Kemal ÖZTÜRK
Son 200 yıldaki tüm savaşların asıl nedeni ekonomik çıkardır.
Şan, şeref, onur, din, iman için yapılan savaşlar eskidendi. Ekonomik çıkar tüm bu kutsal değerleri bile araçsallaştırıp, savaşlara kılıf yapmıştır.
Birinci Dünya Savaşı toprak işgal etmeye, sömürmeye, ülkelerin zenginliklerini çalmaya doyamayan, aç gözlü devletlerin birbirine saldırması sonucu oldu.
İkinci Dünya Savaşı’nı da birincisinin intikamını almak için yaptılar. Her iki savaşın tek nedeni ekonomik gücü elde etmektir.
SAVAŞ ÖNCESİNDE TOPLUMDA YAŞANAN DEĞİŞİM
Her iki savaşın öncesinde toplumda, siyasette, iletişimde, iktidarlarda ciddi değişimler oldu. Her yerde çok ciddi bir enerji birikti, gerilim arttı, stres yükseldi, sosyoloji bozuldu.
İkinci Dünya Savaşı’nın öncesinde, bozulan ekonomi ve rekabet, aç kalmış yırtıcı hayvanların dünyasına çevirdi Batıyı.
Ekonomik ve sosyal buhrandan kurtulmak için daha agresif, daha sert, daha radikal ve sonunda daha otoriter liderler istedi toplum. O liderler de toplumun istediği şeyi, öfke ve nefreti üzerlerine boca etti.
Otoriter liderler toplumu etkiledi, coşturdu, yönlendirdi. Toplum da otoriter rejimi besledi, destekledi, büyüttü. Böylece birbirini besleyen ama aynı zamanda zehirleyen bir sistem doğdu. Almanya’da Hitler, Rusya’da Stalin, İtalya’da Musolini, İspanya’da Franko, Japonya’da Tojo böyle doğdu.
TOPLUMDAKİ STRESİ ANCAK SAVAŞ GİDERİR
İkinci Dünya Savaşı öncesi cinnet geçiren toplumlar ve cinnet geçiren liderleri sonra hep birlikte savaşa tutuştular.
Başka seçenekleri kalmamıştı. Zira toplum ve liderleri birbirlerini öylesine zehirlemişlerdi ki, ikisinden biri yumuşasa, otoriter olmaya karşı çıksa diğeri buna izin vermiyordu.
Toplumda biriken enerji ve stresi, ekonomideki daralmayı, sosyolojideki savrulmayı ancak bir savaş çözebilirdi. O da gerçekleşti. Savaşıp, kan akıtıp, can alıp, can verip, yakıp yıkıp rahatlayan bir toplum çıktı savaştan sonra.
Ne enteresandır ki, insan haklarından hukuka, bilimden eğitime, çevrecilikten iletişime, teknolojiden uzay çalışmalarına kadar büyük başarılar bu savaştan sonra geldi.
Demek ki savaşlar, yıkımlara neden olduğu kadar, doğurgandır aynı zamanda.
BUGÜN ORTAM, 2. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNE BENZİYOR MU?
Bugünkü ortam, Batının yaşadığı ekonomik, sosyal ve siyasi krizleri ve toplumun içinde bulunduğu stresli durumu İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki dönemlere benzetiyorlar. ABD’de Trump’ı doğuran sosyoloji, ‘Alternatif Sağ’ denen bir hareketti. Ve Trump seçim kazandığı gece birçoğu Hitleri kutlar gibi Nazi selamı yapmışlardı.
Trump iktidarını bu beyaz, ırkçı, sertlik yanlısı ve yabancı düşmanı topluma borçlu olduğu için, onların dediklerini yaptı, onların sevdiklerini de iktidara taşıdı. Sertlik yanlısı generaller, diplomatlar, bürokratlar bugün ABD’yi yönetiyor.
Trump adeta bir savaş kabinesi kurar gibi her geçen gün aşırı sağcı ve şiddet yanlısı ekibi Beyaz Saray’da söz sahibi olacakları yere getiriyor. Son Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton bunların biri.
Bu kadar hırçın, sert, öfkeli ve yabancılara nefretle bakan ekip bir araya geldiğinde orada ne konuşulur savaştan başka?
ABD’nin dünyada tartışmadığı ve kavgalı olmadığı bir tane medeni ülke kalmadı neredeyse. İsrail ve Suudi Arabistan gibi iki dini fanatik devletin haricinde herkesle kavgalılar.
ABD-ÇİN EKONOMİK SAVAŞI BAŞLADI BİLE
Lakin asıl tehlikeli hareketleri geçtiğimiz aydan itibaren yaptı çılgın Trump ekibi. Diğer devletlerin ekonomik çıkarlarına dokunmaya başladılar. Çelik ve alüminyum ithalatına sınırlama getirilirken, diğer ülkeler de bu kez ABD’nin ihracatına darbe vuracak hamlelere hazırlanıyorlar.
Sanırım ABD tüm dünyanın artık korkması gereken adımı, Çin’e ekonomik baskı uygulama başlamasıyla attı. Bundan daha ciddi bir tehlikeli adım, ancak silah kullanmak olabilir. ABD Çin mallarına koyduğu vergi ve kota, Çin’i adeta deliye döndürdü. Aynı şekilde cevap vermeye hazırlanıyor Çin.
Kısacası ABD’de cinnet geçirmiş liderler, yöneticiler ve millet var iktidarda. Bu yüzden de ellerini tetikte herkesi tahdit edip silah satıyorlar. Suud, Katar, Japonya, G. Kore tehditle, haraç öder gibi bu silahları almak zorunda kaldılar.
Peki bu kadar silah ne olacak sonra? Bir gün patlayacak sanırım.
AVRUPA DİPTEN DİBE CİNNETE SÜRÜKLENİYOR
ABD’de cinnet geçirmiş iktidar ve toplum işbaşında da Avrupa’da demokrasi rüzgarı mı esiyor? Hayır. Orası da aynı. İtalya’da son seçimi önde bitiren, Beş Yıldız Hareketi’nin karakteristik özelliği, Trump’ı seçen aşırı sağ seçmenle bire bir aynı. Ve bu İtalyan hareket (ki kurucusu bir komedyendir) Avrupa’nın her yanında hızla yayılıyor.
Fransa, Avusturya, Almanya, Hollanda’da bu aşırı sağcı, setlik yanlısı, yabancı düşmanı, globalleşeme karşıtı, İslamifobik, antisemitist akım ikinci önemli siyasi parti oldu.
Ve ülkelerin tümü, geçen haftadan beri cinnet geçirmiş gibi, Rus diplomatlarını sınır dışı ediyor, Türkiye aleyhine kararlar alıyor, ABD’ye meydan okuyorlar… yani normal değiller.
Dünyada tuhaf şeyler oluyor vesselam. Stres, öfke, nefret, şiddet, ayrımcılık her geçen gün toplumlarda artıyor ve kimse de durduramıyor maalesef.
Bazen toplumlarda biriken öfke ve stresi sadece savaş giderebilir.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021