Mahmut ÖVÜR
Türkiye, Suriye iç savaşının başlamasından bu yana kendisine kurulan bütün tuzaklara rağmen o savaşın içine sürüklenmedi. İki milyona yakın mülteciye rağmen kendisini uzak tutmayı başardı. Şimdi, yeni bir tezgâhla o kirli savaşın Türkiye'nin içine taşınması isteniyor. Bunun için de DAEŞ (İŞİD) belası kullanılıyor. Ve bu ne zaman yapılıyor; Türkiye, DAEŞ'e karşı İncirlik üssünü kullanma kararı aldığı, içeride çok yönlü bir operasyon başlattığı ve onların internet sitesini kapattığı bir zamanda.
İşin doğrusu bunu ne muhalefet partileri ne de onlara destek veren Doğan ve Paralel Medya görüyor. Görmedikleri gibi iftiraları da sınır tanımıyor. Açın o gazeteleri okuyun, sabahtan akşama kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı yapılıyor. Bir iki yazar hariç hepsi, gözü dönmüş biçimde Suruç saldırısını bile hükümete mal etmeye çalışıyor. Hatta eski bir genel yayın yönetmeni ağzını açtıkça kin kusuyor. 300 bin insanın katili Esed'in yaptıklarını görmüyor, onun laikliğine övgüler düzüyor. Bırakın Baas diktatörlerinin laikliğini, o laikliğin Türkiye'de nasıl yasakçı olduğunu başörtüsü meselesini yaşayarak gördük.
Türkiye'ye kurulan tuzak konusunda en tehlikeli rolü ise hiç kuşkusuz HDP'nin de sırtını dayadığı Kandil aklı oynuyor. Her defasında DAEŞ'i bahane ederek AK Parti'ye, Türkiye'ye saldırıyor. İşte uluslararası oyunun bamteli de burası. DAEŞ önemli bir sorun ama onun bahane edilmesi çok daha önemli bir sorun yaratıyor. Kobani örneğinde bunu yaşadık. Kobani üzerinden inanılmaz bir algı operasyonu yapıldı. O günden sonra da Kandil ve çevresinin ağzından "savaşı başlatırız" tehdidi hiç düşmedi. Seçim öncesi yaptıklarını bir yana bırakın, seçim sonrası yaptıkları bile bunu anlatmaya yetiyor.
KCK son bildirisinde devletin yol, baraj ve karakol yapmasını savaş gerekçesi sayacağını açıkladı ve tehdit etti. Arkası da geldi. Iğdır'da, Ağrı'da en son Kağızman'da onlarca araç ateşe verildi. Daha geçen yıl bunları yasakladığı halde başlatmakta sakınca görmedi. Şimdi de Adıyaman'da bir askeri, Suruç'ta iki, Diyarbakır'da bir polisi şehit ederek savaşı başlattı.
Yani DAEŞ bahane, Kandil'in hesabı başka... Kandil, bölgenin en önemli barış projesini, konjonktürel fırsatlara feda ediyor. Cemil Bayık'ın önce halkı silahlanmaya çağırması sonra da Öcalan'a özgürlük ve özerklik talebi bunu gösteriyor. Hani artık silahların devri bitmiş, siyaset dönemi başlamıştı? Kandil'in bu hesabını, uluslararası güç odaklarının hesabından ayrı düşünmek mümkün mü?
HDP ne yapacak?
Bu durumda Türkiye toplumundan 6 milyonu aşkın oy alıp meclise giden HDP'nin ne yapacağı dikkatle izleniyor. HDP'li aktörlerin derin bir paradoks içinde oldukları çok açık. Türkiyelileşme sözleriyle, silahlarından güç aldıkları Kandil arasına sıkışmış durumdalar. Kandil'e dur diyemedikleri için işleri zor.
HDP'nin, artık bahaneleri bırakıp siyaset üretmesi gerekiyor. Hem çözüm sürecini ihanet süreci olarak niteleyenlerin safında yer alıp o sürecin mimarını düşmanlaştıracaksınız hem de kalkıp "çözüm süreci neden yürümüyor" diyeceksiniz.
Ayrıca siz seçimde halka "yeni yaşam" ve Türkiyelileşme önermediniz mi? Peki bu tezler, araçlar yakılarak, şehir merkezlerinde maskeli Kalaşnikoflar gösterilerek, günahsız asker ve polisler öldürülerek mi gerçekleşecek?
Medyayı her zaman kandırabilirsiniz ama halkı asla. Eğer Türkiye halklarına hizmet edecekseniz şimdi tam zamanı. Çıkın ve bu kirli oyunu durdurun, aksi halde tarih sizi affetmeyecek.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019