Mahmut ÖVÜR
Kürtler 100 yılı da aşan bir süredir kendi coğrafyalarında derin acılar yaşıyor. Farklı ülkelerin sınırları içinde kalsalar da bu kaderleri hiç değişmedi.
Sadece son dönemde Irak'taki özel durum ve Türkiye'nin demokratikleşme yolculuğu ve çözüm sürecinin devreye girmesiyle Kürtlerin bir kısmı rahat bir nefes alabildi. Ancak bu durumun küresel ve bölgesel güçleri rahatsız ettiği de bir gerçek.
Maliki'nin dışlayıcı siyaseti, Esad'ın Suriye'yi kan gölüne çevirmesi, IŞİD'in devreye girmesi ve Türkiye'ye yönelik algı operasyonları bu rahatsızlığın bir yansıması.
Özellikle IŞİD saldırılarının önce Erbil'e sonra da Kobani'ye yönelmesi Kürtler kadar, Türkiye'yi de hedef alıyor. Ama ne yazık ki bu gerçeği, Kürt siyasi aktörleri görmezden geliyor. Sol ve milliyetçi destekli Kürt siyasi aktörlerinin son birkaç günde yaptıklarına bakın. Sabah akşam, Kobani'ye saldıran IŞİD terörü üzerinden Türkiye'ye vuruluyor.
Önce Suriye Kürtlerine "Türkiye sınırlarını açmayacak" denilerek gerilim siyaseti izlendi. Bu tutmayınca, bu kez de Paralel yapı misali yalan haberlerle IŞİD'e Türkiye'nin silah yardımı yaptığı servis edildi. Hem de ne yalanlarla...
İlginçtir bu yalanları söyleyenlerin ortak hedefi de "Çözüm süreci." Ağzını açan sevinç çığlıkları atarak "çözüm süreci bitti" diyor. Kürtlerin bu öngörüsüz siyasi aktörlere mahkûm olması artık kaderleri olmamalı.
Çünkü ortada garip bir durum var. Türkiye'de çözüm sürecine Kürtlerin yüzde 90'ı destek veriyor. Suriye'de ise IŞİD teröründen kaçan binlerce Kürt, tıpkı Esad diktatörlüğünden kaçan Araplar gibi Türkiye'ye sığınıyor. Kürt siyasi aktörleri ise "çözüm süreci bitti" ve "AKP faşizmi Kobani'ye saldırıyor" gibi ucube sloganlar atmaktan öte bir şey yapmıyor.
Bu da, HDP'liler dahil Kürt siyasi aktörlerinin bölgeyi doğru analiz edemediğini gösteriyor. Ayrıca halkın beklentilerinden de haberdar değiller.
IŞİD'i doğuran zemin ve arkasındaki stratejik akıl bir yana artık ABD öncülüğündeki uluslararası güçler Suriye'ye girdi ve IŞİD merkezleri bombalanıyor. Türkiye ise Suriye'deki diktatörlüğe dikkat çekerek sürece dahil olacağını açıkladı. Ve bir şey daha yaptı: Türkiye'nin Rojava'ya düşmanca değil dostça baktığını açıkladı. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'de yaptığı açıklama Kürt siyasi aktörlerinin ezberini bozacak nitelikte.
"IŞİD sorununun ortadan kalkması için Suriye'deki sorunun hesaba katılması lazım. Irak'ta da böyle düşünmek lazım. Hatta bölücü terör örgütünün Suriye kolunun (PYD) da içinde bulunduğu bir çözüm olması lazım."
Gördüğünüz gibi Türkiye, Kürt siyasi aktörlerinin eksine, PYD gerçeğini görmezden gelmiyor çözümün içinde olması gerektiğini söylüyor. Siyasetin önünü açan "Çözüm Süreci"nin ruhu da bunu öngörüyor.
Buna rağmen, o çevreler dün "Türkiye IŞİD'le kol kola", bugün ise "uluslararası güçlerle birlikte" diyerek "çözüm süreci"nin bittiğini ilan ediyor.
İyi de artık bir karar verin hangisi doğru?
Siyasi yalan rüzgârları
Son dönemde Türkiye'ye yönelik çok sayıda siyasi yalan ortaya atıldı ama IŞİD'le ilişkili olanlar kadarı görülmedi.
En sonuncusu IŞİD'e trenle silah ve cephane taşınmasıydı. FIRAT Haber Ajansı'nca geçilen haberi bir gazete ve çok sayıda internet sitesi kullandı.
DDY Genel Müdürlüğü ile görüştüm. İşte DDY basın bürosundan gelen açıklama: "Söz konusu çevreler hem asılsız iddiada bulunup hem de bunun ispatını istemektedir. TCDD iki yıldır Irak ve Suriye'ye yönelik yurtdışı taşıma yapmamaktadır. Bu ülkelere hiçbir şekilde trenle taşıma yapılmamaktadır."
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019