Mahmut ÖVÜR
Bugün Türkiye'nin Suriye üzerinden yaşadığı derin problem, aslında ABD'nin bölgede izlediği ve temelleri soğuk savaş öncesi yıllarda atılan "böl-parçala-yönet" siyasetinin bir uzantısı. 90'ların başından itibaren bu siyaset adım adım devreye sokuldu.
Önce Irak, sonra Suriye derken benzer şeyler Türkiye'de de yapıldı. Çıkışları 60'ların sonuna dayanan FETÖ ve PKK da bu küresel siyasetin Türkiye içindeki uzantılarıydı. Küresel sihirli bir el, onlar için her zaman ön açıcı bir rol üstlendi ve güç kazanmalarını sağladı.
FETÖ'nün özellikle 90'ların sonundan itibaren devletin kılcal damarlarına sızıp güç kazandığı, diğer dini yapılardan farklılaşarak "tekleştiği" sürecin bir benzerini PKK da yaşadı. ABD'nin içeriye yönelik her hamlesi FETÖ'nün, bölgeye yönelik her müdahalesi de PKK'nın güç kazanmasıyla sonuçlandı.
Bunu en acı biçimde 90'lı yıllarda yaşadık. Rahmetli Özal'ın, ilk kez Kürt sorununu çözme çabaları, aydınların, Eşref Bitlis gibi komutanların birbiri ardına öldürülmesi ve 1993'te Bingöl'de 33 askerin katledilmesiyle sonlandı.
O günleri, hâlâ nedeni anlaşılmayan Apo'nun teslim edilmesi izledi ama sonuç yine değişmedi. Çekiç Güç üzerinden yeni destekler ve ardından gelen 2003 Irak işgaliyle PKK daha da güçlendi. Her değişen konjonktür PKK'yı büyüttü. İçeriden veya dışarıdan Türkiye'nin kendi Kürt sorunuyla yüzleşmesi engellendi, çözüm istenmedi.
AK Parti, 2005'te bu ezberi bozmak için yola çıktı ve üç kez çözümü denedi ama başta PKK olmak üzere farklı güçlerce sabote edildi. Bir anlamda adım adım bugünlerin altyapısı oluşturuldu.
Suriye iç savaşını ABD bu açıdan yeni bir fırsat olarak değerlendirildi ve açık açık PKK'yı desteklemeye başladı. Buraya da önce "üçüncü göz" olma ve Kobani tuzağıyla gelindi. Şimdi Türkiye'nin yapmasını istemediği çözüm sürecini, ABD, yeni bir kılıfla kendisi öneriyor.
Denilen şu: "Türkiye, Suriye'de PYD'yi kabullensin, buna karşılık olarak da PKK Türkiye'de silahları bıraksın."
Bunu farklı biçimlerde sunanlar da var. Önceki gün Sabah'ta Burhanettin Duran, onlardan birini yazdı: "New York Times'ın başyazısı ABD ile NATO'nun, Erdoğan'ı, çözüm sürecine dönmeye zorlamasını salık veriyordu. YPG'ye verilecek 'yarı özerk bir bölgenin' Türkiye'ye 'tehdit olmayacağı güvencesi' karşılığında..."
Şimdi bu önerileri getirenlere sormak gerekmez mi; madem PKK'nın silahları bırakmasından yanaydınız o zaman neden çözüm sürecini baltaladınız?
Müthiş bir sinerji yaratan, siyasetin önünü açan çözüm sürecine, ne ABD, ne demokrasi havarisi kesilen AB, ne de bugün içeride onlarla el ele tutuşan ve yalan "barış" çağrıları yapan siyasiler destek verdi. Hatta tam tersine kimi FETÖ, kimi Kandil, kimi de HDP eliyle o süreci bombaladı. Daha vahim olanıysa bugün barış diye bağıran bazı aydınların o günlerde Kandil'e "ucuza gitmeyin" mesajları yollamasıydı.
Artık şu gerçek görüldü; bölge ülkeleri sorunlarını kendi iç dinamikleriyle çözmek zorunda. Türkiye bunu gösterdi. ABD ve diğer küresel güçler bugüne kadar bunu engellemeyi başardılar ama bundan sonra işleri kolay değil. Zeytin Dalı operasyonu bu açıdan yeni bir dönemin kapısını araladı.
ABD bu gerçeğin farkında mı bilemem; bu değişim sokağa da yansımış durumda. Türkiye'de ve bölgede ABD'ye karşı tepki inanılmaz boyutlarda. Optimar'ın yaptığı son araştırmaya göre Türkiye'de ABD politikalarına karşı çıkanların oranı yüzde 90'larda.
Buradan çıkan sonuç şu: ABD bu yeni dönemi anlayacak yeni bir adım atmadan taşlar yerine oturmayacak.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019