Mahmut ÖVÜR
Şike soruşturması, ilginç bir biçimde birçok kesimi ya bir araya ya da karşı karşıya getirdi. İlk kez cumhurbaşkanıyla başbakan arasında net bir görüş farkı ortayı çıktı.
İlk kez AK Parti içinde yasanın değiştirilmesine karşı yüksek sesle muhalefet edildi.
Ve ilk kez bütün partiler anlaşarak bir yasayı değiştirdi.
Belki ilk kez değil ama şike yasası Gülen Cemaati'yle AK Parti'yi de karşı karşıya getirdi.
Fazla seslendirilmese de özel yetkili mahkemelerin savcıları da durumdan rahatsız. Mevcut yasaya göre operasyon yapıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz o yasa değiştiriliyor.
Durum gerçekten çok karışık... Şike iddianamesinin mahkemece kabul edilmesi de sürecin bir parçası.
Peki, kim haklı bu durumda?
Nasrettin Hoca'nın dediği gibi herkes haklı... Bir kere baştan şunu söylemek gerekiyor.
Türkiye ilk kez spor-mafyaşike ilişkisini ele alıp yüzleşmeye çalışıyor. Bir yol haritası yok. Ve güçlü kurumlara sahip değil. Ne yargı ne de Türkiye Futbol Federasyonu hazır değildi. Özellikle federasyon sürecin kilitlenmesine neden olan uygulamalar yaptı.
Düşünsenize elinde her tür yetkisi olan federasyon bugüne kadar kulüplerin şike ve karanlık dünyayla ilişkisine hiçbir yaptırım uygulamadı. Oysa şüphe ve kanaat bile bu tür konularda karar olması için yeterliydi.
Ama yapmadı, yapamadı.
Bu konuda da devreye siyaset kurumu girdi ve bugün tartıştığımız o "Şike Yasası"nı çıkarttı. İpin ucunu biraz kaçırarak... Çünkü caydırıcı olmalıydı.
Çok sert ve ağır cezalar getirdi. Aslında demokratikleşirken geçmişiyle yüzleşen bir Türkiye'nin milyon dolarların döndüğü, her türlü mafyatik ilişkinin kurulduğu futbol camiasına dokunmaması mümkün değildi.
Hiçbir hesabın sorulmadığı ve kimsenin de hesap vermediği bir alandı futbol camiası... O yasa sertti ama gördüğüm kadarıyla hedefine eksik de olsa ulaştı.
Fenerbahçe gibi büyük bir camianın başkanının tutuklanması "kimse dokunulmaz değil"i göstermiş oldu. Futbol camiasına bir çeki düzen verilmeli ve yeni kurallar devreye girmeliydi.
Yasalar bu tür toplumsal taleplere cevap vermek için hazırlanır.
Bir hukukçu arkadaşım cumhuriyet döneminde kervanlara çok saldırı olduğu zaman"öküzleri öldürenlere 18 yıl hapis cezası" verildiğinden söz etti. İnanılmaz ağırbir ceza ama malı koruma mantığı bu yasayı yarattı... Hâlâ yürürlükte mi bilmiyorum ama ilk şike yasası da buna benziyor.
Avrupa ülkelerinde en üst sınır sanıyorum Polonya'da ve 6 yıl... Ama şu da bir gerçek ki, Türkiye ceza yasalarından önce kurumlarını ıslah etmeli... Eğer Türkiye Futbol Federasyonu süreci iyi yönetseydi belki toplumsal vicdan bu kadar kanamazdı.
Şimdi bunu düzeltme görevini de siyaset yapıyor. Bu düzeltmede milyonlara ulaşan taraftarın etkisi çok önemli... Bu yüzden sadece AK Parti değil diğer partiler de uzak kalamadı.
Kuşkusuz olup bitenler sadece bir futbol yasasından ibaret değil. Erken de olsa bu yasa üzerinden siyasal duruşlar da sergilendi, sergileniyor.
Burada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasayı geri göndermesi adalet sistemine güvenin sarsılmaması için gerekliydi.Başbakan Erdoğan ve Meclis'in de yasaya sahip çıkıp savunmaları siyasetin gereği... Siyaset biraz da risk üstlenme işi...
Siyaset bu süreci orta bir yol bularak daha anlamlı kılabilir. Mesela istenen ceza 2-4 yıl arası olursa kimse itiraz etmez. Bu noktada siyaset kurumunun da yıpratılmaması gerekiyor.
Meclisin önemine her defasında dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, yasada değişiklik olsa da olmasa da gelecek yasayı onaylayacak görünüyor.
Sonuç olarak şunu söylemek mümkün; bu tür olaylara siyaset test gözüyle bakar ama sadece o kadar. O test, "büyük ayrılıkların işareti"mi olur yoksa "yeni birlikteliklerin başlangıcı" mı, bunu zaman gösterir.
Ama kısa dönemde her ihtimalin AK Parti'ye artı yazdığı çok açık... Hâlâ hem iktidar hem muhalefet edenler o partide...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019