Mahmut ÖVÜR
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın gözaltına alınması sürpriz değil beklenen bir adımdı.
Kimseyi şaşırtmadığı gibi soruşturmanın nereye uzanacağına dair ipuçları da veriyor. İş dünyasından medyaya, sivil toplum örgütlerinden yargıya kadar uzanacak yeni bir süreç başlıyor.
Ortada postmodern bir darbe var. Onu organize edenlerle o darbenin gerçekleşmesine destek olanları aynı kefeye mi koyacağız?
28 Şubat postmodern darbe davasının bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çevik Bir, bir süre önce 11 sayfalık bir ifade vererek ilk bakışta herkese doğru gelebilecek bir "ihbar"da bulundu,
"28 Şubat emir komuta zinciri içinde oluştu."
Ama orada durmadı, işi biraz daha ileri götürerek işin içine bizzat hükümetten düşürdükleri sivil hükümeti de katıp şunu söyledi:
"Onlar emir verdi biz yaptık" Oysa herkes biliyor ki 28 Şubat'ın açık darbe olmasını isteyen Çevik Bir ve ekibiydi.
O ekibin büyük çoğunluğu da bugün tutuklu yargılanıyor.
Darbeciler, hukuk ve vicdan.
Bir de onların baskısıyla, kimi korkutularak kimi fırsattan yararlanarak darbeye gönüllü destek verenler var.
Başta dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, Genelkurmay Başkanı Karadayı, iş dünyası, yargı ve medya mensuplarına bu çerçevede bakmak gerekiyor.
Toptancı yaklaşımla bu tür darbelerle yüzleşmeye kalkmanın "adil yargılama"açısından nasıl sorunlar yarattığını Ergenekon ve Balyoz davasında az çok gördük.
Darbeye bulaşan herkes hesap vermeli ama suç tasnifi de adil yapılmalı.
Bu açıdan bakınca dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Karadayı, 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren'le 2003'lerde darbe girişimlerine izin vermeyen Hilmi Özkök arasında bir yerde duruyor.
Karadayı, 28 Şubat'ta ve daha sonra 2007'lerde sivil siyasete müdahaleyi hak gören ama açık darbeye de mesafeli duran tipik bir TSK mensubu.
Darbe yargılamalarına doğru bir eksende bakılırsa soruşturma ve yargılama süreçleri de "adil" olur ve toplum vicdanında hak ettiği yeri bulur.
Ada süreci
"Kürt meselesinde ufukta yeni bir 'ışık' var ve bu yeni sürecin çözüme katkı şansı, geçen yıl ve önceki yıllara kıyasla çok daha güçlü görünüyor... Çünkü Öcalan'ın da bölgesel düzeyde ortaya çıkan 'Tarihi Türk- Kürt ittifakı'na doğru bir gidişe yönelik açıklamalar yapacağından söz ediliyor."
Dün bu tespiti doğrulayacak ilk adım atıldı. Ahmet Türk ve Ayla Akad uzun bir aradan sonra ilk kez adaya gidip Öcalan'la görüştüler.
Bu görüşme, Öcalan'la avukat görüşmesinin bile yasaklandığı son iki yılla kıyaslandığında bir dönüm noktası... Siyasetin ilk işaretlerini verdiği "ada süreci"nin hemen başlaması ve Öcalan'ın devreye sokulması siyasi iradenin kararlılığını gösteriyor.
Sıra Öcalan'da... Öcalan'dan beklenen açıklama akşam saatlerinde geldi; "Barış için kaybedecek bir günümüz bile yok"
Koşullar 1998'le de 2009'la da kıyaslanmayacak durumda. Geriye bir tek şey kalıyor; süreci sivil siyaset ekseninde doğru ve toplumla paylaşarak götürmek...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019