ın yayınladığı plan metninde böyle bir yaklaşım bulunmuyor.
Trump’ın planını Hamas’a kabul ettirmeleri beklenen İslam ülkeleri hükümetlerinin bunu önce kendi kamuoylarına kabul ettirmeleri zor.
Herhalde bu yüzden bazı “çatlak sesler” çıkmaya başladı bile. Katar bazı maddelerin müzakere edilmesi gerektiğini belirtirken, Pakistan planın kendilerine ait bir belge olmadığını açıkladı.
Çünkü “tüccar başkan” Trump’ın “Orta Doğu’ya ebedi barış getirecek” dediği metinde her şeyden önce İsrail güçlerinin Gazze’den çekilmesi “temennisinin” içini dolduracak bir öngörü bulunmuyor.
Netanyahu da 20 maddelik plan için Trump’a teşekkür etti ve “Savaş hedeflerimizi gerçekleştirecek olan planınızı destekliyorum” dedi.
Tek başına bu bile yeterli Trump’ın girişimine kuşkuyla -veya en azından ihtiyatla- yaklaşmak için… Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin yönetimleri karşılarındaki riski iyi hesaplamak zorundalar.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
25.10.2025
14.10.2025
7.10.2025
2.10.2025
30.09.2025
28.09.2025
18.09.2025
11.09.2025
9.09.2025