Metin Münir
Kıbrıs görüşmelerine dair bir küçük, bir de büyük bilinmeyen var.
Küçük bilinmeyen Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiades arasındaki pazarlığın çözümle sonuçlanıp sonuçlanmayacağıdır.
Akıncı, mümkün olduğu kadar az toprak ve mülk verip Türk toplumu için Kıbrıs Cumhuriyeti’nden mümkün olduğu kadar büyük bir hisse almak istiyor.
Anastasiades, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden mümkün olduğu kadar küçük bir hisse verip Rum halkı için KKTC’den mümkün olduğu kadar çok toprak ve mülk koparmak istiyor.
Kıbrıs’ın şimdiye kadar çıkardığı en çözüm istekli iki lideri olan bu ikili, 18 aydır bir uzlaşmaya varamadı.
Birkaç gün sonra Cenevre’de yapılması planlanan zirvede, maratonun sonuna yaklaşmış iki yarışçı gibi, bütün güçlerini toplayıp sonuca varmaya çalışacaklar.
Büyük bilinmeyen, varılacak veya varılamayacak bu uzlaşma konusunda Türkiye’nin, daha doğrusu Erdoğan’ın tutumunun ne olacağıdır.
Erdoğan’ın tercih ettiği (ama açıktan konuşulmayan) çözüm, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 82. il olarak TC topraklarına katmasıdır.
Bu isteğini özel görüşmelerde bazı Kıbrıslı Türk liderlere söylediği biliniyor.
“Atatürk Hatay’ı Türkiye’ye kattı. Erdoğan da Kıbrıs’ı ilhak eden lider olmak istiyor,” diye konuştu, Erdoğan’ın bu konuda ne düşündüğünü bilen bir kaynak.
Erdoğan’ın birinci önceliği, başkanlık sistemi kuracak anayasa değişikliğini Meclis’ten ve referandumdan geçirmektir. Bunu başarmak için, Kıbrıs konusunda en şahin parti olan MHP’ye ihtiyacı var.
MHP’nin Kıbrıs’ta Türk bayrağının indirilmesi ve Türk askerlerinin adayı terk etmesi anlamına gelecek bir çözümü sempati ile karşılaması söz konusu değildir.
Türkiye halkının belirli bir bölümü, belki çoğunluğu, bu konuda muhtemelen MHP ile aynı kafadadır.
Halk arasında popüler olmayacak bir çözüm bu günlerde Erdoğan’ın göze alabileceği bir gelişme değildir.
Önde gelen AKP’liler kamuoyu yoklamalarının başkanlık için yüzde altmışın üzerinde bir evet oyu gösterdiğini söylüyor. Bu aşırı iyimser bir tahmin olabilir.
Doğru tahminleri ile tanınan Gezici Araştırma Şirketi’nin kısa bir zaman önce tamamladığı bir kamuoyu yoklamasına göre, Türkiye halkının yaklaşık yüzde 57- 59’u başkanlık sistemini desteklemiyor.
Erdoğan anayasa değişikliğini yeni yılın ilk çeyreğinde halk oyuna sunmak istiyor.
Kendisi için hayati olan bu oylamanın arifesinde Kıbrıs’ın bir yarısında var olan de facto Türk egemenliğine son vermeyi kabul etmesi çok uzak bir olasılıktır.
Erdoğan için en iyi politika, ilhak veya sonunda ilhak gelecek adımlardır.
Bu, onu Türk halkının büyük bir çoğunluğunun gözünde kahramanlaştırır. Referandumda kazanma şansını artırır.
Bazı Kıbrıslı gözlemciler ilhakın olanaksız olduğunu söylüyor. Argümanlarına göre bunun iki nedeni var: (1) Uluslararası koşullar uygun değil, (2) Kıbrıslı Türkler ilhaka karşı çıkar.
Kıbrıslı Türkler ilhaka karşı çıkar ama hepsi değil. Kıbrıslı Türklerin arasında ilhakı Rumlarla birleşmeye tercih eden büyük ve güçlü bir çıkar çevresi var.
Ayrıca Kıbrıslı Türkler artık sadece Kıbrıslı Türklerden ibaret değil. Aralarında on binlerce – hatta belki de çoğunluğu teşkil eden sayıda – KKTC uyruğu almış Anadolulular var.
Gelecek yılın ortalarına kadar otuz bine yakın yeni TC vatandaşına KKTC vatandaşlığı verilecek. O kadar çok başvuru var ki Lefkoşa’daki İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlık dilekçelerini inceleyen dairenin koridorlarında yürümek mümkün değil.
Bütün bunlara ek olarak, Ankara’nın Kıbrıs Türk toplumunu etkilemek için, başta para olmak üzere, birçok silahı var. İktidardaki sağcı-milliyetçi partiler de AKP’nin her buyruğunu yerine getirmek için hazırda bekliyor.
Uluslararası konjonktüre gelince, ne Erdoğan uluslararası konjonktürü fazla umursayan bir liderdir ne de bu konjonktür o kadar aleyhtedir.
Rusya’nın Kırım’ı ilhakı gibi hiçbir devlet KKTC’nin ilhakını tanımayacak. Ama aynen Kırım’da olduğu gibi hiçbir devlet durumu zorla değiştirmeye kalkışmayacak.
Batı, Türkiye’ye karşı ambargo uygular mı? Bu da pek olası değil. Avrupa Birliği için Türkiye’nin mülteciler konusundaki işbirliği Kıbrıs’tan önemlidir. Benzer hesaplar ABD için de geçerlidir.
Rusya? Rumların ve Ortodoksların hamisi olan Rusya’nın tutumu ne olur? Sanırım Putin de Türkiye’nin batıdan daha fazla kopmasına hizmet edecek olan bir hareketi protesto etmekten ileri gitmez.
İlhak olmak istemeyenler çözüm için dualarını hazırlasın. Akıncı ile Anastasiades Cenevre’den gene elleri boş dönerse 2017, KKTC’nin son veya sondan bir-iki önceki yılı olabilir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2021
1.02.2021
24.01.2021
18.06.2020
4.06.2020
29.02.2020
27.02.2020
25.02.2020
13.02.2020
30.01.2020