Kübra Par
DEVA Partisi 1'inci olağan kongresini yaptı, hayırlı olsun. Yüksek Seçim Kurulu bir aksilik çıkarmazsa Haziran’dan itibaren seçimlere katılmaya hak kazanacaklar. Süreci fazla uzatmamaları iyi oldu.
Kongreye, Ali Babacan’ın 28 Şubat döneminde ODTÜ'de okuyan kız kardeşinin başını örttüğü için okuldan uzaklaştırma cezası aldığını anlatırken gözyaşlarına boğulması damgasını vurdu.
Akla ilk anda anketlerde düşük görünen oy oranını yükseltmek için AK Parti seçmenini etkilemeye dönük bir siyasi manevra olduğu gelse de ben Babacan’ın rol yaptığını, sahte gözyaşı döktüğünü düşünmüyorum. Muhtemelen gerçekten duygulandı o anlarda.
Tabii bu durum siyasi etkisinin ne olacağını konuşmamıza engel değil...
Babacan şu ana kadar seküler kesimin oylarını ciddi oranda hedefleyen liberal demokrat bir profil çiziyordu.
28 Şubat ve başörtüsü üzerinden döktüğü gözyaşı ise bugüne kadar kendisine destek veren laikler üzerinde adeta şok etkisi yarattı.
Konuşmasının devamında sözü bugün yaşanan mağduriyetlere getirerek “O dönemde bu şekilde ayrıştırma-ezilme vardı, bu dönemde ise o ezilenler gücü eline aldı ve diğer kesimlere zulmetmeye başladı” dese de bu durum sosyal medyada linç edilmesine mani olmadı.
Yazılan binlerce yorumun çoğu aynı tondaydı: “Liberal dedik, bir umut dedik adam siyasal İslamcı çıktı” ya da “AKP’nin içinden çıkmış birinden mağduriyet edebiyatı ve dini kullanmaktan başka ne bekliyordunuz ki?”...
Aslında bu yorumlar şaşırtıcı değil çünkü 28 Şubat ve başörtüsü mağduriyeti muhalif kesim tarafından Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile özdeşleşmiş, siyaseten fazlaca yıpratılmış bir mesele olarak görülüyor.
İşte bu yüzden parti çalışmalarına başladığı günden bu yana ilk kez böyle bir tepkiyle karşılaştı hatta tabiri caizse seküler kesimden ilk dayağını yedi Babacan.
Eğer bundan sonra da 28 Şubat dönemine ve geçmişteki başörtüsü yasaklarına fazlaca atıf yapacak olursa sol, Kemalist, seküler kesim Babacan ile arasına mesafe koyacaktır. Hatta “Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Babacan olmalı” diyenlerin sesi kısılacaktır.
Peki buna karşılık bu sözler dindar muhafazakâr seçmenin birden Babacan’a yönelmesini sağlar mı?
Bunun da yanıtı “Hayır” çünkü orijinal bir çıkış olarak görülmeyecek ve heyecan uyandırmayacaktır.
Kim ne derse desin Türkiye’de siyaset büyük oranda semboller ve sloganlar üzerinden yapılıyor.
Babacan “Her kesimi kucaklayacağım” diye ortaya çıktı ama kutuplaşmış bir Türkiye’de söylemini titizlikle seçmezse yolun sonunda iki mahalleye de yaranamama riski var.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021
23.04.2021
22.04.2021
6.04.2021
26.03.2021
24.03.2021