Mehmet TEZKAN
Tekere çomak sokmak gibi olacak ama Tunus’ta yaşananların birebir aynısı olmasa bile benzeri bizde yaşanmadı mı?
Tunus Cumhurbaşkanı’nın başbakanı görevden almasına tepki gösterenler, sivil darbe diye lanetleyenler, demokrasiye ihanet olarak yorumlayanlar (evet bu saptamaların hepsi doğru) 2016 yılının ilkbaharında Ankara’da benzeri vuku bulunca sessiz kalmışlardı.
Sessiz kalmak ne demek destek çıkmışlardı.
Destek çıkmak ne demek alkışlamışlardı.
Tunus’ta ne oldu, bizde ne olmuştu?
Gelelim işin püf noktasına…
Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakanı azletti, yürütmeyi kendine bağladı.
Beş yıl önceye gidelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Başbakan Davutoğlu’nu istifaya zorlamadı mı?
Daha altı ay önce (1 Kasım 2015 seçimlerinde) yüzde 49.5 oyla iktidara gelen AKP Genel Başkanı ve Başbakan koltuğunu bırakmak zorunda kalmadı mı?
Davutoğlu AKP Kongresi'nde ağlamaklı bir sesle ‘iradem dışında’ diyerek evine dönmedi mi?
Cumhurbaşkanı, başdanışmanı Binali Yıldırım’ı AKP Genel Başkanı ve Başbakan yaparak yürütmeyi kendine bağlamadı mı?
Davutoğlu’ndan sonra ülkeyi bilfiil yönetmeye başlamadı mı?
Bu durumun Anayasa uygun olmadığını gören MHP Genel Başkanı Bahçeli ‘Cumhurbaşkanı Anayasa’ya uymuyorsa biz Anayasa’yı Cumhurbaşkanı’na uyduralım’ diyerek tek adam rejiminin yolunu açmadı mı?
Bunları yaşadık.
Beş yıl sonra soruyorum; Davutoğlu neden gitti, niçin gitti?
Türkiye ilk defa yüzde 49.5 oy alan bir parti başkanının Cumhurbaşkanı tarafından kapı önüne koyulduğuna şahit oldu.
Türk siyasi tarihini yazanlar bu operasyona ne ad veriyor, ne ad vermeliler, ileride ne ad verecekler?
Tunus üzerine yorum yapanlar bu durumu da açıklasınlar!
(Bu satırlardan Tunus’taki sivil darbeyi desteklediğimi çıkarmaya çalışanlara şimdiden yuh derim!)
Mesela Pelikancılar.
Mesela Davutoğlu’nu alaşağı etmenin mimarları; Binalı Yıldırım, Ömer Çelik.
Mesela Tunus’ta yaşananları şiddetle kınayanlar.
O gün şu yorumları yapmışlardı:
Cumhurbaşkanı süreci iyi yönetti.
Tereyağından kıl çeker gibi aldı.
Demokrasimiz zarar görmedi.
Beklenen oldu.
Olan biten şuydu; Saray’ın emriyle AKP MKYK Davutoğlu’nu istifaya zorlamak için yetkilerini elinden aldı. Davutoğlu Saray’a çıktı, Erdoğan’la yaptığı görüşme sonrası AKP Genel Başkanlığı’nı bırakacağını açıkladı.
Kimine göre olağandı, siyasetin cilvesiydi, siyasetin gereğiydi. Kimine göre sivil darbeydi. CHP Genel Başkanı’na göre; Saray darbesi.
Demokrasiye nereden baktığınıza bağlı.
Hazır Tunus’taki sivil darbeyi konuşurken 2016 yılının mayıs ayında yaşananları da masaya yatıralım diyorum.
Dönemin tanıkları konuşsun.
Ama en önemlisi dönemin Başbakan’ı Davutoğlu da çıkıp açık açık o günleri anlatsın. Beştepe’de Cumhurbaşkanı ile ne konuştuğunu açıklasın.
Tunus’taki sivil darbe eski bir dosyayı açmamıza vesile oldu, olsun!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
26.11.2025
14.11.2025
14.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
25.09.2025